Bölüm 46: Kavuşma(Sanlı-Selen Özel Bölüm)

285 17 80
                                    

5 Ağustos

Sanlı'dan

Şaka gibi bir şey yaşanacaktı bugün, Süperlig'in açılışını yapacaktık, biz Madrigal. 30 kişilik konserlerden buralara gelmiştik bu çok büyük bir gururdu soyunma odasında Özge'yi sırtına almış koşturan Anıl'ı izliyordum.

''Anıl aşkım indir beni!'' Özge Anıl'ın sırtında kahkahalar atarken Anıl ise onu sıkıca tutmuş gülerek sağa sola koşturuyordu, aklıma Selen'in gelmesiyle burukça gülümsedim Anıl ve Özge'nin bu halleri Selen'i deli gibi özlememe sebep oluyordu, kaç defa New York'a uçak bileti bakıp vazgeçtiğimi bilmiyordum bile. Anıl Özge'yi yere indirip öpmeye başladığında gözlerimi üzerlerinden çektim cidden çok özlüyordum Selen'i ve onların bu mıç mıç halleri bazen sinirimi bozuyordu. Ayağa kalkıp masada duran viski şişesine yöneldiğimde Özge yanımdan geçerken tökezledi.

''İyi misin Özge?'' Kolunu tuttum yüzü bembeyazdı

''İyiyim ya başım döndü herhalde.'' Anıl hızla gelip Özge'yle ilgilenmeye başladı, ben de kendime 1 bardak viski doldurdum keşke Selen şu an yanımda olsaydı. 


Anıl'dan

''Özge iyi misin güzelim?'' Yüzü bembeyaz olan Özge'nin saçlarını okşarken ellerinin de titrediğini fark etmiştim.

''İyiyim, iyiyim başım dönüyor biraz geçer şimdi.'' Sözleri beni asla ikna etmemişti, sahneye çıkmamıza da az bir vakit kalmıştı hızla ilk bulduğum su şişesini Özge'ye uzattığımda gülümsemişti.

''İyiyim balım öyle bakma bana tansiyonum düştü herhalde.'' Berna manyağının yaptıklarından sonra Özge'nin dişi ağrısa bile endişeleniyordum elimde değildi bu Kaan ve Ceyhun çoktan stadyuma çıkan kapıya doğru ilerlemişlerdi, ekip beni de çağırıyordu ama Özge'nin bu hali canımı çok sıkmıştı.

''Hadi Anıl sen git artık ben bir yüzümü falan yıkayayım kendime gelirim.'' Saçlarına bir öpücük kondurup yüzünü okşadım ona bir şey olmasının düşüncesi bile beni delirtiyordu mecburen Özge'yi Burçin'e emanet edip Kaanların peşinden yürüdüm arkama baktığımda Özge elini ağzına bastırmış, kaşlarını çatmış bir haldeydi Burçin ise onu sakinleştiriyordu, neyi vardı ki bu kızın  son provayı almaya başladığımızda Özge'yi aklımın bir köşesine kaldırmaya çalıştım.


Sanlı'dan

Performansımız bitmiş kenarda maçı izlerken Anıl'ın sesini duydum bu aralar biraz limoniydik ona yersiz çıkışmış sonrada özür dilememiştim, ayıp etmiştim doğrusu ama sinirlerim fena haldeydi.

''Özge'yi gördün mü?''

''Yok ya konserde de yoktu bir sorun yok değil mi?'' Anıl ellerini saçlarından geçirdi, Özge'nin hastaneye kaldırıldığı günden beri daha da korumacı olmuştum, o gün Özge'yi yerde baygın halde yatarken gördüğümüzde benim bile nefesim kesilmişken Anıl o an ne hissetmişti bilemiyorum.

''Kulise gidiyorum ben.'' Diyerek ayağa kalktığında onunla beraber kalkıp yavaşça omzuna vurdum.

''Ben de geliyorum.'' Gülümseyerek başını salladığında beraber kulise yürümeye başladık.

''Anıl? İyiyiz değil mi.'' Anıl gergince güldü.

''İyiyiz oğlum saçmalama, Selen'i özlüyorsun biliyorum o gün bana patladın sadece Özge'yle ayrıyken az çektirmedim sana onlara sayıyorum.'' Güldüm cidden 2 ay Anıl'ın sarhoşluklarını, ağlama krizlerini tolere etmiştim ne de olsa en yakın dostumdu. Kulise girdiğimizde Anıl koltukta oturan Burçin'in yanına gitti.

Lie To Me/ Anıl Erdem CevizciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin