Şirketten çıktıktan sonra arabama bindim ve telefonumu açıp saate baktım. Adal yarım saate kalmaz çıkacaktı, onun kaydını bugün sildirecektim, gitmeden önce arkadaşlarıyla vedalaşması gerektiğini söylemiştim. Arabayı okula doğru sürmeye başladım.
Okula geldiğimde arabadan inip içeri girdim, müdürün odasına çıkıp kapıyı tıklattım ve içeri girdim, "Ela hanım, hoş geldiniz buyrun" diyerek koltuğu gösterdiğinde koltuğa oturdum. "nasılsınız?"
"iyi efendim siz?"
"bende iyi, çay kahve söyleyeyim mi ister misiniz?"
"yok yok, ben Adal'ın kaydını sildirmek için geldim"
"neden?"
"Babası geldi, Türkiye'ye gideceğiz"
"anladım, sizden yazılı bir imza almam gerekiyor bir saniye forma bilgileri gireyim" dediğinde beklemeye başladım. Önüme bir kağıt koyduğunda kağıdı inceledim, imzamı atıp kağıdı tekrar uzattım. "tamamdır ben bunu sisteme gireceğim"
"artık gelmesine gerek yok değil mi?"
"evet gerek yok, görüşmek üzere"
"iyi günler" deyip odadan çıktım ve aşağı kata inip Adal'ın sınıfının önüne geçtim ve beklemeye başladım.
Zillerin çalmasıyla öğretmenleri kapıya çıktı ve çocukları sırayla velilere teslim etmeye başladılar. Adal'ın sırası geldiğinde öne çıkıp Adalı aldım, "annecim" deyip kucağıma atladı. "bir tanem" deyip yanağına buse kondurdum ve ayakkabısını giydirdikten sonra okuldan çıktık arabaya bindikten sonra sürmeye başladım.
"nasıl geçti bakalım"
"iyiydi, arkadaşlarımla vedalaştım, denizle çok ağladık ama eğer bir gün Türkiye'ye gelirlerse benimle görüşeceğini söyledi"
"iyi bakalım, bende kaydını sildirdim artık Türkiye'ye gidene kadar okul yok"
"ne güzel"
"oraya gidince anasınıfına değil kreşe gideceksin, aynı eğitim veriliyor zaten"
"orda anasınıfı yok mu?"
"var ama yaşın küçük olduğu için oraya almazlar"
"aa anne ben artık 10 a kadar saymayı çok iyi biliyorum"
"say bakalım" dediğimde 10 a kadar şaşırmadan saydı, "aferin oğluma"
"babama da sayacağım o da beğenir değil mi?"
"beğenir tabii"
"nerde o?"
"evde, evimizi toparlıyor"
"anne, sabah babam bana bir şeyler söyledi haberin var dimi"
"var var, sen dediklerini yapacak mısın?"
"yapacağım tabi"
"oğlum, bak bir yanlışımız olurs-"
"bir yanlışımız olursa dedem seni bir daha affetmez"
"anlaşılan baban her şeyi konuşmuş seninle"
"evet konuştu"
"o zaman benim bir şey anlatmama gerek yok"
"yok annecim" dediğinde gülümsedim.
Eve geldiğimizde arabadan inip arka koltuktan Adalı aldım ve kapıya gelip zile basmaya başladım. Aktan kapıyı açtığında Adal Aktan'ın kucağına atladı, içeri girdikten sonra kapıyı kapadım. "babacım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Talih +18
Fantasy+18 VE ARGO KONUŞMALAR İÇERMEKTEDİR!! Her şey bir sözleşmeyle başladı... -