Bölüm 52 | Yük

17.3K 1.4K 470
                                    

Selam!
Öncelikle 250 K'yı geçtiğimizi
buradan bildireyim.🎉

Bu bölüm diğer bölüme göre biraz daha kısaydı ve o bölümün devamı gibi olduğu için bir tık daha erken yayınlandı. Hem bu Aksu meselesi için de geçiş bölümü görevi görecek.

Oylar verildiyse iyi okumalar💙💃🏼

Oylar verildiyse iyi okumalar💙💃🏼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🕊

"Aksu gelin, kendine gel!" Dedem, yerde debelenen kadına seslendikten sonra sertçe bana baktığında mimik kıpırdamadı bende. "Kabul etsen ne olurdu?!" Tüm suç bende miydi? Oysaki bebekken onlardan ayrılmayı seçen ben değildim.

Dudaklarım acıyla kıvrıldı. Unutmuştum. Bir insanı suçlamak basitti. Hele ki kendi suçunu örtbas ediyorsan...

Derin bir nefes alıp verdim gücümü toplamak adına; fakat gözümü kırpmadan onları izlediğim sırada asla tahmin etmediğim bir şey oldu.

"Anne!" Tanıdık bir sesle birlikte dudaklarımda oluşan kıvrılma kayboldu. Herkesle aynı anda konağın girişine çevirdim kafamı. Gördüğüm iki bedenle birlikte dudaklarım aralandı, göz bebeklerim büyüdü.

"S-Senin..." Şaşkınlıkla kekeledim. Çünkü Emine, Melih'le birlikte tam karşımızda duruyordu. Gözleri doğrudan yerde kendini paralayan kadındaydı. Endişeyle ona bakıyordu.

"Sen... Lan!" Herkesten önce Mehmet'in gür sesi avluyu doldurdu. Hemen sonra silahın emniyet sesini işittiğimde gözlerim daha da irileşti. Hemen onun olduğu tarafa çevirdim gözlerimi. Siyah rengindeki silahın namlusunu Emine'ye doğrultmuştu. Aksu, gözyaşları içinde çırpınmayı bırakarak önce gelen kızına şaşkınlıkla baktı. Sonra silkelenerek ona karşı doğrultulan silaha değdi gözleri. Mehmet'in ardından Akif'te altta kalmadı. O da silahını çekip Emine'ye doğrulttu.

Hepimiz o kadar şaşkındık ki, ne yapacağımızı bilememiştik. Herkese bir bir değen gözlerim, Asuman teyzenin tarafını bulduğunda utançla yanaklarım kızardı. Çünkü onlar bizden daha çok korkuyorlardı.

Gerçekten hiç şahit olmaması gereken bir şeye şahit olmuşlardı bugün.

Büyük bir utançla ellerimi avuç içlerime doğru kıvırdığım zaman Aksu'nun, "Emine'm!" diyerek hasretle bağırışını duydum, gözlerim onlara döndü. Aksu, tam Emine'ye doğru hareket edecekken, Mehmet silah tutmadığı eliyle onun kolunu yakaladı, geriye doğru hızla çekti.

"Nereye Aksu!?"

"Bey! Bırak kızıma sarılayım!"

"Birazdan cesedine sarılırsın!" deyip öfkeyle bağırdığında sertçe yutkundum. Gerçekten onu öldürecekti.

"Mehmet, kendine gel!" diyerek babam müdahale etmeye kalkıştığında ona ters bir bakış attı.

"Artık kendi kanımdan olan evlatlarımla ilgili kararlarıma karışma abi!" Nefes alışverişlerim yavaşladı. Ben de onun kanından biriydim. Emine de öyle.

MEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin