bebitolarım bölümden önce bir notum olacak son zamanlarda hayalet okuyucularım çok arttı elinizden geldiği kadar çok yorum ve vote özellikle ama yorum atarsanız süper olur. Şimdi bölüme geçebiliriz <333
27 Aralık 2019
Anıl hayatıma gireli anca 1 ay olmuştu neredeyse her gün mesajlaşıyorduk biraz flört gibi bir durum oluşmuştu aramızda ama iki tarafta net bir adım atmıyordu. Bugün günlerden 27 Aralıktı Aslı'nın ısrarıyla beraber ikea'ya ağaç almaya gelmiştik, Selen ve Deniz bizi evde bekliyorlardı beraber yaşasak bu kadar çok beraber vakit geçirmezdik.
''Ay Özgee şu ağaç çok güzel değil mi.'' Aslı bana öküz gibi bir ağaç gösterdiğinde fiyatına baktım.
''Aslı bir ağaca 500 tl vermeyi düşünmüyorsun herhalde üstelik sadece yılbaşlarında süsleyeceğin bir ağaca.''
''Of sen de yani.'' Aslı söylene söylene reyonlarda gezerken omzumda hissettiğim el ile arkama döndüm, tesadüfün böylesi.
''Ne kadar sık karşılaşır olduk böyle.'' Anıl bana o çapkın gülüşünü sunduğunda ellerimin terlediğini hissettim bu adamın yanında neden böyle oluyordum.
''Artık beni takip ettiğini düşünmeye başlayacağım Cevizci.'' Ona ilk defa bu şekilde hitap etmem hoşuna gitmiş olacak ki gülümsedi ve kolunu rafa atarak kendisiyle arasına sıkıştırdı beni.
''Sana bir teklifim var.''
''Hm?''
''Yılbaşına birlikte girelim.'' Hayal dünyasında yaşadığına emin olmuştum artık
''İkimiz?'' Tek kaşımı kaldırdığımda göz kırptı.
''Aynen öyle bebeğim.'' Çok cüretkardı ve bu hoşuma da gitmiyor değildi.
''Rüyanda görürsün.'' Gülümseyerek onu omuzlarından ittirdiğimde sırıttı ve az önce benim yaslı olduğum rafa yasladı sırtını.
''Zoru oynuyorsun neyse ki zoru severim.'' Kahkaha attım.
''Zoru oynamıyorum Cevizci belki de o kadar ilgilenmiyorumdur seninle ne dersin?'' Yaslandığı raftan ayrılıp yanıma doğru ilerledi, yüzünü yüzüme yaklaştırdığında nefesini dudaklarımda hissediyordum zorla yutkunduğumda onun da hareket eden adem elmasından benimle aynı durumda olduğunu anlamıştım, parmakları çenemi belirli belirsiz okşadığında titrememi hissetmemiş olmasını umdum.
''Madem ilgilenmiyorsun, istemiyorsun beni ,dokunuşlarım neden titremene sebep oluyor Özge sana her dokunduğumda yüzün neden kıpkırmızı oluyor?'' Midem kasılıyordu bu his de neydi böyle.
''Ben.'' Dilim tutulmuştu şu an Anıl'ı öpsem çok mu absürt kaçardı.
''Hm.'' Parmağına saçımı dolayıp oynamaya başladığında gözlerinin hapsindeydim.
''Ben Aslı'yı bulmam şey.'' Anıl gülerek yanağımı okşadı.
''Sen şey o zaman.'' Rezil olmuştum yine.
''Anıl git başımdan ya.'' Onu hızla ittirdiğimde gülüyordu. Kızdım kendime nasıl gayet netken aklımı böyle allak bullak ediyor tüm dengemi bozuyordu, kalbim neden böyle hızlı atıyordu çok mu geçti artık kendimi kaptırmamak için. Hızla arkama bakmadan yürürken arkamdan bağırdığını duydum.
''Yılbaşında sendeyim güzelim!'' Gülüyordu
''Çok beklersin!'' Arkama bakmadan seslenmiştim, Aslı'yı bulmam uzun sürmemişti elinde bir kaç süs başka bir ağacın dibinde duruyordu.
''Özge bak şu süsler çok güzel, ay sen neden kıpkırmızısın.'' Açıklama yapmak istemiyordum.
''Şey seni ararken terledim ya ondandır hadi ne alacaksak alalım gidelim.'' Aslı ikna olmamış bir tavırla yüzüme baksa da benimle beraber kasaya yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lie To Me/ Anıl Erdem Cevizci
Fanfiction-Now ı wish'd we never met cause you're too hard to forget- ''Özür dilerim çok özür dilerim yaşattıklarım için, aramadığım için az önce söylediklerim için her şey için.'' ''Keşke hiç tanışmasaydık Anıl. Seni unutamıyorum ne yaparsan yap ne söylersen...