Görüşlerinizi ve vereceğiniz voteleri merakla bekliyorum. Yeni bölümlerle ilgili kesitlerden ve başka bilgilerden haberdar olmak için;
İnstagram: _mavinintonuu7
Ve
Twitter: mavinintonuu7
Hesaplarımı takip edebilirsiniz.
🕊
Bölüm şarkısı; Bahadır Sağlam - Çaresiz Şehir
🎶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnsan düşleri öldüğü gün ölür.
🕊
Elindeki çakıyla Yağız'a doğru bir hamle yapacakken, "Dikkat et!" diye bağırdım boğazım yırtılırcasına. Yağız, arkasına baktığı anda geriye doğru hızlı bir adım attı. Taşkıran'ın ona savuracağı çakıdan kurtulduktan sonra bileğine sarılarak çakıyı kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.
"Adamsan ringde kozunu paylaşırsın, lan!"
"Seni bu sefer o ringe gömeceğim, Kara Yağız!"
"Burayı bu hale getirdiğin için bir daha düşün." Yağız, çakı ona değmesin diye gücünü kullanıyordu. İkisinin de yüzü kıpkırmızı olmuştu.
"Yağız..." Selvi, eli ağzında korkuyla olan biteni izlerken Ertuğ, bu kez Yağız için çırpınıyordu.
"Bırak ulan kardeşimi!"
"Sen önce kendini kurtar!" dedi onu tutanlardan biri. Parmakları, Ertuğ'un kolunu daha sıkı sararken Ertuğ dişlerini sıkıyordu.
"Kariyerimi mahvetmene izin vermeyeceğim!" dedi Taşkıran. "Ben hep en iyisiyim, en iyisi! Duydun mu beni?" Yağız, Taşkıran'ın bileğine daha çok yüklenirken, "Artık değil." dedi. Onun sözleri Taşkıran'ı deli ediyordu. Buradan kan akmadan çıkılmayacağını anlamıştım. Aceleyle az önce oturduğum sandalyeye uzanıp çantamı kaptım. Tek elle zar zor fermuarını açıp telefonumu çıkardım.
"Polisi arayacağım!" dedim baskın bir sesle. Parmağım teker teker numaraları tuşlayıp arama tuşuna basacakken birbirlerinden ayrılmışlardı. Nefes nefese hepsi bana bakarken, Taşkıran çakının ucunu kapattı. Ne benden, ne de polisi arayacak olmamdan hoşnut olmamıştı. Beni baştan ayağa süzdüğünde Yağız onun görüş açısını kapattı. Leş adam yere doğru tükürdüğünde yüzümü buruşturdum.
"Çıkıyoruz." Adamlarına doğru seslenerek son kez Yağız'a baktı. "Akşam seni parça pinçik edeceğim!" diyerek parmağını salladı. Adamlar sopalarını alıp önden çıkarken Taşkıran da peşlerinden çıktı. Ertuğ, sesli bir nefes vererek dükkanın haline bakıyordu. Ben telefonu masaya bıraktığımda gözleri Yağız'la buluştu. En az o da diğerleri kadar öfkeliydi şimdi. Hiddetle Yağız'a doğru adımlayıp tişörtünün yakasına yapıştı.
