Kör Talih +18

1 (Sözleşme)

Bu iş görüşmesininde verdiği red cevap ile kendimi yağmurun ortasına attım.

Artık zoruma gitmeye başlamıştı, o adam yüzünden tüm görüşme yaptığım işler beni reddediyordu.

Eğer bir iş bulamazsam ne kirayı ödeyebilecektim ne boğazımdan bir lokma geçecekti, onun yaptığı teklifi kabul etmezsem hayatım boyunca tüm işlerimden red yiyeceğimi söylemişti.

İşten kovulmanın siniriyle kendimi yağan kar tanelerinin altına bıraktım ve parka girip bir banka oturdum. Sinirden göz yaşlarım dökülüyordu, ağlamak istemesemde ağlıyordum.

Birisi birden yanıma oturduğunda ona döndüm.

"Merhaba"

"Merhaba? tanışıyor muyuz?"

"Hayır, tanışalım" deyip elini uzattı. "Aktan"

"Ela" deyip elini sıktım ve elimi çektim.

"Nedir bu Elaları kırmızıya boğan" gözlerimden bahsediyordu, kıpkırmızı olduğuna emindim. Önüne dönüp montunun yakalarını yanaklarına doğru yatırdı.

"işten atıldım"

"çok şanslısın ki bende bir işçi arıyordum"

"Ne işi?" deyip göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim.

"İş.."

"Ne işi bu?"

"bir teklifte bulunacağım"

"Ne teklifi"

"Çok soru soruyorsun"

"Çok gizli konuşuyorsun sende"

"Güzel bir teklif, eğer kabul edersen yılın sonunda milyonların olabilecek"

"nasıl yani?"

"Benimle bir yıl çalışacaksın ve sonunda milyonların sahibi olacaksın, tabi her ay hesabına yine para yatacak"

"kimsin sen?"

"Seni görünce oturmak istedim"

"Hiç tanımadığın birine iş teklifi mi ediyorsun?"

"Evet"

"Saçmalama, sapık mıdır nedir ya!" deyip ayağa kalktım ve sinirle yürümeye başladım.

"Eğer teklifimi kabul etmezsen hiçbir işte çalışamayacaksın ama"

"Ne?" deyip ona döndüm. Yanına yaklaştığımda o da ayağa kalktı. Adam baya uzun boylu biriydi, kafamı kaldırıp baktığımda kaşları çatıktı.

Siyah gözleri oldukça güzel gözüküyordu.

Tanrım.

"bu kartı al bir köşeye koy, belki fikrin değişir" dediğinde karta baktım. AKTAN BORA KARASOY.

Kahkaha attıktan sonra kartı ortadan ikiye ayırıp yüzüne fırlattım.

O gün o kadar artistlik yapmasaydım belki şimdi gidip kabul ederdim. Zaten elimde kartı falanda yok nerden ulaşırım ki.

Aynı parka gidip aynı banka oturdum.

&

Bir saattir aynı bankta oturuyordum. Tam banktan kalkacağım sırada telefonuma gelen bildirimle duraksadım.

0556: Parkın kapısının önünde araba var, ona bin

Siz: Kimsiniz?

0556: Aktan.