Selamlarrr!
Bölüm bugün geldi. Yarın çok müsait olamayacağımdan yorumlarınızı şimdi görmek istedim. Yapacağınız yorumları dört gözle takip edeceğiiim!Bölüm sonu beğenirseniz de eğer, lütfen oy vermeyi unutmayın.
💙İnstagram: _mavinintonuu7
🕊
Yağız, hayatıma girdiğinde çok geçmeden Selvi'yi de tanımıştım. Onu gördüğüm ilk andan beri Yağız'a karşı duygularını görüyordum. Hatta Ertuğ'un kardeşinin düğün günü, Yağız'a aşık olduğunu söylediğimde inkâr bile etmemişti.
Bugün, karşısındaki adama öyle bir bakıyordu ki, anlamıştım. Selvi ona olan aşkını itiraf edecekti. Üstelik sevgili olduğumuzu bile bile. Yine de acele davranmadım. Kapının kenarında öylece bekleyip konuşmalarını dinlemeye çalıştım. Kulağım kapıda, gözlerim arkamdaydı. Evdekilere bu şekilde yakalanmak istemiyordum.
"Bir şey mi oldu Selvi?"
Yağız, karşısında dikilen kadına ilk önce bunu sordu.
"Seninle konuşmam gerekiyordu," dedi güçlükle. "Telefonuna mesaj atmıştım, onun için çıkmadın mı?" Yağız'ın kaşları çatıldı.
"Telefonuma mesaj mı attın?" Bakışları rahatsızca evin kapısına döndü; fakat bu mesafeden benim onu izlediğimi göremezdi.
"Sanırım... Meva sizde." dedi Selvi buruk bir şekilde gülümseyerek. "Rahatsız olduğuna göre."
Yağız, dudaklarını ıslatıp Selvi'ye döndü. Son cümlelerine cevap vermeden, "Ne konuşacaktık?" diye sordu. Selvi, derin bir nefes alıp verdi.
"Yarın akşam bana dünür gelecekmiş." dedi. Kaşlarım havaya kalktı.
"İstemiyor musun?" diye sordu benim saf adam. Hâlâ Selvi'nin onu sevdiğini kabullenemiyordu.
"İstemiyorum," diyerek omuz silkti Selvi. "Ama önemli olan bu değil. Geldiklerinde onlara da istemediğimi söyleyeceğim ve bu iş olmayacak."
"Vedat amca bir şey demez, değil mi?"
"Onlar benim kararıma saygı duyarlar. İstemediğim bir evliliğe zorlamazlar." dedi.
Yağız, ellerini ceplerine sıkıştırdı. Selvi'nin yüzüne boş boş baktı. Onu ne konuşmak için çağırdığını hâlâ çözememiş gibi görünüyordu.
"Hatırlıyor musun? Sen, ben ve Turhan birlikte sinemaya gitmiştik. Hatta biletleri Turhan ısmarlamıştı." Turhan ismini uzun zaman sonra duymak gözlerimi devirmeme yetti.
"Hatırlıyorum, on yedi yaşındaydık." dedi Yağız.
"Ben de on beş." Derin bir nefes alarak devam etti Selvi. "Hayatımda ilk defa bir sinemaya gitmiştim, o da korku filmiydi. Salonda hep bizim yaşlarımızda gençler vardı. Kızlı erkekli çoğu bağırmıştı. Ben de bağırmıştım..." Yağız, hatırladığını göstermek adına kafasını yavaşça salladı. "Sonra..." Selvi'nin dudakları heyecanla kıvrıldı. "Sen benim elimi tuttun..."
"Korkuyordun. Sağa sola elini sallayıp bir şeye tutunmak istiyordun." dedi Yağız. "O an tutmayı uygun görmüştüm."
Selvi, gözleri dolu bir şekilde güldü. "O gün tuttuğun tek elim değildi Yağız," dedi. Gözlerimi kıstım. "Sen elimle birlikte kalbimi de tuttun, avucuna aldın." Derin bir nefes alıp arkamı kontrol ettim. Ardından kapıya biraz daha yaklaştım. Yağız'ın yüzünde şaşkınlık vardı. Elinin birini ensesinde gezdirirken Selvi'ye güçlükle bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEVA
Teen Fiction"Benim..." dedim gözlerim anlık dudaklarına kayarken. Etli dudaklarının üzerindeki su taneciklerini diliyle temizlediğinde gözlerim gözleriyle buluştu. "...korumam ol, Kara Yağız."