77: Eskisi Gibi Olmaz

176 7 0
                                    

Still Loving You, Scorpions
Gönül Yarası, Hüsnü Arkan & Cem Adrian

🍂

Sevgi çok büyük, anlaması güç bir duyguydu ve bazen bu duygunun beni iliklerime kadar korkuttuğunu hissederim. Asla yapmam dediğim şeyler fütursuzca yaparken, görmem gereken şeylere kör olduğumda ve sadece ufak bir bakışa kandığımda. 

Bir söz okumuştum henüz liseye giderken, kalbime bir silah yaslasan ben silahı tutan ellerinin güzelliğine ağlarım. 

Birisinin ellerine aşık olan ben için bu cümle henüz o zamanlar bir anlam ifade etmiyordu bana lakin şimdi ediyordu. Onun ellerini sevdiğim, ellerini gördüğüm an bu cümleyi hatırlamıştım ve kalbime ince, küçük bir iğne saplanmıştı. 

Sevgi güveni getirmezdi, güven başlı başına korkutucu olan ayrı bir duyguydu. Deniz'i tanıdıktan sonrasında ama henüz ona güvenmeye başlamadığım o zaman diliminde ise bir başka cümle okumuştum. Elinde bana doğrulmuş bir silah olsa arkamda biri var demek ki diye düşünürüm, ona güvendiğimde bunun ne anlama geldiğini anlamıştım. Ancak o güvenim boşa çıkmıştı ve Deniz, arkamda olduğunu düşündüğüm kişiye değil bana sıkmıştı o silahtan çıkan kurşunu. 

Tam alnımdan vurmuştu beni. 

Şimdi karşımda oturuyor ve bana bakıyordu, bana bakıyor ve acı çekiyordu, acısını hissedebiliyordum. Ona duygusuz bakan gözlerimin, umursamaz tavrımın nasıl canını yaktığını hissedebiliyordum. Çünkü aynı şeyleri zamanında o bana hissettirmişti, aynı şekilde davranarak. Ben böyle bakmayı, böyle davranmayı ondan öğrenmiştim. 

"Her şeyi en başından, eksiksiz bir şekilde anlatmamı mı istiyorsun?" diye sordu uzun süren bir sessizliğin sonunda "yoksa aslında hiçbir şey bilmek istemiyor musun?" Şaraptan bir yudum alırken kadehe yaslı dudaklarım kıvrıldı, beni tanıyordu, beni benden iyi tanıyordu. "Seni dinliyorum, ne anlatmak istediğini sen seç Deniz."

Alt dudağını ağzının içine çekti, kendisini çaresiz hissettiğinde böyle yaptığını biliyordum, her şeyi anlatacağını bildiğim gibi. Evet, hem hiçbir şey duymak istemiyordum hem de her şeyi öğrenmek istiyordum. Bilmem bir şeyi değiştirmeyecekti, nedeni ne olursa olsun yaşananları affedemezdim  ama bilmeyi isterdim. En azından, belki içim biraz soğurdu. 

"O pavyondan beni kurtaran Tekin'di ama beni kurtarmak için bana bir yemin ettirdi. Seni buradan kurtarır ve annenin yanına götürürsem bir gün benim için bir şey yapacaksın, demişti. Bunu o zamanlardan mı planlamıştı yoksa bir gün lazım olur diye mi kendini sağlama almıştı bilmiyorum, gerçekten. Ona bir yemin ettim, ne olursa olsun istediğini yapacağıma dair ve ben yeminimi bozamadım." 

Sustu, yanakları yavaşça içeri çöktüğünde dişlerini sıktığını anladım. Küçük bir çocuk gibi, utanarak hatta neredeyse kızararak anlatıyordu büyün bunları ancak ben onun aksine gayet sakin bir şekilde dinliyordum onu. Kadehte kalan tüm şarabı tek seferde içtikten sonra kadehini doldurdu ve bir yudum daha aldı, kadehi masaya bıraktı ve bana baktı. 

"O evde, onlarla yaşarken evin çalışanlarından hiçbir farkım yoktu. Tekin evde değilken daha rahattım ama o geldiğinde sadece yemeğimi yiyor ve odama çıkıyordum. Davetlere katılmamı pek istemezdi, o zamanlar küçüktüm, pavyondan çıkmıştım ve onların dünyasına ait değildim. Beni bir çöp, pislik hatta piç kurusu gibi görüyordu" kaşlarım benim isteğim dışında çatıldı "bunu açıkça yüzüme söylediği için biliyorum." 

Bu sefer kadehini bitiren ve şarap şişesine uzanan ben oldum, kadehimi doldururken beni izledi. "Yıllar geçti, o evden ayrıldım, Emir dışında ikisiyle de iletişime geçmedim ama bir gün benim yanıma geldi. O yemini yerine getirme zamanın, dedi bana. Bir kız var, onu kendine aşık edeceksin sonrasında ise canını yakacaksın, dedi. Ben fiziksel bir olay sandım ve karşı çıktım ama o bana böyle bir şey olmadığını söyledi." 

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin