Bölüm 11: Yeni Şans

462 18 164
                                    


Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açtığımda yanımda Anıl'ı görememek beni bir miktar korkutmuştu, evet onu affetmeye çalışıyordum sonuçta ortada bir aldatma yoktu ancak hala beni bırakıp gitmesinden korkuyordum. Yavaşça yataktan kalktım  önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve orada olduğunu umarak salona ilerledim mutfağı geçerken tavayla boğuşan bir Anıl görünce kapının önünde durdum.

''Anıl?''

''Ha kalktın mı aşkım günaydın.'' hızlıca yanıma geldi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Mutfaktan içeriye girip tezgahın üstüne oturdum.

''Ne yapıyorsun.''

''Aşkım aslında yatağa kahvaltı getirmek istemiştim de pek istediğim gibi gitmedi.'' oldukça haklıydı mutfak savaş alanına dönmüş tavalar yerlere düşmüş, kahvaltılıklarda etrafa saçılmıştı ama bu hiç önemli değildi etraf toplanırdı önemli olan Anıl'ın bu jestiydi.

''Gelsene sen yanıma.'' onu çağırdığımda debelendiği tavaları bırakıp tezgahın önüne gelmişti. Onu yakasından tutup kendime çekerek öptüm, öpüşmemiz derinleşirken bacaklarımı beline sardım o da kalçamdan tutarak beni kucakladı bir süre öyle öpüştükten sonra gülerek ondan ayrıldım ve kucağında sanki mümkünmüş gibi daha da sıkı sarıldım ona.

''Özge bebeğim iyi misin sen ateşin mi var.'' Muzipçe sorduğu soruya gülerek cevap verdim.

''Sadece çok özledim özlem gideriyorum.''

''Valla bana gayet uyar.''

''Yaa.''

''Yaa öyle.'' Bu sefer beni öpen o olmuştu beni kucağından yere indirdiğinde anın büyüsünün de yok olmasıyla mutfağın durumu daha da içler acısı görünmüştü.

''Anıl balım çok teşekkür ederim bu ince düşüncen için ama bence sen böyle romantik komedi olaylarına girme ya.''

''Doğal takılalım diyorsun.''

''Aynen daha bizlik.'' ikimizde gülerken mutfağı toplamaya başlamıştık yarım saat süren bir uğraşıdan sonra Anıl'ın yarattığı savaş alanı temizlenmiş bende bize birer kahve yapmıştım. Birbirimize sırıtarak bakarken kahvelerimizi içiyorduk. bir anda söze girdim.

''Anıl.'' gözlerini kırpıştırarak bana baktı.

''Hm.'' dudaklarını büzerek konuştuğunda tatlılığı bana kafayı yedirmek üzereydi.

''Sen Sanlı'ya mı taşındın.'' mahçup bir tavırla gülümsedi.

''Aslında seninle konuşabilmek için sürekli Sanlı'da takılıyordum yoksa adresim aynı.'' Anıl  Galata'da oturuyordu evine defalarca gitmiştim ancak Cihangir'de yaşadığım süre boyunca evinin önünden geçmemeye çalışmış hep kaçmıştım üstelik Anıl'ın kedileri Popkek ve bebeği çok özlemiştim. Ben bunları düşünürken Anıl içimi okumuş gibi konuştu.

''Popki ve bebek fena tavır yapacaklar sana.'' haklıydı yüksek ihtimal bana küsmüşlerdi.

''Ben çocuklarımın gönlünü alırım sen bize karışma.''

''Anne ve çocuğun arasına girilmez zaten sende o iş.'' hemencecik eski halimize nasıl dönmüştük bilmiyorum ama dönmüştük ve hiç olmadığım kadar huzurluydum, Anıl masanon üzerindeki elimi tutup baş parmağıyla okşadı.

''Çok özlemişim seninle böyle olmayı.'' alnımı ona yaslayıp konuştum.

''Bende.'' kocaman gülümsedim ona. Biz birbirimize hayran hayran bakarken karnımdan bir guruldama duyuldu.

Lie To Me/ Anıl Erdem CevizciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin