48. Bölüm (kahvaltı)

11.2K 359 34
                                    

Adal'ı uyutmamızın üzerinden 1 saat geçmişti ve Aktan banyodaydı, ben ise hâlâ 5 sene önce kurduğum cümlenin Aktan da bıraktığı etkiyi düşünüyordum, hâlâ onları unutmamıştı, onun yerine başkasına inanmamı, ona söylediğim şeyleri, hiçbirini unutmamıştı, ben unutur muydum peki?

Unutmazdım.

Hatta affetmezdim bile, sürekli yüzüne karşı bir şekilde bana öyle dediğini hatırlatırdım Aktan bu zamana kadar tek bir kelime etmemişken şimdi açmıştı konusunu, bir yerinin yaralı olduğunu söylemeye çalışmıştı.

Bana karşı saygısını asla bozmamıştı, ilişkimiz, bana olan sevgisi bir kenara benim kadın olduğumu düşünerek davranıyordu, çünkü onu gerçekten kolay yetiştirmemişti dedesi..

Banyonun kapısı açıldığında Aktan bana baktı, "güzelim sen neden uyanıksın hâlâ"

"bir şey düşünüyorum" dediğimde arkasını döndü ve altında ki havluyu indirip şort çıkardı ve altına giyindikten sonra masada ki tarağı aldı. "ne gibi"

"senden nefret etmem gibi" dediğimde duraksadı, ne demek istediğimi anlamıştı.

"Ona takılmıyorum."

"hayır Aktan takılıyorsun, aradan 5 yıl geçti, eğer takılmıyor olsan unutmuş olurdun"

"unuttum zaten"

"Aktan.."

"Ela şu konuyu kapatır mısın?"

"kapatamam, senin içini yaralayan şeyin sebebi benim ve düzeltmek istiyorum"

"Ela nasıl düzelteceksin, üzülme ben seviyorum seni deyince üzülmemiş mi olacağım, ya da o yarayı kapatmaya çalışsan ne olacak, ben unutmuş mu olacağım, ayrıca Adala bunu söylerken arklımda bile değildi, sonradan aklıma geldi"

"Aktan ben sana iyi gelmiyor muyum?" deyip ayağa kalktım ve hızla yanına gittim. "ben sen üzüldüğünde seni iyileştiremiyor muyum? bak ben seni çok seviyorum Aktan, ben ne kadar sana iyi gelmese-" cümlemi bitirmeden elini boynuma attı ve beni kendine çekip dudaklarını dudaklarım bastırdı. Uzun süre öyle kaldıktan sonra ayrıldık, alnını alnıma yasladı.

"bir daha böyle şeyler duymak istemiyorum, eğer sen bana iyi gelmemiş olsaydın ben şuan hayatta olmazdım, sen bu dünya da başıma gelen en güzel şeysin, hatta sen beni ayağa kaldıran birisin, bir daha.. Bir daha bu öpmeye doyamadığım dudaklarından bu sözcükler çıkmasın.. Yakışmıyor" deyip tekrar öptü ve çekildi. 

Gülümsediğimde o da gülümsedi, çekilip arkamı döndüm ve yatağa girip yorganı kafama kadar çektim, ilk defa, ilk defa ondan utanmıştım, resmen beni aşkıyla susturmuştu..

Hele o fısıldayışı..

Yanımda ağırlık hissettiğimde yatağa uzandığını hissettim, eli yavaşça yorganın altına girdi ve croptan dolayı açıkta olan göbeğime geldi.

"burada minik bir fare mi var?" dediğinde elini tuttum, diğer eliyle yorganı açtıktan sonra alnımı öptü, "yarın bizi büyük bir gün bekliyor, sabah annenlerdeyiz, akşam dedemde, oradan çıkınca bir partiye gideceğiz"

"ne partisi"

"benimde yeni haberim oldu, buraya dönmem adına iş adamları arasında bir parti verilecek"

"tamam gideriz"

"Artık daha fazla yalnız kalabileceğiz, iyi oldu gelmemiz" deyip bana doğru yaklaştı. "nasıl yalnız kalacakmışız"

"eğer yalnız kalmak istersek Adalı bizimkilere göndeririz biter"

"ya Aktan, hadi uyu iyi geceler" deyip sırtımı döndüm, karnımdan tutup kendine çekti. "öldüğümde söyle onlara beni saçlarına gömsünler" dediğinde gülümsedim ve gözlerimi kapattım.

Kör Talih +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin