Bölüm 35 | Tutkulu Kıvılcım

42.2K 1.9K 726
                                    

Selammm!

60K olmuşuz, destekleriniz için çok teşekkür ederim.

Sizinle birlikte daha nice binlere!

"Meva! Vallahi telefonu hepten kapatacağım!" dedi babam yakınarak.

"Aşk olsun baba. Ben sadece seni merak ediyorum. Sen de nazlanıyorsun."

"Bak şimdi!" dediğinde hışırtılı bir ses kulağımı tırmaladı. "Koskoca adamım. Ne nazlanacağım?"

Gözlerimi devirerek kafamı sallarken yaptığım tatlıların üstüne toz Antep fıstığı serpiştirdim.

"Hiç nazlanır mısın canım sen? Annem de keyfinden sitem ediyor bazen."

Annemin telefon arkasından kıkırtısını duyduğumda kendime hakim olmayıp ben de güldüm. Bu babamı biraz daha kızdırmıştı.

"Bu kız sana benziyor deyip durursun bir de. Aynı anasının kızı!" dedi babam.

"Sana da benziyorum, sana da Fetih Bey!"

"Zaten kötü huyları bana benziyor, iyi huyları nedense hep sana benziyor." diyerek laf soktu annem. Onların atışmalarını seviyordum. Hoparlörden yükselen seslerini can kulağıyla dinlerken buzdolabının kapağını açtım. Masaya yeniden dönüp yaptığım profiterol tabaklarını ikişer ikişer elime alıp dolaba koydum.

"Sen ortalığı karıştırmayı bırak hele." dedi babam. Sırıttım. "Sen ne yapıyorsun? Nasıl geçti yolculuk?" İstanbul'a dün gece dönmüştüm. Babamın yoğun bakımdan çıkması, normal odaya alınması, daha sonra eve geçmesi derken bir haftadan fazla süre Mardin'de kalmıştım.

"Yolculuk iyi geçti. Eve geldim, hemen uyudum zaten. Şimdi de tatlı yaptım, dolaba yerleştirdim." diyerek buzdolabının kapağını kapattım.

"Bir gün gelince bana da yap."

"Olur." dedim babama keyifle. Huysuzluğuna bir süre tahammül etmemiz gerekecekti anlaşılan. "Yağız ve ailesi misafirim bugün. Yemeğe davet ettim. Bu yüzden geniş çaplı bir hazırlık yapıyorum."

Annem, "Kızıma bak sen..." dedi imalı bir tonla. "Aileleri davet etmeler... Marifetlerini göstermeler..."

"Fetih'le Behiye'nin kızı hiçbir şey bilmiyor demesinler anneciğim." Annem tekrar gülerken tek kaşımı havaya kaldırdım. "Babamın sesi neden çıkmadı? Kıskandın mı yoksa baba?"

"Onları neden kıskanayım?" dediğinde sesi daha durgun çıkmıştı.

"Baban gerçekten kıskandı herhalde. Suratı bir asıldı, görsen keşke." dedi annem gülerek. Dudaklarımı ıslatıp mutfak önlüğünü üzerimden çıkardım.

"Delikanlına artık alışman gerekiyor baba. Her an kuş yuvadan uçabilir."

"Laflara bak Fetih! Duyuyor musun?" dedi annem keyifle. "Senin evlenmekten bahsedeceğin günleri de gördüm ya, ölsem de gam yemem artık."

"Anne..."

"Tamam tamam, kızma hemen." dediğinde tebessüm ettim. Babamın konuşmaması biraz da olsa beni rahatsız etmişti. Yağız'ı kabullendi derken sanki ona karşı yeni bir duvar örmüş gibi hissediyordum.

"Baba, sen neden konuşmuyorsun?"

"Biraz dinlenmeye ihtiyacın var sanırım." dedi. Sesi yorgun çıkmıştı.

Muzip gülüşüm yok olurken, "Kötü hissediyorsan doktora gidin hemen." dedim. Telefonu elime alarak hoparlörden çıkardım ve kulağıma yasladım.

MEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin