Yetmiş sekiz

6.1K 554 49
                                    

Bölüm şarkısı: Kodaline – Brother

Göğüsüm de yürek yerine ne taşıdığımı bilmiyorum

Neden hiç durmadan haykırdığını

Onu nasıl yatıştıracağımı bilemiyorum

Çınar ve Devrim'in bu akşam yapılacak olan partiye aileleri yüzünden katılmaları gerekiyordu. Çınar bu tür davetlere katılmaya alışıktı ama hemen yanında duran sarışın arkadaşı davetlerden nefret ediyordu. İkili Ladin spor yazısı önünde dururken Can Polat arabasına Kartal, Atakan ve Oğuzhan'ı alarak diğer ikiliyi öylece bıraktı. Can Polat ilk önce Kartal'ı evine bırakıp diğerleri ile sessiz bir yolculuk geçirirken antrenman boyunca aklında dönüp dolaşan o düşünceyi diğerleri ile paylaşmak istedi.

"Size bir şey diyeceğim," Hemen yanında oturan Atakan ona doğru döndü. Oğuzhan kapalı olan gözlerini açıp gözlerini Can Polat'a dikti. "Devrim ile Kartal bugün diğer günlere bakış daha farklılardı, fark ettiniz mi?"

Can ne kadar diğerlerine göre daha agresif bir karakter olsa da gözleri her zaman diğerlerinin üzerindeydi. Ailesini es geçip sadece takım arkadaşlarını hayatının merkezine aldığı için onların birine zarar geldiğinde çıldırıyordu. Tunç Adem'in yokluğuna uzun zamandır alışmışlardı ama onu kaybetmek bile Can'ı çok yaralamıştı. Olgun biri olduğu için hüznünü kontrol edebiliyordu. Tek kontrol edemediği duygu öfkeydi. Kalbindeki aşk duygusuna bile söz geçirebilen Can Polat, öfkesine söz geçiremediği için zamanında çok kötü işlere bulaşmıştı.

Onun zor zamanlarında elinden tutup kaldıran kişi hep takım arkadaşları olmuştu. Sevdiği her insan ile derinden ilgilenen Can Polat'ın, Devrim'in tavırlarından her şeyi çoktan anlamıştı.

Atakan yerinde huzursuzca kıpırdadı. Bugün gördüklerini onlar ile paylaşıp paylaşmamak konusunda tereddüt içindeydi. Oğuzhan başını sallayıp Can Polat'ı onayladı. Devrim'i çok iyi tanıyorlardı. Onun konuşmasından bile ne düşündüğünü anlayabilirlerdi. Oğuzhan, Devrim'in Kartal'a karşı olan ilgisini çok net fark etmişti. Atakan, Oğuzhan'ın onayladığını gördüğünde bir elini ensesine götürdü. Gördüğü şeyi onlar ile paylaşması gerektiğini düşünerek konuşmaya başladı.

"Ben galiba Devrim'i Kartal'ın yanağından öperken gördüm."

"Ne?"

"Yuh!"

Oğuzhan arka koltuktan kendini ikilinin arasına atıp şaşkınlık ile Oğuzhan'a baktı.

"Çınar ile boğuştuğunuz için görüş acım çok net değildi ama bana sanki öptü gibi geldi."

Oğuzhan'ın gözleri bir süre uzaklara daldı ve dudaklarını açıp transta gibi konuştu. "Kartal hiçbirimizin küçücük temasına bile izin vermezken, Devrim'e kendini mi öptürdü yani?"

"Öptü.. Galiba, yani, bence, öyle görmüşüm gibi geldi." Atakan durumu net bir şekilde görmüş olsa da bunu ifade etmekte zorlandı.

Atakan, Can Polat'a açıklama yaparken Oğuzhan pis pis sırıtıyordu. Oğuzhan'ın tepkisinden çok Can Polat'ın tepkisi önemliydi. Can Polat arkadaşlarını kolay kolay paylaşabilen biri değildi. Özellikle Devrim'i asla paylaşamadığı için bir sürü şey yapmıştı. Can Polat'ın çevresinde onlardan başka kimsesi kalmadığı için içlerinden herhangi birinin gönül ilişkisi olduğunda onu kaybediyormuş hissine kapılarak böyle davranıyordu. Can Polat kendisindeki bu sorunu Çınar'ın sayesinde fark etmiş ve bu durumu atlatmak için elinden geleni yapmıştı. Artık onun bu durumları daha sakin karşıladığını bilmelerine rağmen Atakan söylemekte çekinmişti. Oğuzhan ise çoktan hayal dünyasına dalmıştı. Çok pis şeylerden hoşlandığı için aklındaki görüntüler hiçte iç açıcı değildi. Devrim ve Kartal'ı o şekilde hayal etmesi onu aşırı keyiflendirmişti.

Can Polat "Allah Allah," diyerek başını iki yana salladı, hafifçe kaşları çatıldı. "Devrim'in takım arkadaşlarım ile takılmam fikri değişmiş olmalı."

"Bence isteyerek değişmedi onun fikri çünkü o sikik Tolga ona büyük zarar verdi. Aynı bok olayı yaşayacağını bilerek değiştirmemiştir fikrini." Atakan bakışlarını yola çevirdi. Onun için cinsiyet kavramı çokta önem arz etmiyordu. Kadınlardan hoşlanıyordu ama Devrim ile yaptığı kısa bir muhabbetten sonra her cinsiyetten hoşlanabileceğini fark etmişti.

Devrim'in ilk gay olduğunu öğrendiklerin de üçü de garip tepkiler vermişlerdi ve bu yüzden de Devrim onları yanlış anlamıştı. Olayları doğru düzgün anlayabilen tek kişi Çınar'dı. Çınar da kendi içlerinde bir şekilde çözülür mantığı ile aralarına girmiyordu.

Can Polat, ellerinin altındaki direksiyonu sıkıca kavradı. Tolga piçinin yaptıkları hala aklından çıkmıyordu. O piçi yüz kere dövmüştü belki ama içindeki öfke hala dinmemişti. Yine olsa yine döverdi o herifi.

Oğuzhan kafasını tekrar öne uzatıp ilk önce Can Polat'a sonra Atakan'a bakarak konuştu. "Şimdi bu durumda Kartal'da mi gay oluyor?"

Atakan bir eli ile Oğuzhan'ın kafasını ittirdi. "Belki arkadaşça öpmüştür. Devrim hepimizi öper."

"Kanka hiç sanmıyorum." Oğuzhan geriye yaslanıp kollarını kafasının arkasında birleştirirken bacaklarını iki yana açtı. "Devrim'in Kartal'a olan bakışlarını hiç görmedin mi Allah aşkına?"

"Gördüm ama yine de ikisi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz bu yüzden de hemen bir kalıba sokamayız."

Can Polat anlamıyordu. Devrim'i cidden anlamıyordu. Hayatına her zaman şerefsiz insanlar alışına bir anlam veremediği için aşırı tepkiliydi. Gidip doğru düzgün bir insan hiçbir zaman bulamamıştı o tipsiz sarışın ama şu an durumlar değişmişti. Devrim'in yanında Kartal aşırı masum kalıyordu. O ikilide şerefsiz taraf şimdi Devrim olmuştu. Can Polat, Kartal'dan razıydı ama yine de onun için çok garipti.

Üçü de bir süre susup arkadaşları arasında ne olup bittiğini düşmeye başladılar. İçlerinden biride Kartal ile olmaz diyemiyordu çünkü Kartal'ı seviyorlardı. Hepsinin ona karşı bir güveni vardı. Kartal hiçbirinin yapamadığı birçok şeyi yapmıştı. Cesareti ve kendine has olan karakterini seviyorlardı.

"Eğer aralarında bir şey varsa bunu öğrenmemizin tek bir yolu var gençler."

Can'ın sözlerinden sonra Oğuzhan hemen öne atılıp "Jealousyy!" dediğinde Atakan gülerek başını iki yana salladı, işte şimdi işin rengi değişmişti. Devrim ile bu şekilde oynamaktan aşırı zevk alıyorlardı.

Oğuzhan derin bir nefes alıp alt dudağını dişlediğinde aklında geçenleri diğerleri ile de paylaştı. "Keşke Tunç abide olsaydı, böyle oyunlardan en çok o zevk alırdı."

Tunç Adem'in bir daha aralarında olmayacak oluşu tekrar yüzlerine çarptığında yolculukları daha da sessizleşti. Hepsinin içinde ortak bir yara vardı artık. 

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


volleyball men - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin