2 Ay sonra
Ona deliler gibi aşıktım, hani insan ilk defa bir şey gördüğünde gereksiz bir şey bile olsa onunla uğraşmak isterdi ya, ayısıydı, ilk defa aşkı onda tatmıştım, ne kadar başkalarını sevdiğimi düşünsem de sevmemiştim...
Şimdi ise aşkı en derinden yaşatan adamın göğsünde gözlerimi açmıştım, o kadar huzur veriyordu ki bu göğüs, kollar. Ne zaman yaslansam kendimi huzurda ve güvende hissediyordum, evet güvende, pimi çekilmiş bir bombanın yanında kendimi güvende hissediyordum.
"Günaydın" konuşan sesle tekrar bir huzura uyanmıştım sanki. Bu huzur ise su dökülen bir kızgın yağın yanında olmak gibiydi, risk altında olduğunu bile bile yanında durmaktı bu huzur, bu güven.
"günaydın" dedikte sonra doğruldum, aklıma dün gece yaşadıklarımız geldi, hatta son 2 aydır yaşadıklarımız, sürekli birlikte oluyorduk, sanki 4 ay'ın acısını çıkarır gibi.
Elimi tutup öptü, "daha iyi misin?"
Gece feci derece başım ağrımıştı, deliye dönmüştüm resmen, Aktan ne kadar doktora gitmek istese de ben gitmemiştim.
O sıra da Aktan'ın telefonu çalınca açıp kulağına götürdü. Bana bakıp sinirle derin bir nefes aldı, "tamam geliriz" deyip telefonu kapattı.
"bir şey yapmadım" dediğimde ayağa kalktı, "2 aydır mal gibi beklediğimiz gelinlik gelmiş"
"ciddi!" deyip ayağa kalktım, "ne geçti eline, ne anladın, iki ay beklediğimize değdi mi?"
"ya çok konuşma hadi gidelim"
Normal de şuan evli olmamız gerekiyordu ama benim istediğim gelinlik farklı bir ülkeden gelmişti.
"Bak ben ne güzel damatlığımı hiç ses etmeden aldım, senin gelinliğini 2 aydır bekliyoruz!"
"Aktan, çok bekletmeyecek biriyle evlenseydin" deyip odadan çıktım.
Peşimden gelirken kapı çaldı, "koş Esila geldi"
"Ela, kızın sana ne zararı var"
"hani insanın sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş ya" dediğimde aşağı inip kapıyı açtı.
"Selam!" deyip gülerek içeri girdi, Aktan da bıkmıştı artık...
Aktan yüzünde sahte bir gülümseme oluşturduğunda güldüm.
"Nasılsın Aktan"
"iyi"
"bende iyiyim, şey bugün eve arkadaşlarım gelecek eğer işiniz yoksa siz de gelin" dediğinde masanın üzerinde ki telefonumu aldım, "işimiz var" deyip telefonu açtım, yüzüne bile bakmıyordum. "İtalyadan gelinliğim gelmiş onu alacağız"
"ne güzel, o zaman sonra uğrarsınız"
"Aktanla işimiz var Esila"
"peki tamam o zaman"
"görüşürüz" dediğimde Aktana döndü, "görüşürüz Aktan" dediğinde Aktan yine o sahte gülümsemeyi yüzüne aldı.
Esila gittikten sonra kapıyı kapattığında telefonu çantama attım, "üzerimizi değiştirelim sonra gidelim? gelince de kahvaltı yaparız ama eğer açsan şimdi yapalım"
"fazla üzerine gidiyorsun"
"ne?"
"kendi yerine Esilayı koysana, üzülmez misin? şahsen ben üzülürüm, hem de yakınlaşmak istediğim biri beni evinden kovar gibi cümle kursa çok kötü olurum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Talih +18
خيال (فانتازيا)+18 VE ARGO KONUŞMALAR İÇERMEKTEDİR!! Her şey bir sözleşmeyle başladı... -