Merhabaaaa! NÜZ&SARU sevenler!
Kurgu bir kitap olsaydı şu an 200. sayfalara doğru ilerliyor olurduk. Neredeyse yarısına geldik sayılır yani:)
Sanırım kendi kendime nazar değdirdim. Geçen bölüm yorumlar düştü. Bölüm bekleyenleri sorduğumda daha önce hiç görmediğim kişileri görüyorum. Lütfen sizler de kendinizi oy ve yorumlarda gösterin. Bazı kişiler oy bile vermiyor ve bu biraz motivasyonumu düşürüyor.
Haftada iki üç bölüm atıyorum. Kurgu oy ve yorumu hak ediyor diye düşünüyorum.
Emeklerimiz boşa gitmesin lütfen! 250 oy ve 250 yorumu artık bu bölüm görelim. Olur mu?
Yeni bölümde görüşmek üzere!
Lütfen takip edin
insta: elifkaplan3watty
twitter: byfrodoiyimsn ayrıca #zamanalevi etiketiyle yorumlarınızı da bırakabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Düşünceli bir şekilde buraya ilk geldiğimdeki büyük şömineli salonda Saruhan ile aynı o gün gibi karşılıklı oturuyorduk. O beni sessizce izliyordu ben de ne yapmalıyımın cevabını arıyordum. Bakışlarım odayı hoş bir şekilde aydınlatan ve çıtırtılarıyla biraz da rahatlatan şömineye kaydı. Bu evdeki en güzel tasarımlardan biriydi. Hem salonu ısıtıyordu hem de içinizi.
"Yarın aşım var akşam da yemeğe gideceğiz. Arada kalan zamanda ne yapacağımı bilmiyorum. Boş kalmak beni korkutuyor," dedim dalgın bir şekilde. Dizlerimi kendime çekip kollarımı etrafıma sardım. Sıkıntılı olduğum çoğu zaman bu koruma mekanizmasını devreye sokuyordum.
"Hafta sonu burada birlikte olacağız. Sana evimin tüm nimetlerini göstereceğim. Yarın için ise... Alışverişe çık. Yeni konuşmanı düşün. Dergiye yazacağın yazını planla. Kadınlar başka ne sever?" Son sorusu alaycı bir gülümseme oluşturdu yüzümde. Sahi kadınlar ne severdi?
"Saçlarımla mı oynasam? Yeni bir imaj." Daha iki hafta önce kestirmiştim. Belki rengini değiştirebilirdim ama o da büyük bir riskti.
"Saçlarının bu hali sana yakışıyor Nüzhet. Çocukken de böyle küt kestirirdin saçlarını." İyi bir hafızası vardı ve bu beni şaşkınlığa uğratıyordu.
"Belki de evet uzatmalıyım, kestirmemeliyim." Başını salladı beni onaylayarak. Bakışlarını aynı benim yaptığım gibi alevlere çevirdi. Sesi biraz hayal kırıklığına uğramış bir şekilde çıktı.
"Ben sanmıştım ki... Planımı anında kabul edeceğini, hatta gerçekleşmesi için can atacağını." O da düşünceli bir hale büründü. Kafasından ne geçirdiğini merak etmiştim. Çok dolu olduğunu anlamak zor değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ALEVİ
RomansaYetişkin okurlar için uygundur! Nüzhet Yalıyar, başarılı bir iş kadınıdır. Hayattan tek bir isteği kalmıştır ama o istek onun için imkansız gibi görünmeye başlamıştır. Yanıbaşında duran, tanıdığını sandığı ama aslında tanımadığı, abisinin yakın arka...