Selamlarr, heyecanla beklediğiniz bölüm hazır, ve uzuunca ve her satırı dolu dolu güzellikler barındırıyor.Satır arası yorumlarda buluşalım çünkü ben heyecanla düşünceleriniz okumak istiyorum.
Ama önceee güllerimi verin... 🥀🥀🥀
Ve bölümün keyfini çıkarın. 🧡
...
Karanlık ortamda abimlerin salonunda Ayşe'yle yan yana izlediğimiz filme kaçıncı kez yaptığımı artık hatırlamayarak göz devirdim. Benim film izleyecek halim mi vardı Allahaşkına! İçim içime sığmıyor, dilim damağım kuruyup duruyordu.
Üstelik bunlar olurken her şey yolunda rolü yapmak en zoruydu.
"Ay.. gördün mü! Aptal kız bodruma tek inerse ölecek."
Ayşe şaşırtıcı bir şekilde korku filmlerini çok seviyor büyük merak ve ilgiyle izliyordu. Onun daha çok romantik komedi tarzı filmleri sevdiğini düşünürdüm. Beni yanıltmaya bayılıyordu narin çiçeğim..
"Abim ne zaman gelecek?" Dedim sesimin normal çıkmasını umarak.
"Gelir birazdan, söylemedim burda olduğunu sürpriz olsun, ama sen rahat değilsin ki o pantolonla hadi gel değiştir üstünü."
Telaşla dizlerimi kıvırdım. "Yok ya iyi böyle."
Adamın karşısına pijamalarla falan çıkmayacaktım tabiki.. ama bir yandan da kendimi bu kotun içersinde çok sıkışmış hissediyordum.
"Bebeğim, uyuşmuştur artık bacakların hadi gel ya.."
Elimden çekip üst kata ilerleyince oflayıp gözlerimi yumdum. Umarım bu gece her şey yolunda giderdi..
"Kendime neler neler aldım bir görsen aşık olursun.. sanada güzel bi çanta aldım."
"Niye zahmet ettin.." diye geveledim.
"Saçmalama bayılıyorum sana bir şeyler almaya.. hah bakalım bakalım ne giyebilirsin." Elini mini şortlu takımlara atacakken durdurdum.
"Yok ya gece soğuk olur.."
Tuhaf tuhaf bir bana bakıp birde perdenin bile kıpırdatmadığı havaya. "Ama bebeğim çok sıcakk.. uzun kollu verecek halim yok ya?"
Şirince gülümseyip uzaktan seçtiğim siyah eşofmanı aldım elime birde köşedeki siyah askılıya uzandım. "O zaman bunları da alayım gece serin olursa giyerim."
Anlamsızca ensesini de kaşısa onayladı. Yani bu kaynar havada aldığım eşofman haliyle tuhafına gitmişti garibimin. Nerden bilsin..
Elime tutuşturduğu şortlu takımı büyük bir aşkla üzerime geçirdim. Çok fena rahatlamıştım, tüm gün o kotun içinde artık bacaklarımda izi kalmıştı.
Banyodan çıktığımda Ayşe'nin üstünde benimkinin aksine takım yerine gecelik elbise vardı. Koyu saçlarını tepeden gevşek bir at kuyruğu yapmış makyajsız yüzüyle ay gibi parlıyordu teni.
Keyiflice bi ıslık çalıp önünden geçerken kalçasına vurdum. "Analar neler doğuruyor be.."
Çığlığıyla beraber kahkaha atınca üstüme gelmesine izin vermeden aşağıya kaçtım. Ayşe üstüme üstüme gelirken neyseki kurtarıcım kapı sesi olmuştu. İçime çöken rahatlıkla hızlıca saate baktım. Saat 11 e geliyordu, neyse ki abim beklediğimden de erken gelmişti. Erken gelmesi demek erken uyuması da demekti..
Ayşe kapıyı açarken abim direkt beline sarılıp dudağını hafifçe öptü. Bakışlarımı kaçırırken hafifçe boğazımı temizledim. Aile vardı yahu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction'Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden erken çıkar. Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir..' 🥀 Muğla'nın izbe bir köyünden çok uzakta.. Büyülü şehir İstanbul'da, Tüfekçi yalısının kapısına bir not bırakıldı... Biz bun...