Bölüm 14 | Geçmişin Yükü

28.2K 1.9K 291
                                    

Görüşlerinizi ve vereceğiniz voteleri merakla bekliyorum. Yeni bölümlerle ilgili kesitlerden ve başka bilgilerden haberdar olmak için;

İnstagram: _mavinintonuu7

Ve

Twitter: mavinintonuu7

Hesaplarımı takip edebilirsiniz.

🕊

Bölüm şarkısı;
Cem Adrian - İnce Buz Üstünde Yürüyorum

🎶

Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın.
Kimisi içine atar çığlıklarını.

Cemal Süreya


🕊



Yıl, 2007

"Şu bulut, bir kalbe benziyor." diye mırıldandı kendi kendine on dört yaşındaki Meva. Bir başka buluta kaydı gözleri. "O bibere benziyor," Can sıkıntısından kendi kendine konuşuyordu. Küçük bir çocuk gibi kara bulutların şekillerinden neye benzettiğini saçma bir şekilde söylüyordu.

Bir tane daha bulut gözüne iliştiğinde gözleri kısıldı. "Sen..." dedi doğru şekli bulmayı çalışarak. "Sen bir arabasın... Evet, bir araba." Yattığı çimenlerden hevesle kalkıp arabaya benzettiği buluta baktı. Avuçları çimenlere yaslıydı. Avuçlarına batan küçük çalıları umursamadı.

Meva'nın bugün canı çok sıkılıyordu. Bu yerde oynayacak ya da konuşacak bir arkadaşı dahi çoktu. Derin bir nefes alıp kafasını arkasında kalan eve çevirdi. Anne ve babası içerideydi. Meva'nın aklında tilkiler dolaşırken ellerini çimenlerden çekip birbirine sürttü. Avucuna batan tüm şeyler yere dökülmüştü. Ayağa bedenini diktikten sonra kalçasını da silkeledi. Yolun ağzında kalan siyah arabaya bakarken alt dudağını dişledi. Ayağında parmak arası bir terlik vardı. Usulca çimenlere basıp arabaya yürümeye başladı.

"Sadece bakacağım." dedi kendi kendini uyarıyormuş gibi. Arabaya yanaştığında elini kaportada dolaştırdı. En son bir ay önce Mardin'de kullanmıştı. Babası öyle iyi bir adamdı ki, Meva'nın bu hevesini kırmayıp ona günlerce araba kullanmayı öğretmişti. Meva, yaşına rağmen iyi iş çıkarmıştı; ama henüz yeterli olmadığının kendisi farkında değildi. Arkasında kalan evi tekrar kontrol etti. "Sadece beş dakika." dedi bu defa. Kendi kendini kandırıyordu. Arabanın önünden dolaşıp eğilerek kapısını açtı. Kontak üstündeki anahtarla birlikte sırıttı. Babasının alışkanlığı Meva'ya fırsat olmuştu. Arabanın içine binerek kapıyı sessizce kapattı. Direksiyonu önünde gördüğünde yine heyecanlanmıştı. Şu kahrolasıca heyecan bir türlü geçmiyordu.

MEVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin