Herkese merhaba!
Yeni bölümle karşınızdayım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Satır içi yorumlarınız bana ayrı güzel bir motivasyon sağlayıp yeni bölümü yazmam için hızlandıracak.
Son gelişmelerden haberdar olmak için takip edin!
insta: elifkaplan3watty
twitter: byfrodoiyimsn #zamanalevi etiketi ile düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Bugün farklıydı, yataktan kalkışım, pencerenin önüne gelip uyanan şehre bakış şeklim, hatta nefes alışım bile farklıydı. Heyecanlı hissediyordum sanki yaramaz bir çocuk gibiydim. Yasak bir şey yapacaktım ve olacakları merak ediyordum. Saruhan dediğini yapmış ve bir yolunu bulmuştu. Bugün ikimiz bir aile olmuş olacaktık. O kadar garip geliyordu ki kulağa sanki baş aktörü ben değilmişim gibi hissediyordum. Benden daha temkinli yaklaşıyordu, her detayın üzerinden geçiyordu tekrar tekrar. Evet kabul etmişti ama bana göstermediği sanki bir şey daha varmış gibiydi.
Beyaz şık ve asil bir elbise seçtim kendime. Gelinlik giymek gibi bir arzum yoktu. Bu modern kesimli gelinlik olmayan ama öyle hissiyat veren elbiseleri seviyordum. Son dakikaya sıkıştırıldığımız için biraz gergindim açıkçası. Sanki bir aksilik gerçekleşecekmişçesine korkuyordum.
Şu an hazırlanmak bile garip geliyordu. Teklifi ben etsem bile kendim daha olayın büyüklüğünü idrak edememiş gibiydim. Gerçekten bu olacak dedim sesli bir şekilde. Gözlerimi kapattım ve sonra tekrar açtım. Alışacaksın hep böyle gelmeyecek diyerek kendimi telkin etmeye çalıştım. Kapıya vurulduğunda daha da gerildim. Geçen hafta gittiğimiz düğün ve yaptığımız konuşma geldi aklıma. Etrafımızda sahte gülüşler saçan şık giyimli insanlar olmayacaktı. İkimizin şikayetçi olduğu bir durumun içinde olmayacaktık. Böylesi daha iyiydi. Kapıyı açtım ve onu süzmeye başladım. Bu hali çok tanıdıktı ve itiraf etmek gerekirse smokinin içinde hoştu. O da aynı şekilde beni izledi.
"Güzel görünüyorsun," dedi biraz çekinerek.
"Rahatla, karşımda ağlamanı beklemiyorum. Öyle yapan adamlara da gıcık oluyorum bu arada. Fazla yapmacık." Dokundurmalarıma gülümsedi. Ben de bir dakika işareti yaptım. İçeriden küçük beyaz çantamı aldım. Odadan çıktığımızda ilk başta ne yapacağımızı bilemedi. İki tarafında duygusuz olduğu bir ilişki nasıl yürütülürdü ikimiz de bilmiyorduk.
"Koluna mı gireyim, elini mi tutayım, ya da bir şey yapmayayım mı?" dedi sanki düşünür gibi.
"Koluma girebilirsin," dedim. O kadar tuhaftı ki şu halimiz... İkimiz de birbirimizden çekiniyorduk.
"Gerçekten evliymiş gibi olmayı isteyen sen değil miydin? Çok çekingensin," dedim imalı bir sesle.
"Sonunda gerçek Nüzhet'e ulaştık. Kafan gerçekten rahatlamış olmalı," dedi o da laf sokarak. Kolunu uzattı ve ben de gereğini yaparak koluna girdim. Çocukluğumuzdan beri ilk kez öpüşmemizi saymazsam ona temas etmemiştim.
"Bu tek taraflı bir yarar değil, iki taraflı," dedim ona hatırlatarak.
"Yine teşekkür etmedin," dedi direterek. Yürümeye başladık ama ikimiz de biraz tuhaftık.
"Teşekkür ederim Saruhan, sen de çok yakışıklı görünüyorsun." Yürürken insanların bize olan bakışları değişti. Asansördeki bir kişi bize mutluluklar diledi. İkimiz de bir an bunu garip karşıladık sonradan farkına vardık. Konsolosluğun bekleme salonunda yan yana otururken onunla aynı duyguları paylaşıyordum. Acaba bu yaptığımız doğru muydu? Pişman olma yüzdemiz kaçtı? Önümüzden mutlu ve oldukça heyecanlı bir çift geçerken ikimiz de onlara baktık. Doğru olan buydu. Biz şu an sistemin dışına çıkıyorduk. Sistem sizi bu yüzden cezalandırabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ALEVİ
RomanceYetişkin okurlar için uygundur! Nüzhet Yalıyar, başarılı bir iş kadınıdır. Hayattan tek bir isteği kalmıştır ama o istek onun için imkansız gibi görünmeye başlamıştır. Yanıbaşında duran, tanıdığını sandığı ama aslında tanımadığı, abisinin yakın arka...