Sabah olmuştu, saatlerdir camın önünde dışarıyı izliyordum..
Ayağa kalkıp merdivenlerden yukarı çıktım ve Adal'ın odasına girdim. Yatakta uyuyorlardı, Adal hayallerinin en zirvesini yaşıyordu, babasıyla çok mutluydu ama ben sürekli bir bahane bulup Aktanı bizden uzaklaştırmaya çalışıyordum.
Aktan yavaşça gözlerini açınca bana odaklandı, "uyandırmak istememiştim bakmaya geldim sadece" dediğimde Adal'ın alnını öptü ve üzerini de örtüp ayağa kalktı, dışarı çıktığında kapıyı kapatıp arkasından ilerlemeye başladım.
"yaptığım şey çok aptalcaydı, özür dilerim, senin yerinde ben olsaydım bende aynısını yapardım" dediğimde cevap vermedi. "Aktan?"
"Efendim Ela?"
"özür dilerim işte"
"Ela ben sana birisi mi var diye soruyorum yok diyorsun, sorunun ne olduğunu soruyorum yok diyorsun ve üstüne canımı yakmak için elinden geleni yapıyorsun ama ben anladım biliyor musun sorunun ne olduğunu, Adal'ın canını yakmamak için, onu üzeceğimi düşündüğün için onu benden saklıyorsun, bırak kendi sorunlarımı kendim çözeyim, sorun mafya olmam mı? sikerim mafyasını, ben yıllardır Türkiye'ye gitmiyorum hiçbir şeyden nasıl bir şeyler döndüğünden haberim bile yok"
"Aktan tamam, asıl bencillik eden bendim Adal'ın seni ne kadar sevdiğini değil de onu ne kadar üzeceğini düşündüm, özür dilerim"
"Adal olmasaydı ve ben sokaklarda sürünsem bile sen beni bu eve almazdın"
"saçmalama olur mu öyle şey"
"Ela ben istemez miyim sanıyorsun hamileliğinde yanında olayım, istediğini alayım, doktora birlikte gidip gelelim, sancılarını birlikte geçirelim eğer sen söylemiş olsaydın her şeyi birlikte yaşayacaktık"
"Aktan her şey oldu bitti ben o konuları kapattım bundan sonra yaşadıklarımı değil yaşayacaklarımı kontrol etmek istiyorum"
"ne yaşayacakmışsın sen?"
"mesela hayatıma çok değerli birini almak istiyorum"
"kim"
"bilmem, piyango kime vurursa"
"anladım" deyip ayağa kalktı. Mutfaktan çıktığında gülümsedim, bir şansımız daha vardı bence. Dolabı açıp göz gezdirdim ve omlet yapmak için yumurta ve gerekli malzemeleri çıkardım. Tavayı da çıkardıktan sonra hazırlamaya başladım, telefonumun çalmasıyla cebimden çıkarıp ekrana baktım. Annem arıyordu.
Açıp hoparlöre aldım ve tezgaha bıraktım.
"efendim anne"
"kızım, nasılsın?"
"iyiyim anne sen nasılsın?"
"iyi diyelim, nerdesin?"
"evdeyim, neden sordun"
"kızım sen şu durumu daha düzgün anlatır mısın?"
"anne, her şey geçen anlattığım gibi, bak Aktan beni düşündü ve böyle bir şey planladı, biz buraya gelmeden önce ayrıydık zaten, sonra son gün barışıp buraya geldik, bir karar aldık ve yaşadıklarımızı kimse bilmeyecekti, biz planladığımız gibi oynadık, sonrasında evlendik, biz evliliğimizi sadece 2 kişi yaptık, yakınlarımız veya kimse yoktu, sonrasında bu gizlilik sorunumuz çözüldü ve biz ayrıldık. Ayrıldıktan sonra madem kimse bilmiyor madem ayrıldık şimdi söylemeyiz zamanı geldiğinde söyleriz diye düşündük, sonra bir daha söyleyemedik"
"baban çok üzüldü, sakladığın için veya yalan söylediğin için değil, sana bir şey olacağını düşündü"
"anne anlıyorum ama sevmek bu değil mi? ben Aktan mafya ve benim başımı belaya sokuyor diye ayrılacak mıyım ondan, ben onu çevresi için sevmedim, o olduğu için sevdim, eğer çevresi için sevmiş olsaydım karşınıza bile çıkarmazdım onu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Talih +18
Fantasy+18 VE ARGO KONUŞMALAR İÇERMEKTEDİR!! Her şey bir sözleşmeyle başladı... -