8. Bölüm - Ateşkes

32.6K 1.9K 382
                                    

Herkese merhaba!

Yeni bölümle karşınızdayım.

Saruhan'ın gözünden bir bölüm yazmamı ister misiniz?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Satır içi yorumlarınız bana ayrı güzel bir motivasyon sağlayıp yeni bölümü yazmam için hızlandıracak.

Son gelişmelerden haberdar olmak için takip edin!

ElifKaplan3

insta: elifkaplan3watty

twitter: byfrodoiyimsn #zamanalevi etiketi ile düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

Keyifli okumalar!

Hareketi hissediyordum ama hareketi yapan ben değildim. Gözümü açtım ve bilmediğim bir yerdeydim. Bir an durumu kavrarken gözlerim daha da açıldı. Beni kucağına almıştı. Burası da onun eviydi sadece bu kısmı daha önce görmemiştim.

"Uyandın mı?" dedi kontrol etmek isteyerek. Sanırım istemsizce kıpırdanmıştım.

"Evet," dedim. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Durdu ve bir kapıyı açtı. Burası bir giyinme odasıydı. İçerideki mobilyaları ve aydınlatması hoş duruyordu. Gömlekleri pantolonları görebiliyordum. Biraz daha yürüdü sonra beni yavaşça yatağın üstüne bıraktı. Bir an kolumdan destek almak istedim ama son anda beni durdurarak o destek oldu. Sargıyı hatta köpeğinin beni ısırdığını tamamen unutmuştum.

"Ödeştik," dedim o yanıma otururken.

"Hayır, benim önlem almam gerekiyordu. Kafam çok doluydu o an düşünemedim. Thor travmalı bir köpek onu barınaktan aldım. Sahibi ona çok fazla şiddet uygulamış ve o bir kadınmış. Bu yüzden kadınları kokusundan tanıyor ve gördüğünde tepki gösteriyor. Nurbanu'ya ve Makbule ablaya alışmıştı, sana da alışacak ama çok kötü bir karşılaşma oldu. Sanırım senin gerginliğini hissetti, yoksa diğerlerine direkt öyle yaklaşmamıştı." Sesi suçlu biri gibi çıkmıştı fakat onu suçlayamazdım. Gergin bir ortamda belki köpeğini görmek onu bir anlık rahatlatmış, kafasını boşaltmış olabilirdi.

"Köpeğin intikamını aldı," dedim alaycı bir şekilde.

"Hayır, Nüzhet böyle bir şey olmasını asla istemezdim," dedi savunmaya geçerek.

"Şaka yapıyorum, onun adına üzüldüm. Ben çabuk yargılıyorum sen de beni çok fazla ciddiye alıyorsun." Kolumu kucağıma koyup sargıya baktım. Altında nasıl bir yara olduğunu merak ediyordum.

"Yargılamanı doğru buluyor musun?" dedi aniden. Bunu düşünmek yerine konuşarak yaklaşmak istedim. Belki de ona kendimi açmalıydım. Aynı şeyi o da yapmalıydı. Ancak birbirimizi öyle anlayabilirdik. Dalgın bir şekilde karşıya baktım.

"Sadece... Bir ara derneğime başvuran kadınlarla çok fazla bağ kurdum. Hepsinin yaşadıklarını dinledim. Hep bir ortak nokta vardı. Ufak detayları önemsememeleriydi. Alt metni görmemeleri... Başlangıcı hissedememeleri..." Bakışlarım üzerinde oturduğum yatağa kaydı sonra. Dalgınca elimi kumaşın üstünde gezdirdim.

"Bu beni biraz rahatsız etti ama beni düşünüyor, bu beni rahatsız etti ama beni seviyor gibi, gibi cümlelerle kendilerinin kuyularını kazdıklarını anlattılar. Ben sanırım çok etkilendim. Bundan sonra hep insanların davranışlarını izlemeye başladım, hislerimi dinledim. İnsanlara duygusal olarak çabuk bağlanıyorum ve bu beni korkutuyor. Gerçeği göremeyeceğimi hissediyorum. Tespitinde haklıydın, bu beni çok fazla olumsuz etkiledi, ilişkilerimi bitirdi. En sonunda yengem bir gün beni kenara çekti ve bu işi uzmanlara bırakmam gerektiğini, benim sadece arada sırada orada olmamı ve finansal destek sağlamamın uygun olduğunu söyledi. Ben de tavsiyesine uydum. Bugün o cümlen beni rahatsız etti, ben ve benliğim senden şüphe duyduk." Bakışlarım odaya kaydı kaçmak ister gibi. Tepkisini merak etsem de o an sanki daha da yakınlaşmışız gibi hissetmiştim. Arabadaki halimiz ve hastanedeki ilgisini düşününce zor zamanlarda sanki bir bütün olabilirmişiz hissiyatı oluşturmuştu içimde. Bugünde zor bir gündü. Keşke evdeki konuşma daha normal bitseydi. Öylece kaçıp gitmek sorunu derinleştirmiş olacaktı.

ZAMAN ALEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin