Bölüm 36

9.7K 709 446
                                    


Merhabalar, nasılsınız bakalım keyifler ne alemde?

Size uzun ve dolu dolu güzel bi bölümle geldim. Aslında herkesin uzun zamandır beklediği bi bölüm gibi bir şey o yüzden yorumlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum. 🤩

Ama önce 🥀🥀🥀 gelsin...

Bölümün tadını çıkartın 🧡

...

-2 Yıl Sonra-

Aynamın karşısında saçlarımı ağır ağır tararken yansımamı izliyordum dikkatle. Annem ve babam az önce uyumak için odalarına çıktığında evde yalnızca uyanık olan ben kalmıştım.

Gözlerim bedenimi bir kez daha baştan aşağıya süzdü fiziken hala aynı görünsemde içten içe çok yol kat etmiştim. Bir çok şey öğrenmiş, içten içe var olan o çekingenliğim gitmişti. Bunda bizimkilerin payı o kadar büyüktü ki bana o özgüveni öyle güzel aşılamışlardı ki şimdi kendi ayaklarımın üstünde dimdik duruyor gözlerim bir şahin gibi keskin bakıyordu. Annemin el bebeği gül bebeğiyken babamın dişi aslanı olmuş gibiydim.

Boyum Cihan abimle kazandığım yüzme alışkanlığından olsa gerek biraz uzamış, vücudum çok güzel şekillenmişti. Bana resmen içimde var olan diğer Gülçehre'nin varlığını ispatlamışlardı. İki yıl önce girişimine başladığım mahsül işlerim büyümüş nerdeyse bir marka bile kuracak reddeye gelmişti. Organik ürünlerim tüm herkes tarafından ilgiyle karşılaşınca kazandığım paralara ekleyip daha fazla alan açmıştım. Bir sürü kadın çalışanla beraber önceliğimiz abimlerin iş yerleri olmak üzere bir çok markaya ürün satıyordum.

Aldığım iş tekliflerinin haddi hesabı olmazken genç girişimci olarak bir çok ödül almıştım. Tabiki bunlarla beraber bir çok eleştiri de alıyordum, çoğu kişi üniversite okumadan bu kadar büyümemi aileme bağlıyor baba parasıyla işleri büyüttüğümü söylüyordu. Doğruluk payı sıfır olduğu için hiçbirine kulak asmıyordum çünkü babamın bana verdiği harçlıklardan hariç işimde hiç kimsenin etkisi olmadan buralara gelmiştim. Ürün satıyor, kazandığım parayla daha büyük oynayıp daha çok kazanıyordum. Bazıları okul okuyup daha da büyük işler başaracağımı söylesede benim düşüncelerim hala aynıydı. Üniversiteye gitmek falan istemiyordum, ben böyle de çok mutluydum.

Dolu dolu geçen iki yılımın ardından 21 inci yaşımın güzelliğini yaşıyordum. Babamın bu seneki doğum günü hediyem olan arabamla beraber ehliyetimi de kazanmıştım. Artık başı dik yürüdüğü yeri titreten Gülçehre Tüfekçi'ydim. Annemin babamın ve abilerimin gurur dolu bakışlarıyla günümü sonlandırıyordum ve bir şeyler başarmak bana inanılmaz güzel hissettiriyordu.

Benden hariç ailemde de güzel değişiklikler olmuştu Zahit, Polat ve Mirkelam abimde evlenip yuvalarını kurmuşlardı. Babamın yaptığı büyük görkemli düğünler tüm Türkiye'de konuşulmuştu. Bu arada hala da olmuştum Zahit abimin ve Polat abimin birer oğulları olmuştu. Bu aralar kendileri evimizin göz bebekleriydi nerdeyse, aralarında bir ay farkla doğmuşlardı ve ikiside çok tatlıydı. Mirkelam abim ve Ayşe henüz çocuk sahibi değillerdi çünkü bu zamanda Ayşe'nin annesiyle ciddi problemleri olmuştu ve kendini anneliğe hazır hissetmediğini söylüyordu. Yiğit abi de geçen yaz konuştuğu öğretmenle evlenmiş oda güzel bi yuva kurmuştu.
Mert ve Cihan abim gözde bekarlığa devam ederken son iki aydır Cihan abimin sürekli Adana'ya gidip gelmesi gözümüzden kaçmıyordu. Henüz bir şey söylemesede ben hissediyordum. Abimlerden sonra ona da büyük bir evlenme aşkı doğmuştu.

Ben toplum içine daha sık çıkmaya ve görünmeye başladığım zamanlarda peşime takılan, benimle bi ilişki kurmak için çırpınan çok fazla iş adamı olmuştu. Hatta şu yaşımda aldığım beşten fazla evlilik teklifi olmuştu ki hepsine dehşetle bakmaktan başka bir şey yapamamıştım. Muhtemelen ailemden kaynaklı bir seferden başka karşıma çıkamıyorlardı. Geçen yıl yeni yeni farkına vardığım kadarıyla birileri tarafından her haraketim izleniyordu. Ne iş yapsam nereye gitsem kapılar bir şekilde önüme açılıyor insanlar tarafından hiçbir baskı yaşamıyordum. Bu kişinin babam olduğunu düşünsemde o hiçbir şey çaktırmıyordu bende bozmamak için sormuyordum.

MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin