Evin içindeki kahkaha sesleri ile uyanmıştım en son hatırladığım şey Anıl'ın kollarında eve gelmemdi yavaşça yerimden kalktım ve salona geçtim. Aslı ve Deniz bize gelmişti Selen'le koyu bir sohbete dalmışlardı salon kapısının yanına yaslanmış onları izlerken beni ilk fark eden Aslı oldu.
''Bebişim uyandın mı sen'' güldüm ve yanlarında koltukta yerimi aldım
''Çok uyumuşum ya sersem gibiyim kızlar'' Selen söze girdi
''Harap olmuşsun Özge iyi oldu dinlendin biraz'' Aslı tekrardan söze girdi
''Güzelim Selen anlattı biraz Anıl'la yüzleşmişsiniz'' masanın üstündeki kurabiyelerden bir tane alıp konuştum.
''Yüzleşme aman ne yüzleşme yediği haltın arkasında bile durmuyor öyle değil, zorunda kaldım diyor neyin zorunda kaldın diyince susuyor çıldırıcam artık.'' Deniz söze girdi
''Acaba Madrigal ile mi alakalı hani Pr ilişkileri oluyor ya yurtdışında o tarz bi durum mu oldu'' gözlerimi devirdim
''Ne Pr ilişkisi allah aşkına Hollywood' da değiliz hem ne alaka nasıl bir yardımı olucak Anıl'a fanları ilişkimizi biliyordu.'' Deniz sanki kafasında bir ampul yanmış gibi gözlerini kocaman açtı ve konuştu.
''Heh tam da. u işte serseri rockstar imajı bir aşktan bir aşka koşuyor havası için mi yapıldı acaba.''
''Ay yok artık Deniz amma abarttın ikimizide idare ediyordu işte belli ki sıkıldı uzun ilişkiden böyle kaçmaya çalıştı'' Deniz'in sözleri aklımı karıştırmıştı böyle bir şey olabilir miydi, olduysa da Anıl bizim için savaşmamış mıydı.
''O zaman neden yana yakıla sana dönmeye çalışıyor bu çocuk'' bunu söyleyen Aslı'yla iyice allak bullak olmuştum.
''Of ne biliyim ben ayrılmışlardır bu da bari Özge'ye yaranıyım demiştir.'' söylediklerim bana bile saçma gelmişti Anıl'ın karakterine asla uymayan bir davranıştı bu gerçi aldatmakta onun karakterine uymuyordu. Bunları düşünüp kurabiyemi yerken ayaklandım.
''Şarap içer miyiz?'' Selen konuştu
''Beni bilirsin şarap diyince akan sular durur da sana dokunmasın?''
''İlaç içmedim aşkım bir şeyimde yok zaten.'' Selen uzatmayıp peki dercesine kafasını salladığında kadehleri ve bir şişe kırmızı şarabı masanın üstüne koydum, kadehleri doldurmaya başladım, Aslı konuştu.
''Eee anlat bakalım neler oldu o kadar saat asansörde baş başaaa''
''O kadar saat dediğin 1 saat falandı Aslıcığım bir şey de olmadı'' bana inanmamış gözlerle bakıyorlardı ki Aslı devam etti.
''Öpmedi mi'' gözlerimi devirdim
''Öpmedi Aslı öpemez de''
''Of sen de çok sıkıcısın bir şeyler olmuş kesin anlatmıyorsun'' şarabımdan bir yudum aldım ve konuştum.
''Of işte sakinleştirmeye çalıştı saçımı falan okşadı elimi tuttu öyle, bir şey olmadı yani'' Aslı muzipçe saçımı parmağına doladı ve gülerek konuştu.
''Eee etkilenmedin mi''
''Tabiki hayır 13 yaşında mıyım Aslı ben'' utanç verici olsa da kısa temaslarımızdan bile etkilenmiştim çünkü onu çok özlemiştim, bana her dokunuşunda kalbim ilk gün olduğu gibi çarpıyordu. Müzik ve sohbet eşliğinde şaraplarımızı içerken kapı çalmıştı ben bakarım diyip ayaklandım ve kapıyı açtım karşımda gördüğüm kişi sevgili Anıl'dan başkası değildi.
''Selam'' dedi utangaç bir sesle
''Selam ne oldu'' kanımdaki alkolün ve Anıl'ı görmüş olmanın heyecanını bir kenara bırakarak sesimi soğuk tutmaya çalıştım ancak ne kadar başarılı olmuştum tartışılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lie To Me/ Anıl Erdem Cevizci
Fiksi Penggemar-Now ı wish'd we never met cause you're too hard to forget- ''Özür dilerim çok özür dilerim yaşattıklarım için, aramadığım için az önce söylediklerim için her şey için.'' ''Keşke hiç tanışmasaydık Anıl. Seni unutamıyorum ne yaparsan yap ne söylersen...