Bu bölüm de oldukça uzun bir bölüm. Umarım beğenirsiniz; fakat küçük bir açıklama yapmadan gitmek istemiyorum. Bölümleri okurken bazı çıkarımlarınız var. Belki çıkarımlarınız doğru olacak, bilmiyorum, bir şey diyemiyorum henüz.
Tek diyebildiğim şey, insanlar anlatıldığı gibi değildir.
O bölümlere geldiğimizde de ben yine bir dipnot düşeceğim; fakat şunu belirtmek istiyorum ki, kurguyu okumadan devamını, aslında ne olduğunu bilemeyiz. Tek ricam; atlaya atlaya da olsa Yağız'ın öğrenmesine kadar okumanız.
Dediğim gibi ben yine o bölümlerde dayanamam, dipnot düşerim dkdldldldl Ama çok fazla yorum gördüğüm için açıklamak durumunda hissettim.
Ayrıca çok istenildiği için bu bölümü erken yayınlıyorum. Yani haftaya Cuma günü yeni bölüm yok.
Bir de şey... Ateşli bir bölüm hazır, kalkışa hazır olun!
İNSTAGRAM: _MAVİNİNTONUU7
🕊
Bölüm şarkısı; Sena Şener - Benimle Yan 🎶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aşık oldum dostum. Daha önce yaşamıyormuşum."
Tolstoy
🕊
Yıl, 2007
Gök, bir kez daha gürlediğinde kollarını bacaklarına biraz daha sıkı doladı, Meva.
"Annem..." Hemen dibindeki Behiye Hanım, kızının sırtını yavaş yavaş sıvazladı. Meva ağladıkça, o da ağlıyordu. Meva, nefes alamadıkça onun da nefesi kesiliyordu. "Güzel kızım..." Bir eliyle gözyaşlarını silerek kızının çökmüş yüzüne baktı. Bir günde mahvolmuştu el bebek, gül bebek büyüttüğü çocuğu. Gözlerinin altı mor ve şişkindi. Yüzü bembeyaz. Ağzına bir lokma girmediği için ölü gibiydi teni. Meva, dünden beri bir köşeye sığınmış, sadece ağlıyordu. Bir de bu kesilmeyen gök gürültüsü. Her şimşek çaktığında ya ellerini kulaklarına bastırıyor ya da dizlerine sarılıyordu.
"Baban gelecek birazdan." dese de Meva tepki vermiyordu. Behiye Hanım iyice kahrolduğunda evin kapısının kapandığını duydu. Bakışlarını hızla odanın çıkışına çevirdi. "Bak geldi bile!" dedi.