Herkese uzun bir süreden sonra merhaba!
Benim için çok zor bir kırk günden sonra tekrar buraya gelebildiğim için çok mutluyum. Umarım beni anlayışla karşılayıp özlemle bölümü beklemişsinizdir. Yaşadığım şeyler kolay değildi beni yıprattı çok üzdü. Bir nebze de olsa biraz rahatlamaya mutlu olmaya ihtiyacım var. Az da olsa kafamı topladığımda buraya gelmek istedim.
Bir önceki bölüm süre uzadığı için oy sınırı dolmuş ama yorum sınırı dolmamış. Lütfen bu bölüm daha hassas davranıp yorum yapmaktan çekinmeyin. Yorum yapmak ücretli değil sizden asla bir şey götürmeyecek. Kurgumuza bir katkı sağlayacak.
Okuyan herkesten oy ve en az 5 yorum bekliyorum. Bunu daha önce yaptınız tekrar yapacağınıza inanıyorum. En azından bu bölüm hassas davranın çünkü cidden tam olarak iyi değilim.
Temennimiz 1200 oy ve 1000 yorum.
Hızınıza göre ben de kendimi ayarlayacağım.
Yeni bölümde görüşmek üzere!
Duyurulardan ve alıntılardan haberdar olmak için
insta:elifkaplan3watty
tw:elifkaplan3waty #zamanalevi tagiyle yorumlarınızı bekliyorum!
KEYİFLİ OKUMALAR!
İyi miydim kötü müydüm bilmiyordum. Yatakta tek başına uyanmaktan nefret ettiğimi biliyordum ama o an Saruhan'a kızamadım çünkü beni bekleseydi işe geç kalacaktı. Ben de şu an işe geç kalsam da garip bir şekilde umurumda değildi. Sanki uzun bir dinlenme süresine ihtiyacım vardı ve beynim de bu durumu kabullenmişti. Belki öğleden sonrası için bir iş planı da yapabilirdim. Buna karar vermek için yeteri kadar zamanım vardı.
Başımı yatak başlığına yasladım ve üzerime örtüyü çektim. Hava inanılmaz soğuktu ve artık bu derece düşük gelmeye başlamıştı benim için. Bir ara bu konuyu da halletmeliydim. Bu kadar miskin olmama inanamıyordum. Şu an bile bunu halledebilecekken yataktan çıkmak istemiyordum. İşimi bile bu denli ikinci plana atmamıştım. Hatta başımızda büyük bir dert olsa bile.
Bilinmeyen bir düşmanımız olduğunu bildiğim halde bu kadar sakin kalmam bana yabancı bir histi. Endişeli değildim ve bunun nedenini düşündüğüm an cevabı buldum. Saruhan'a güveniyordum. Onun her şeyi yoluna koyacağına dair büyük bir inancım vardı. O her şeyi halleder gibi geliyordu. Bir insana bu kadar güvenmek korkutucu olabilirdi, onun da boyunu aşan durumlar meydana gelebilirdi. Ucundan aslında bana tam olarak güvensizlik gibi gelmese de farklı bir duygu tattırmıştı. Yine de bir şekilde durumu düzeltmişti. Dün ona sorgulamayacağım diye söz vermiştim. Bunu tam olarak ne kadar yerine getirebilirdim bilmiyordum. Bence Saruhan da yüzde yüz bunu yapmayacağımı biliyordu. Bir şekilde ortada buluşmalıydık. Eğer bunu başarabilirsek evlilik bağımız çok güçlenecek ve sarsılmaz hale gelecekti. Büyük bir krizden yara almadan çıkmak çok önemliydi ki Saruhan iş dünyası anlamında bu konuda çok usta biriydi. Umarım bu tavrı evliliğimiz için de geçerli olurdu.
"Tam beş dakikadır seni izliyorum ama farkında bile değilsin." Sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim. Giyinme odasının köşesinden döndü ve yatağa doğru adımlar atmaya başladı.
"Garip bir dinginlik var üzerimde. Bir an da tüm kaygılarım alınmış gibi. Tam tersi olmam gerekiyordu normal şartlar altında." Beni onaylayarak başını sallarken yüzü merakla yüzüme odaklanmıştı.
"Böylesi daha iyi değil mi?" Yanıma geldi ve yatağa oturdu. Takımını üzerine çekmişti ve çoktan dışarıya çıkmaya hazırdı.
"Evet ama huzursuz eden bir tarafı var. Endişeli değilim diye huzursuzlanmak evet kulağa tuhaf geliyor." Bana onaylamaz bir şekilde baktı. Gözleri kısıldı ciddi bir hal aldı yüzü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ALEVİ
RomanceYetişkin okurlar için uygundur! Nüzhet Yalıyar, başarılı bir iş kadınıdır. Hayattan tek bir isteği kalmıştır ama o istek onun için imkansız gibi görünmeye başlamıştır. Yanıbaşında duran, tanıdığını sandığı ama aslında tanımadığı, abisinin yakın arka...