Bölüm 32: Nişan

259 16 98
                                    

aşklarım, bebeklerim özgeye ilk defa bir model koydum bu bir devrimdir, medyadaki bej elbiseli kızımız kafamdaki özge'ye yakın biri sizin de öyle mi? tabiki siz nasıl istiyorsanız öyle hayal edebilirsiniz

30 Nisan Cumartesi

Anıl'la Ayvalık kaçamağımızdan tam 2 hafta geçmiş, sonunda Deniz'in nişan tarihi gelmişti, Deniz için inanılmaz mutluydum ama kendi hayatım şu aralar pek tıkırında gitmiyordu, Anıl o çok soğuklaşmıştı bana karşı ne gün ışığım kalmıştı ne sevgilim ne aşkım açıkçası korkuyordum tekrar yıkılacak gibi hissediyordum bu sefer nasıl toparlardım hiç bilmiyordum tam tayfa Deniz'lerin evindeydik Sanlı bile vardı ama Anıl gelmemişti vokal kaydı alması gerektiğini bahane etmişti, sorun neydi anlayamıyordum oysa 2 hafta önce çok mutluyduk. Deniz'in morumsu elbisesinin arkasını bağlarken düşüncelere dalıp gittiğimden çok sıkmış olacağım ki acı dolu bir haykırış çıktı dudaklarından.

''Deniz çok çok özür dilerim iyi misin ya of çok pardon.'' Endişeyle konuştuğumda, Deniz daha endişeli duruyordu.

''Güzelim ben iyiyim de sen iyi misin bir süredir pek kendinde değil gibisin?'' Onun en mutlu günlerinden birine limon sıkmayacaktım yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.

''Aşkım iyiyim gayet azıcık yoruldum o kadar.''

''O kadar?''

''Ay valla o kadar.'' Yanağından öpüp banyoya yöneldim sinirlerim bozulmuştu çok korkuyordum tekrar yaşamak üzere olduğum şeyler beni çok korkutuyordu.

''Özge güzelim yüzükler takılacak.'' Aslı seslenmişti.

''Geliyorum balım.'' Balım aklıma yine Anıl gelmişti boş yere evham yapıyordum ya boş yere saçma düşünüyordum kesinlikle. Derin bir nefes alıp aynadaki yansımama baktım halimi anlamaları kolay değildi, iyi saklıyordum hızlıca çıktım banyodan. Herkes salonda toplanmış yüzükler kesiliyordu Selen'in yanındaki yerimi aldım.

''İyi misin bebeğim.'' Gülümseyerek başımı salladım, Deniz ve Arda'ya baktım çok güzellerdi Arda çok aşık çok mutlu gözüküyordu Deniz kocaman gülümsüyordu annesi ve babası yanındaydı, ne kadar şanslıydı aslında acaba benim böyle bir günüm olacak mıydı, Anıl'la bir geleceğim olacak mıydı 2 hafta önce buna eminken son günlerde içime bir şüphe düşmüştü. Yüzükler kesildi büyük bir alkış koptu bende gülümseyerek alkışladım her şeyin en iyisini en güzelini hak ediyordu Deniz.

Deniz'e ve Arda'ya kocaman sarıldım, canım arkadaşlarım benim.

''Çok mutlu ol Denizim.''

''Sıra sende Özge biliyorsun.'' Göz kırptığında hafifçe gülümsedim. Pastalar yendi, çaylar içildi artık eve dönme vakti gelmişti Sanlı, Selen ve ben beraber çıktık evden aralarında konuşuyordu ikisi Selen bu akşam Sanlı'da kalacaktı mükemmel bir ikili olmuşlardı ben düşünceli düşünceli yürürken Selen omzuma dokundu.

''Özge güzelim sen iyi misin tüm gece durgundun.''

''Yengem ya kafaya Anıl'ı taktıysan cidden stüdyoya gitmesi lazımdı.''

''Ay yok tabiki biliyorum neden takayım bunu kafama yorgunum sadece.'' Selen ikna olmadım diye bağıran bir bakış attığında bej rengi elbisemin askısını düzelttim, gerildiğimde hep yapardım bunu Selen'inde dikkatini çekti ama bir şey demedi hep beraber Sanlı'nın arabasına bindik Deniz'in Beşiktaş'ta ki evinden Beyoğluna gidiyorduk. Yol boyu ikisi gülüştü, sohbetlerine beni de dahil etmeye çalıştılar ama yok içimde kötü bir his vardı bir şey olacaktı. Karaköy'e gelince Sanlı'ya seslendim.

''Sanlı ben şurada ineyim mi?''

''Baldız yengem bu saatte olmaz tehlikeli.''

''Canım iyi hissetmiyorum yürüsem iyi olacak.'' dediğimde Selen ona uzatma dercesine bir bakış attı Sanlı'da mesajı aldı ve arabayı hemen kenara çekti. 

Lie To Me/ Anıl Erdem CevizciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin