Volleyball Men kitabının birinci kitabının ikinci finalidir..
Bölüm şarkısı: Vostok – Welcome to the Show
.
.
.
Öptü beni,
Babamın hiç öpmediği alnımdan
Saçlarımdan öptü
Beni,
Dizlerimden öptü.
Dizlerim ki tüm düşüşlerimin şahidi, tüm düşüşlerimin yarasına ev sahibi.
.
Her günü olaylı geçen bir haftadan sonra geldiğimiz pazartesi gününde ilk maçıma çıkacak olmamın verdiği bir heyecan vardı. Çalışma salonuna takım olarak geçirdiğimiz bir antrenmandan sonra soyunma odasında oturmuş antrenörümüzü bekliyorduk. İçime bir nefes çekip seslice dışarıya verdim. Hemen yanımda oturan Çınar bana bakıp gülümsedi. "Sakin ol, kaybedeceğimiz maç değil."
"Kazanacağımızı biliyorum Çınar Ladin. Sadece ilk defa olacağı için gerginim."
Çınar elindeki su şişesini yere bakıp bedenini bana doğru çevirdi. Yüzündeki gülümseme ile "Tatlı bir heyecan o zaman bu" dedi. Başımı evet der gibi sallasam da o kadar da tatlı bir heyecandı ki!
Benim çıktığım maçlara bu kadar çok seyirci gelmezdi. Gelenlerin hepsi de tanıdıklarım olurdu ama Ladin sporun aşırı fanatik bir taraftarı vardı. Derin bir nefes aldım. Atakan bir kolunu Devrim'in omzuna koymuş fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı. Can abi totemi gereği kimse ile konuşmuyor, Oğuzhan kulaklığı kulağında kimse ile ilgilenmiyordu. Çınar'a bakışlarımı çektiğimde yeni tıraş olduğu için yüzü gözü açılmıştı. Üzerimizde Tunç abinin anısına yapılmış bir forma vardı. Tunç abinin en sevdiği renk kırmızı olduğu için kırmızı ve siyah geçişli bir formaydı.
"Çınar..." Sessizce ona doğru konuştuğumda ayakkabısının bağcıklarını giyiyordu. "Söyle kardeşim." Bana bakmadan konuştuğu için gülümsememi göremiyordu. "Teşekkür ederim."
Çınar bana doğru döndü. "Ne için?"
"Beni buraya getirdiğin için."
Çınar bir elini bana uzatıp başımın üzerine yerleştirdi, bana bir süre öylece baktıktan sonra "Hiç sorun değil. Asıl ben teşekkür ederim." Dediğinde kaşlarımı çattım. Onun bana minnet duyacağı bir şey yapmamıştım ki. "Sen niye teşekkür ediyorsun?"
Bana bakıp gözlerini Devrim'in olduğu tarafa doğru çevirdiğinde onunla birlikte Devrim'e baktım. "Sen gelmeden önce kardeşim hayattayken ölmüştü, sen gelip onu tekrar hayatta tutundurdun. Bu yüzden teşekkür ederim."
"Hiç sorun değil." Onu taklit ederek söylediğimde bana gülüyordu. Yardımcı antrenörümüzün bizi çağırması ile Çınar'ın önderliğinde soyunma odasından çıkarken Devrim'in arkasına geçmiştim. Koşarken omzunun üzerinden bana bakıp bir gülümseme gönderdi. Bu çocukla baş edilmez. Bu kadar da çapkın bir gülümsemeye sahip olunmazdı.
Parkeye çıktığımızda ısınma için bize verilen süreyi kullanmaya elime bir top alarak başladım. Etraftaki kalabalık yüzünden bir süre başım döndü. Derin bir nefes alıp etrafıma baktığımda o kadar çok insan ve gürültüye alışık olmayan bedenim titremeye başladı. Elimdeki topu sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
volleyball men - bxb
Fanfiction[TAMAMLANDI] Usanmaz Yenilmez O sadece güler Hep hissiz aşık Hiç görmez kendini ama Suçlar o herkesi Pişmiş arsız Kibirle bir tepeden izler durur Cahil anlayacak gibi İnandım soyundum yine Gafil avlayacak beni Dur o ellerini Bi' ruhumdan çek Çek yo...