Bölüm 25:Antalya

407 14 61
                                    

20 Mart Pazar

Gözlerimi yeni güne çatlayan bir baş ve yanan bir mideyle açtım dün gecenin bir kısmı yoktu bende, en son Tuğba'yla Anıl'ın dedikodusunu yapıyordum sonrası karanlık rahat yatakta şöyle bir döndüğümde fark ettim Anıl'daydım.

''Hasiktir.'' Diye mırıldandım, Anıl ortada yoktu acaba dün birlikte mi olmuştuk ama Anıl benim savunmasız halimden yararlanacak biri değildi o yüzden bu düşünceyi hemen kovaladım aklımdan. Ayağa kalkmak istediğimde zonklayan başım buna müsaade etmemişti, Anıl'ın yatağına sırtımı yaslayıp başımı ovarken yatak odasının kapısı açıldı.

''Uyandınız mı küçük hanım.'' Elindeki ağrı kesici ve suyu uzattı bana.

''Küçük hanım derken?'' Ağrı kesiciyi içtim, düşünceli sevgilim benim.

''Sonuçta benden küçüksün belli ki kendine de bakamıyorsun bundan sonra böyle.'' Su bardağının içine yuvarlak bir hap attığında bardak köpürmeye başladı.

''Ne attın be.''

''Seni sarhoş edip faydalanıcam Özge.'' Ona dil çıkardığımda gözlerini devirdi.

''Alca Seltzer bu mideni bastırsın diye yoksa tüm gün kıvranacaksın ki yatağımda kıvranmanı istediğim pozisyon bu değil.'' İçtiğim şey boğazımda kalmıştı öksürmeye başladığımda sırtıma vurdu gülerek.

''Şöyle şeyler söyleme Anıl ya.'' Yanağımdan makas aldı.

''Tamam küçük sevgilim.'' Tabirleri beni rahatsız etmesede inadına gözlerimi devirdim.

''İyi ki bir sarhoş oldum Anıl.''

''Özge yavrum senin sarhoşluğun da bir tuhaf ama şimdi.''

''İyi bırak beni koş İpeğe.'' Sabrını sınamak istiyordum, ona arkamı dönüp uzandığımda yatak ucuna oturdu.

''Aşkım ayıkkende İpek sarhoşkende İpek beni İpekle mi aldatıyorsun.'' Ortamı kırmak içim yaptığı espirisine güldüğümde kalçama bir şaplak attı şok içinde ona baktığımda göz kırpıp kalktı yataktan.

''Hadi kalk gel içeri.''

''Anıl ya!'' Diye seslendiğimde kahkahalar atıyordu, Anıl ve bitmek bilmeyen libidosu beni çok zorluyordu.


25 Mart Pazartesi

Anıl'ı affedeli tam bir hafta olmuştu bugün de onunla beraber Antalya'da verecekleri konsere gidiyordum, işten izin almayı başarmıştım artık tekrardan çalışan bir kadın olduğum için görüşmemiz zorlaşmıştı gün içinde ben yoğundum o da akşamları malum sahnedeydi. İkimizde fedakarlık yapıyor bir şekilde yoğun programlarımızı dengeliyorduk hem uzun süredir onun konserlerine ortak olamadığımdan hemde 1 günlüğünede olsa sevgilimle İstanbul'un keşmekeşinden uzaklaşma düşüncesinin güzelliğinden bu teklifini kabul etmiştim. Yorucu yolculuğun ardından otele gelmiştik konsere daha çok uzun bir zaman vardı, odaya çıktığımızda Anıl bir anda beni kucakladığı gibi ikimizide yatağa atmıştı çığlık çığlığa gülerken konuştum.

''Bu ne içindi şimdi.'' Kolları belimi kavrayıp vücudumu kendine çekti.

''Çok özledim seni bol bol hasret giderelim istiyorum.'' O boynuma minik öpücükler bırakırken gülüyordum.

''Bana olan özlemin uzun sürmeyecek Anıl.'' Dudaklarını boynumdan çekip yüzüme baktı.

''Yani hala benimle yaşamak istiyorsan ben varım Anıl deneme süresi olmadan, sensiz yapamıyorum bunu anladım.'' Yüzü aydınlandı yatakta oturur konuma gelip kucağına çekti beni.

Lie To Me/ Anıl Erdem CevizciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin