Bölüm 1 | Tuzak

59.7K 2.6K 566
                                    

Görüşlerinizi ve vereceğiniz voteleri merakla bekliyorum. Yeni bölümlerle ilgili kesitlerden ve başka bilgilerden haberdar olmak için;

İnstagram: _mavinintonuu7

Ve

Twitter: mavinintonuu7

Hesaplarımı takip edebilirsiniz.

🕊

Bölüm şarkısı;
Özlem Tekin - Dağları Deldim

🎶

'Bir varmış, bir yokmuş', diye başladı her şey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Bir varmış, bir yokmuş', diye başladı her şey.
Kimse fark etmedi.


🕊


Siyah ojeli uzun tırnaklarım, rujların ambalajına sırayla değip geçerken hoş bir ses çıkarıyordu. Gözüme birini kestirdiğimde parmaklarımın arasına alıp üzerine yeni basılan kod etiketine baktım.

"Beş yüz on iki..." dedim kendi duyabileceğim bir şekilde. Kapağını yavaşça çıkardıktan sonra cam masanın üzerine bıraktım. Gözlerim ışıldamıştı rujun rengini gördüğüm anda.

"Piyasaya girdiği anda en çok satılacak ruj olacağını düşünüyoruz." Gözlerimi rujdan çekip sağ tarafımda üçüncü koltukta kalan arkadaşım, aynı zamanda çalışanım olan Bilge'ye baktım. Ben de Bilge gibi düşünüyordum. Çok beğenilecekti, çok satılacaktı. "İki güne eline katalog da ulaşacaktır. Matbaadan çıkmasını bekliyoruz."

"Sorun değil." dedim masanın üzerindeki aynayı kendime çekerek. "İşleri ne zaman aceleye soksak..." Rujun yepyeni sivri ucunu dudağıma değdirdikten sonra çevresinde yavaşça kaydırdım. Rengin kırmızılığı kalbimi hızlandırıyordu. "...işlerde bir sorun çıkıyor. Bu yüzden doğru ve zamanlı çalışmaya devam edelim." Dudaklarımdan dökülen kelimeler toplantı masasındaki tüm çalışanları rahatlatmış gibi görünüyordu.

Ruju, yeniden masaya bırakarak geriye yaslandım. Bir elimle saçımı arkaya atıp ensemin ferahlamasını sağladım. Herkes de teker teker gözlerimi gezdirdikten sonra, "Toplantı bitmiştir." dedim. Başlarıyla yarım selam vererek ayağa kalkmışlardı. Önlerindeki dosyaları alarak sırayla toplantı odasından çıktıklarında bu kez Bilge ve Melih'e baktım. Melih de, Bilge kadar iyi bir dostumdu. Onlarla çalışmayı seviyordum. "Eymen'le Hazal nerede?" dedim merakla. "Bugün hiç görmedim."

"Parfüm şişesinin ambalajlarına iyice emin olmak için bakmaya gittiler. Orası biraz yoğunmuş, gönderemeyince bunlar da gitmek zorunda kaldı." dedi Melih durumu açıklayarak. Dudaklarım büküldü.

MEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin