Bölüm şarkısı: İkiye On Kala – Al beni bas yaralarına
.
.
.
Başkalarının ne dediğini kafamıza takmaktan, hep ama hep başkalarını dinlemekten, kendi yüreğimizin fısıltısını duyamıyoruz.
Fısılda bana Çınar Ladin.
Fısılda bana doğru.
"Yapma, yapma, bunu kendine, bana, bize yapma..."
.
Akşam ki yemek iptal edildiği için herkes üzerine rahat edebileceği kıyafetler giymişti. Devrim, Çınar'ın onun için su doldurduğu su bardağını eline alırken vücudundan alevler çıkıyordu. Tüm günü üzerinde olan anlamsız tedirginlik ile geçirmişti. Çalışma salonundan çıkmadan önce koridorda Can Polat ile yaşadığı saçma anı hatırladığında tedirginliği yavaşça kendini pişmanlığa geçti. Su bardağını dudaklarından ayırıp masaya bıraktı. Gözlerini bir an olsun salonun ortasındaki masada matematik çalışan ikiliden ayırmıyordu. İmkanı olsa ikilinin hiçbir anını kaçırmamak için gözlerini kırpmazdı bile. Pişmanlığı bir anda anlamsız bir duyguya döndüğünde elindeki bardağı sıktığının farkında bile değildi.
Kartal ve Berkay'ın yan yana olması zaten bir tetikleyici etken olsa da ekstradan birde başlarında duran Oğuzhan ve Atakan'da hiç hoş hareketler sergilemiyordu. Az önce Oğuzhan, Kartal'a masaj yapma girişiminde bulunmuştu, Allahtan Kartal reddetmişti ama Oğuzhan'ın elleri Kartal'ın omuzlarındaydı. Bu saldıran Kartal nereye kaybolmuştu? Bu herif aylar onca ona dokunduğu için yüzüne yüzüne küfür etmemiş miydi? Ah ah nerede o eski Kartal...
Atakan ise Berkay'ın yanına oturmuş ikiliye hayran hayran bakıyordu. Durduk yere siz evlensenize muhabbeti açmasa aslında hiçbir zararı yoktu ama işte susmuyordu. Devrim, Can Polat geldiğinde ne bok yiyecek diye düşünsen de Ayça'yı öyle kolay bırakmayacağını biliyordu. Ayça onun için her şeyden daha önemliydi. Tek zararsız eleman olan Çınar'a doğru döndü. Çınar elindeki fındıkları havaya atıp yakalamaya çalışıyordu.
"Sen koskoca Ladinsin, şu hareketlerine bir bak." Çınar'ın elindeki fındıktan biraz alıp ona bakarak konuştu. "Taktiğini bilmiyorsun kankkaaa" diyerek ona artistik hareketler göstermeye başladığında karşındaki görüntüden tamamen uzaklaşmıştı. Çınar ile birlikte fındık yarışına girip bir süre sonra birbirlerinin ağzına fındık atmaya başladıklarında tamamen kendi dünyalarına çekilmiş gibi bir halleri vardı.
"Hangimiz daha yakışıklı?"
"Abi hepiniz yakışıklısınız."
Atakan'ın sorusuna cevap veren Berkay içten içe Atakan'ın adını haykırıyordu ama sadece kendisi duyuyordu. Bir dizi onun dizine değdiği için bir süre hiçbir şeye odaklanamamıştı. Hemen yanında oturduğu için parfüm kokusunu alabiliyordu. Sadece o da değil arada yaklaşıp durduğu için yüzünün her ayrıntısını görüyordu. Şu an çok mutluydu. Crush'ı hemen dibindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
volleyball men - bxb
Hayran Kurgu[TAMAMLANDI] Usanmaz Yenilmez O sadece güler Hep hissiz aşık Hiç görmez kendini ama Suçlar o herkesi Pişmiş arsız Kibirle bir tepeden izler durur Cahil anlayacak gibi İnandım soyundum yine Gafil avlayacak beni Dur o ellerini Bi' ruhumdan çek Çek yo...