Bölüm 12

18.5K 931 171
                                        





Selamlaaar, efenim nasılsınız? Keyifler ne alemde bakalım dökülün dedikoduları.

Benim halimi soracak olursanız o çok hasta halimi atlattım, şu an yalnızca hastayım. 😅

Bende hazır dinleniyorum size bi bölüm atayım en hızlısından dedim. İyi etmiş miyim?

Birde sizlere önemli bi sualim var ki oda şudur; Niye Yorum ve Vote Atmıyorsunuz Canlarıııımm?
Valla üzülüyorum kırılıyorum yahu!

Güller Gelsiiinnn.. 🥀

...


"Ya sen girsene içeriye ne dikilip duruyorsun başımızda."

"Keyfimden durmuyorum herhalde kızım Mirkelam abi dur başlarında tepsiyi al dedi."

"Of Serhat of, adamı delirtirsin sen, belki biz kız kıza bişeyler konuşacağız."

"Konuşun siz ben dinlemiyorum sizi."

Rojda kafasını hafifçe geriye atıp kahkaha atınca bende güldüm. Gözlerini dikmiş bize bakarken nasıl dinlemiyordu acaba.

Rojda'yla içerdekiler tarafından kahve yapmaya mutfağa gönderilmiştik. Keyifle sohbet ediyorduk ta ki Serhat içeriye girene kadar.

Gülmemize ters ters bakıp kollarını birbirine doladı. "Benle de konuşun oğlum, kuzeniniz değil miyim bende."

"Al işte." Rojda elini buyur der gibi kaldırdı. "Allah'ın maçosu! oğlum, biz senin oğlun muyuz?"

Serhat'ın ağzından 'hah' diye bi nida çıktı. "Görüyon dimi Gülçehre, bana maço diyene bak."

Rojda ona tip tip bakıp kollarını birbirine bağladı ve tezgaha döndü. Serhat şaşkınlıkla bana dönünce ona ayıplar bi bakış attım.

Kollarını iki yana açıp ağzını oynatarak 'naptım' deyince omuz silkip bende önüme dönüp kahveyi karıştırmaya başladım.

"Şşt, kara kız." Serhat, ikimizin arasındaki boşluğa girip omzunu Rojda'nın omzuna hafifçe vurdu.

Tabi Serhat'ın cüssesinden dolayı Rojda bi adım sola sendeledi. "Oha ayı, düşüyordum."

"Haydaa.. ayı olduk şimdi iyi mi."

"Hemde Adana ayısı."

Kolundan tutup yeniden yanına çekti Rojda'yı. Bende hem kahveyi karıştırıyor hem de sinema izler gibi onları izliyordum.

"Düşürür müyüm kızım ben seni? Salak salak konuşma." Bana dönüp parmağıyla beni işaret etti. "Bak kuzenimiz gelmiş biz onun yanında kavga ediyoruz. Oluyor mu hiç?"

Mahçupca bakıp gözlerini kaçırdı Rojda. "Haklısın. Kusura bakma Gülçehre."

Sevimlice gülümseyip omuz siltim. "Sorun değil, çok tatlı atışıyorsunuz."

Serhat iki parmağıyla yanağımı hafifçe sıkıştırdı. "Asıl tatlı sensin minik portakal."

Ters ters bakıp elini savuşturdum. Rojda, Serhat'ın önünden eğilip yanağımı öptü. "Gülçehre çok tatlısın gerçekten." Geri çekilip Serhat'a baktı melül melül. "Resmen en küçük kuzenimiz."

"Minik portakal diyorum kötü kötü bakıyor bir de." Kolunu omzuma atıp kendine çekti. "Adana'ya gel de sana portakal bahçelerimizi gezdireyim. Hepsi sana benziyor." Bu sefer kendimi tutamayıp kıkırdadım.

"Hiçte bile önce Mardin'e gelicek. Gezicez biz kız kıza." Saçlarını geriye doğru savurdu. "Dimi Gülçehre?" Hızlıca kafamı salladım.

Serhat'ın gözleri Rojda'nın saçlarındayken yutkunup hızlıca bakışlarını çekti. "Eniştem sizi orda tek bırakır mı Rojda hanım?" Dudağının sağ tarafı kıvrıldı. "Hadi diyelim o bıraktı, Azat bırakır mı?" Tüm dişlerini gösterip güldü bu sefer. "Hadi diyelim o da bıraktı, ben bırakır mıyım?" Derin bi nefes verdi. "Hadi diyelim ben de bıraktım, amcam bıra-.."

MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin