38. Bölüm-En Zor Gece

12.5K 1.4K 375
                                    

Herkese merhaba Nüz ve Saru severler!

Uzun bir aranın ardından karşınızdayım. Zorunlu bir kafa tatili vermiş gibi oldum kendime. Buna ihtiyacım olduğunu bilmiyordum. Sonra birden onları özledim ve kendimi bölüm yazarken buldum. 

Umarım siz de özlemişsinizdir. Buraya bir kalp alayım❤️

Artık hızla sona doğru ulaşıyoruz. Onlara veda edeceğiz. Zor olacak belki ama sonra yeni maceralara atılacağız.

Yeni bölüm gelene kadar sizden 1000 oy ve 1000 yorum istiyorum. Herkes en az beş yorum yaparsa kolaylıkla ulaşırız. 

Bu aralar oy vermekte bile zorlanıyorsunuz ya beni çok şaşırtıyorsunuz aynı zamanda üzüyorsunuz da. 

Yorum yazmakta da çok tembellik ediyorsunuz. Eğer böyle olursa yazmamın bir anlamı kalmaz çünkü bu beni mutlu etmiyor.

Devam ettirmek istemem. Umarım böyle olmaz. Okuyup okuyup kaçmazsınız keşke hayaletleri tespit edip tek tek engelleme imkanımız olsaydı. Çünkü o insanların bana ve yazdıklarıma saygısı olduğunu düşünmüyorum. Saygımızı koruyalım istiyorum.

Görüşmek üzere!

ElifKaplan3

insta: elifkaplan3watty, elifkaplan.ek

tw: elifkaplan3waty #zamanalevi etiketiyle yorum bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar!

Yeni bir hayata başladığınızda ilk gece her zaman en zor olanıdır. Bu oda, duvarlar şu an üzerinde uzandığım yatak bana o kadar yabancı geliyordu ki... Beş sene bu odada kalmıştım ama hayatımın son üç aylık dönemi tüm beş yılı silip götürmüştü. Bu oda çok küçüktü, beni bunaltıyordu ve fazla sadeydi. Yatak rahat değildi, üzerimdeki örtü beni sıcak tutmuyordu. Buradaki her bir detay beni rahatsız ediyordu. Buraya ait değildim artık. Kendi yatak odamızı arıyordum, istiyordum. Bu odada ruh yoktu, asıl mesele ise belliydi.

Odaya ruhu veren kişi Saruhan'dı. Saruhan yanımda yoktu ve ne kadar olacağını bilmeyeceğim bir süre boyunca da yanımda olmayacaktı. Dört gün bile ayrı kalmakta zorlandığımız halde bunu nasıl başaracağımızı bilmiyordum. Şimdi onun sesini bile duyamayacaktım, telefonumda görüntüsü olmayacaktı onunla konuşamayacaktım. Tüm bu düşünceler beni bunaltıyordu. Canımı çok yakıyordu, buna dayanmak çok zor olacaktı.

Artık dönüp durmayı bıraktım, gözlerimi tavana çevirirken yapacaklarıma odaklanmak istedim. Bu şekilde üzülüp kafamı benim kontrolüm dışında gelişen olaylara daha fazla yoramazdım. Bazen çabuk kabullenip devam etmek gerekirdi. Durum ne kadar kötü olsa dahi...

Yarın için bir görüşme ayarlamıştım. Müşterim Ayhan Bey tüm gücüyle bana yardımcı olacağını söylemişti. Konuşmamız biter bitmez hemen harekete geçeceğini de... Büyük ihtimalle sabah çoğu detayı öğrenmiş olacaktım. Ayrıca şirketinin bu kadar büyüdüğünü de takip edememiştim. Sandığımdan çok daha fazla şey yapabilirdim. Bu da sıkı sıkıya tutunmam gereken bir durumdu. Artık buna odaklanacaktım. Başka çarem yoktu. Burada tüm günümü oturup geçiremezdim. Ben evde vakit geçirmeyi seven bir insan değildim. Birden bu durumun bu ev için olduğunu fark ettim. Saruhan ile evimizde vakit geçirmeyi çok seviyordum halbuki...

Acaba şu an ne yapıyordu? O da benim gibi içi sıkıntıyla kaplıyken tavanı mı izliyordu? Kokumu almak için benim tarafıma mı yatmıştı? Belki bir kitap daha alıp içini döküyordu. Benim gibi yapacaklarına da odaklanmış olabilirdi. Büyük bir risk alıp ateşle oynadığının farkındaydı elbet. Daha önce bu savaşı kazanmıştı. Tekrar kazanmak için öncekinden daha dikkatli olacaktı. Bu uğurda beni bile kırmayı göze almıştı. Hem de çok kötü bir günden sonra. Korkmuştu... O günden korkmuştu, gözümü bir an kapattım ve eve gelişi tekrar kafamda canlandı. O kulak tırmalayan ani fren sesi, arabanın kapısını bile kapatmadan eve doğru koşuşu, merdivenden çıkarken ki telaşlı ayak sesleri. Beni gördüğü an yüzünün o büyük korkudan sıyrılıp rahatlaması, bana sımsıkı sarılması... Tüm bu olanların üzerinden daha kırk sekiz saat bile geçmemişti.

ZAMAN ALEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin