7. Bölüm- Tablonun Sonuçları

28.2K 1.9K 385
                                    

Herkese merhaba!

Yeni bölümle karşınızdayım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Satır içi yorumlarınız bana ayrı güzel bir motivasyon sağlayıp yeni bölümü yazmam için hızlandıracak.

Son gelişmelerden haberdar olmak için takip edin!

ElifKaplan3

insta: elifkaplan3watty

twitter: byfrodoiyimsn #zamanalevi etiketi ile düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

Keyifli okumalar!

NOT: Umarım Nüzhet'i anlayışla karşılarsınız ve hemen yargılamazsınız. Bunun daha düşük dozlarını sergileyen Blackout karakterim Ceyhan'a fazla fazla tepki gelmişti. Biraz çekiniyorum ama doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorum. Olaya yetiştiğiniz tarz ile değil de mantığınızla bakarsanız sevinirim.

"Söylememize gerek kalmadı," dedim şok içindeki sessiz sesimle. O ise çileden çıkmış görünüyordu.

"Özel hayatımızı bu şekilde paylaşamazlar!" Daha kötü ne haberler okumuştum, bu bazı haberlerin yanında normal sayılırdı. Büyük ihtimal haberi yapan gazeteci ile aynı oteldeydik ve bizi yemek salonunda görünce haber kokusu almış olmalıydı. En mantıklı açıklamam bu olurdu.

"Olan oldu artık," dedim toparlanmaya çalışarak. En azından alfa erkek olmasına gerek kalmamıştı.

"Bu işleri daha da kötüleştirecek farkında mısın?" Belki de kolaylaştıracaktı. Fotoğraflara üstün körü bakmıştım. Eğer gerçek bir çift gibi göründüysek gerçekten de kolaylaşabilirdi.

"Saruhan ne yapabiliriz?" O an tekrar telefonu çaldı ve arayan kişiyi görünce gerildi.

"Efendim baba," diyerek açtı telefonu. Babasının ne söylediğini duymak istedim ama yine duyamadım.

"Tamam geliyoruz," dedi kısaca.

"Sizinkiler bizdeymiş." Bana baktı biraz rahatlamasını umdum ama pek öyle görünmüyordu.

"Babanın sesi nasıldı?" dedim temkinli bir şekilde ona bakarak.

"Normal. Hadi bu işi bitirelim!" dedi kararlı bir duruşla bana bakarak.

Araba kullanmak cidden onu sakinleştiriyordu. Şu an daha iyi görünüyordu. Telefonumu çantamdan çıkardım ve kapattığım siteyi tekrar açıp fotoğrafları inceledim. Yemek yerken gülümsediğimizi hatırlamıyordum. Dans ederken gerçekten bir çift gibi görünüyorduk ve sanki öpücük fotoğrafı da belge niteliğinde olmuştu. Çekim açısının yakından olduğu belliydi, bu da tezimi kuvvetlendiriyordu.

"Fotoğraflarda gerçek bir çift gibiyiz, belki de öyle davranmalıyız." Bir an gözleri bana kaydı şaka yapıyorsun der gibi.

"Nüzhet ben yalan söylemeyi beceremem, kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değiliz," dedi ciddi bir sesle.

"Yalan söylememize gerek yok sadece öyle görünmemiz yeterli."

"Böyle olduğunda kazancımız ne olacak?"

"Daha çabuk kabul edecekler." Olumsuz bir şekilde kafasını salladı bana katılmıyordu. Garipti ama ben ilk şoku atlattıktan sonra bunun kötü bir şey olmadığını düşünmeye başlamıştım. Biz söylediğimizde büyük bir şok anı yaşanacaktı ama şimdi o anı atlatmış olacaklardı. Yani bir nebze daha kabullenilmiş bir ortama girecektik. Başımı arabanın camına yasladım. O anı atlattıktan sonra her şey daha kolay olacakmış gibi geliyordu.

ZAMAN ALEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin