Kör Talih +18

4. Bölüm (nazik)

Merdivenlerden aşağı indiğimde Aktan arkası dönük bir adamla konuşuyordu, üzerine beyaz gömlek ve altına siyah pantolon giyinmişti. "Ben hazırım"

"şükü-" diye arkasını döndüğünde sustu. Beni baştan sona süzdükten sonra arkasında döndü, konuştuğu adamında bana baktığını görünce adama ters ters bakmaya başladı. "napıyorsun lan sen!"

"abi gideyim" deyip adam koşarak evden çıktığında Aktan gülümsedi ve bana döndü, "sen çok güzel olmuşsun"

"teşekkür ederim" dediğimde bana doğru yaklaştı, "ikimiz sevgili gibi davranacağız oraya gittiğimizde"

"tamam" dememle evden çıktık, bizi kapının önünde bekleyen spor arabaya bindik. Arabayı sürmeye başladığında gözleri sürekli bacaklarımdaydı. Önüme eğilip torpidodan bir şal çıkardı ve üzerime attı. "dikkatimi dağıtıyorsun" dediğinde gülümsedim ve şalı alıp bacaklarıma kapattım, elbisenin göğüs kısımlarından tutup yukarı kaldırdım çünkü göğüslerim gerçekten fırlayacak gibiydi.

"bunu giyinmek zorunda mıydın?"

"evet" dediğimde dişlerini sıktı. "niye bu kadar gerginsin" 

"şimdi gideceğimiz partide sevgilisi olmayan erkekler olacak onların arasına bu şekilde girmen ne kadar doğru"

"benim giydiğim şeyi doğrusuna yanlışına karar veremezsin, madem güvenmiyorsun hiç dışarı çıkarma hatta bana bir kulübe yaptır içine hapset, sonra oraya gelir si- her neyse"

"sana güveniyorum, ama orda ki hiç kız görmemiş gibi davranacak olan ergenler canımı sıkıyor"

"ne partisi bu"

"kutlama, arkadaşım İngiltere de büyük bir şirket açtı, onun için kutlama yapıyor" dediğinde cevap vermeyip önüme döndüm, telefonum çalmaya başladığında çıkarıp baktım, yabancı bir numara arıyordu, telefonu açıp kulağıma götürdüğümde ses gelmedi. "alo"

Hışırtılı sesler geliyordu ama kimse ses vermiyordu, telefonu sinirle kapatıp çantama attım. "kim?"

"delinin biri, cevap vermiyor"

"bir daha ararsa bana ver" dediğinde kafamı sallayıp cama yaslandım.

"küsecek miyiz?"

"bilmem küsmeli miyiz?"

"özür dilerim, tamam mı?"

"olmadı böyle özür mü olur" dediğimde gülümsedi. Yanağının yanında bir gamze vardı.. 

Arabayı köşeye çekti ve bana doğru yaklaştı, "peki nasıl istersin özrü" Bu adamın gözleri niye bu kadar çekiciydi..

Bende ona yaklaştım, "bilmem her türlü olabilir"

"benim özür şeklim farklıdır, bu sefer kendimi affettirmek zorunda kalırım ama" deyip kaşlarını kaldırdı. Dudaklarıma doğru yaklaştığında ben kendimi itip dudaklarını öpmeye başladım. 

Ondan etkileniyordum.

Her ne kadar istemesem de ondan etkileniyordum.

Ellerimi kafasının arkasından saçlarına daldırdığımda onu kendime daha çok bastırdım.

Dudaklarımı daha sert öpmeye başladığında telefonum çalmaya başladı. İkimizde umursamadan öpüyorduk birbirimizi.

Yavaşça benden ayrıldı ve nefes almaya başladı. "Telefon" dediğinde gülümseyip dudağına baktım. Kırmızı rujum dudağına biraz geçmişti. Elimi çantama atıp telefonumu çıkardım, yine aynı numara arıyordu.