Lie To Me/ Anıl Erdem Cevizci

Bölüm 51: Emin

ARKADAŞLAR KİTAP 5K OLDU ŞAKA MIDIR BU!! BEĞENEN OKUYAN HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM BEBİTOLARIM<33

Heyecanım bittiğinde göre bölüme geçebiliriz...

15 Ağustos Pazartesi

Şu an elimi tutan Selen'le kan verme ünitesinin bekleme salonunda oturuyorduk, çubuk test yanıltıcı olabileceğinden kesin sonuç için beraber kadın doğuma gelmiştik belirtilerim ve hatırladığım son adet döngüme göre hamile olmam çok büyük bir olasılıktı ancak kan testi de istemişti, Selen elimi tutarken bekleme koltuklarındaydık.

''Ee Özge sen bu ay adet görmüşsün ki.'' Komik olan buydu adet gördüğümü unutmuştum gerçi normalden kısa sürmüştü.

''Ya ben size dedim döngüm normal diye o an heyecandan saçmaladım 2 ay regl olmasam anlardım herhalde.'' Anın heyecanıyla regl olduğumu unutmuştum zaten 2 aylık hamile olsam karnım çoktan şişerdi, adımın söylenmesiyle usulca kalktım ve kan alma koltuğuna oturdum kanım alınırken çok heyecanlıydım çubuk testin beni yanıltmamış olmasını umuyordum, bu bebeği çok istiyordum. İşimiz bitince hastanenin kantinine indik 2 saat kadar beklememiz söylenmişti kahvemi yudumlarken Selen değişik değişik yüzüme bakıyordu.

''Ya bu bebeği çok istiyorsun ya da hiç istemiyorsun.''

''Ne?''

''Ellerin titriyor kahveyi masaya içirdin resmen.'' Sıkıntıyla fincanı indirdim.

''Çok istiyorum Selen tahmin edemeyeceğin kadar çok ya hamile değilsem ya yanlış alarmsa.''

''Vay be insanlar genelde yanlış alarm olsun diye dua eder sen hamile olmak için ediyorsun.'' Güldük biraz komik bir durumdu cidden.

''Merak etme değilsen bile sizin bu hızınızla uzun sürmez.'' Göz kırptığında kıpkırmızı kesildim.

''Selen!''Beni utandırmaya bayılıyordu.

''Ne Selen aşkım? Her fırsatta yapan ben değilim en son ne zaman yaptınız?'' Utanmıştım ama Selen'le hep yaptığımız konuşmalardı bunlar.

''Bu sabah.'' Çekine çekine konuştuğumda ağzı açık kalmıştı, bu elimizde olan bir şey değildi ki birbirimize dayanamıyorduk o kadar. Heyecanlı bekleyişin sonunda doktorla görüşmek için yukarı çıktık kalbim hızlı hızlı atıyordu Selen elimi tutuyor bana destek oluyordu.

''Özge hanım hoş geldiniz tekrardan.'' Doktor hanımın kocaman gülümsemesiyle ben de gülümsemiştim.

''Öncelikle tebrik ederim 2 buçuk haftalık hamilesiniz.'' Gözlerimde biriken yaşlar akarken gülümsememi bastırmadım çok mutluydum hamileydim gerçekten hamileydim yanlış alarm değildi işte!

''Bebeği görebiliyor muyuz?'' Heyecanla sormuştum daha çok erkendi gerçi.

''Henüz ortada bir bebek yok aslında döllenmiş bir yumurtadan bahsediyoruz bebeğinizi en erken 2 hafta sonra vajinal ultrasonla veya gebeliğin 6. haftasına girdiğinizde batın ultrasonla görebilirsiniz. Zaten bu kadar erken bir dönemde şüphelenip gelmeniz ilginç doğrusu genelde hastalarımız bu kadar erken şüphelenmiyorlar.'' Gözlerimi silip balımı sallarken doktor gülümseyerek konuşmaya devam ediyordu çok tatlı bir kadındı ve enerjisini çok sevmiştim.

''Klasik belirtiler bulantı, kusma, lekelenme, yorgunluk bunları yaşıyor olabilirsiniz muhtemelen yaşamaya da devam edeceksiniz sıkıntı yok şu an her şey yolunda tüm değerleriniz mükemmele yakın bol bol istirahat edin kendinizi yormayın  2 hafta sonra eşinizle gelirsiniz hem beslenme programı çıkarılır hem de muhtemelen onun da soruları olur bu süreci beraber güzelce geçiririz.'' Eşiniz, sahi Anıl'ın hala haberi yoktu tüm bu hayat değiştirici yaşananlardan söylemelimiydim, beklemeli miydim. Odadan ne zaman çıkmıştık ne zaman Selen bana sarılmış ben  ne zaman ağlamaya başlamıştım anlamamıştım.