Herkese merhaba!
Görüşmeyeli uzun bir süre oldu. Açıklamamı bölüm sonu yapacağım.
Oy verip en az beş yorum yapmayı unutmayın lütfen! Belki bu benim motivasyonumu arttırır çünkü çok iyi değilim. Saru'dan bir bölüm yazmak kaçış gibi oldu benim için.
Bana ulaşmak için,
insta: elifkaplan3watty, elifkaplan.ek
twitter: elifkaplan3waty
Keyifli okumalar!
Buraya Saru için bir emoji ya da yorum bırakın❤️
SARUHAN'DAN
Restoranın terasında ayırttığım masaya bir kurtuluşmuş gibi bakarken adımlarım hızlandı. Hava sıcaklığı günden güne artıyordu, benim iş gündemim de öyle. Sandalyeye yorgun bir şekilde çöktüm ve hemen gömleğimin kollarını dirseğime doğru kıvırmaya başladım. Kafamın içi uğulduyordu, son zamanlarda bu yoğunluk beni inanılmaz bir şekilde zorluyordu. Halbuki iki senedir istediğim durum buydu. Gündüzü ve gecesi apayrı yoğunluktaydı ki akşam bir davete katılacaktım. O davetin çekilir tek bir yanı vardı; Nüzhet...
Düşüncesini hınca hınç savunan ateşli konuşmalarını geriden izlemek ile onunla baş başa kaldığımda bir tartışma başlatmak en büyük zevklerimden biri haline gelmişti. Bazen onu çok sinir ediyordum bunun farkındaydım ama gitgide her hali öyle çekici olmaya başlamıştı ki ne olursa olsun onunla vakit geçirmek bana iyi geliyordu. Bu yüzden direkt gündüzü atlayıp geceye geçmek istiyordum.
Bu yeni halim bana da yabancıydı, alışmaya çalışıyordum. Yeni hayatıma alışmaya çalışıyordum, tek bir imzayla milyon dolarlık anlaşmalar yapmaya alışmaya çalışıyordum, en zor olan ise bir kadını karşılıksız sevmeye alışmaktı. Bile bile aranızda hiçbir şey olmayacağını kabullenmeye çalışmak bazı anlarda zorlasa da garip bir şekilde sevmeyi, sevmeye başlamıştım.
Arkama yaslandım ve öğleden sonraki toplantımı düşündüm. Gergin geçecekti, riskli olacaktı ki zaten bir haftadır üzerimde beni ele geçiren bir sinir hakimdi çünkü sigarayı bırakmıştım ve yoksunluk çekiyordum. Strese bana zarar vermeyen bir çözüm bulmam gerekiyordu. Bir gözüm sürekli telefonumdaydı her an toplantı iptal edilebilirdi. İkna kabiliyetimin sınırlarını zorlayıp resmen söke söke o randevuyu aldıktan sonra bile böyle bir ihtimal vardı. Eğer o ihtimal gerçekleşirse sinir krizinin eşiğine gelebilirdim.
"Birini öldürecekmişsin gibi bakıyorsun, ürktüm." Asıl o beni ürkütmüştü boşluğuma geldi. Sandalyesini çekip oturmaya çalışan Behram'a bakarken tek gergin kişinin ben olmadığımı anladım. Bir haftadır yoğunluktan dolayı buluşamıyorduk. Üzerimdeki gerginliği onunla konuşarak da atamıyordum ki onun da benimle konuşmaya ihtiyacı var gibi duruyordu.
Behram benim gibi bir tiryaki değildi ama aşırı kafası attığında bana eşlik ederdi. Şu an masaya bir sigara paketi koyması beni şaşırtmasa da az sonra ben onu şaşırtacaktım. Nüzhet haklıydı tabii ki her zamanki gibi...
"Senin de benden farkın yok." Karşıma oturdu önce başını ellerinin arasına aldı düşünceli bir şekilde masaya odaklandı.
"Bazen yanlış mesleğe gönül verdiğimi düşünüyorum. Bu dünya adil değil, biz ise adaleti sağlamaya çalışırken sürekli kafamıza bu durum işleniyor. Sabah gencecik bir çocuğu boynu ipe asılı halde gördüm." Behram ölü insan görmeye alışık bir adamdı ama bazı insanlar onu fazla etkiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN ALEVİ
Roman d'amourYetişkin okurlar için uygundur! Nüzhet Yalıyar, başarılı bir iş kadınıdır. Hayattan tek bir isteği kalmıştır ama o istek onun için imkansız gibi görünmeye başlamıştır. Yanıbaşında duran, tanıdığını sandığı ama aslında tanımadığı, abisinin yakın arka...