Bölüm 59

11.7K 896 881
                                    




Ben geldimmm! Hoşgeldim bence elim kolum dolu geldim. 8000 kelimelik dolu dolu bir bölümle karşınızdayım, çok içime sinen bir bölüm oldu. 💃🏻

Birde birkaç kez bölüm atmama dair emrivaki bildirimler okudum.. Arkadaşlar benim hayatım burdan ibaret değil biliyorsunuz değil mi? Ayriyeten ben her şeyi ince eleyip sık döşüyorum iki düşünüp bir yazıyorum bana eskiden öyleydi de şimdi böyle haksızlık bu demeyin lütfen. Benim önceki zamanlarda taslaklarım hazırdı ondan hızlıydım ama şimdi düşüne düşüne yazıyorum. Anlayışınıza ihtiyacım var 🙏🏻🧡

Bölümün sonunda benim bile kontrolümden çoktan şeyler yaşandı.. ben bile hazır değildim böyle bir şeye. 😭

Neyse bekletmeyim verin güllerimi de geçin bölüme 🥀🥀🥀


...

İnsan yaşayacağı kötü olayları düşünüp anı mahvetmemeliydi bence.. bir kez yaşanacak olan güzel zamanların kıymetini bilmeli kendine zehir etmemeliydi. En kötü gecemizde bile güneş doğmamış mıydı nasıl olsa?

Çakır'la sevgililik dönemimi abimlerin surat asmalarıyla mahvetmelerine izin vermeyecektim. Onları canımdan çok sevsemde ilerde bir gün geriye bakıp üzüntülerimi değil de mutluluklarımı anımsamak istiyordum. Aramızdaki tartışmaları ilişkime yansıtıp kendime de Çakır'a da zehir edemezdim bu aşkı. Biliyordum ki abimlerle eninde sonunda aram düzelecekti.. o zaman neden kendimi yıpratacaktım ki? Güneş açmaktan vazgeçmezdi..

Olayların üstünden neredeyse tam bir ay geçmişti. Abimler hala bana tavırlı ve Çakır'ı kabullenmek istemiyorlardı. Babamla bir kez bunun tartışmasını yaptıklarında babamın kesin kes tavrıyla son kaleleri de yıkılmıştı ve sessizliğe çekilmişlerdi. Küs değildik ama yine de eski neşemizin yerinde olduğunu da söyleyemezdim. Kabullenmek istemiyorlardı.. benim evlenecek olmam, ciddi bir ilişkim olma düşüncesi onları mahvediyordu.

Çok kez tartışmış ciddi ciddi bu konuyu masaya yatırıp konuşmuştuk. Kabullenmedikleri şey artık Çakır bile değildi.. ha seve seve kabul ettiklerini de söyleyemezdim ama artık tek bahaneleri evlenmem için yaşımın küçük olduğunu diretmeleriydi. İçlerinde yatan benden kopma, evlendiğimde onlardan uzak kalma ihtimalim üzüyordu onları. Yıllar sonra buldukları küçük kız kardeşlerinin sonsuza kadar baba evinde yaşayacağını düşünürken ortaya çıkan koskoca Çakır Akabey faktörü hepsini sarsmıştı.

Mirkelam abimin bir ara beni izleyip gözlerinin doluşunu fark etmiştim.. Zahit abimin ben uyurken gelip gidip beni öpmelerini hissetmiştim. Cihan abimin bana baka baka üst üste yaktığı sigaralar ve Polat abimin her fırsatta beni yamacında tutması.. gelin olacak olan benken nazlanan onlardı. Ve Çakır bu durumdan o kadar keyif alıyordu ki dakikalarca yüzüme yüzüme kahkahalar atıp duruyordu. Bu adamın benim abimlerle derdi neydi anlamıyordum cidden.

Bu arada iki hafta önce Cihan abim ve Firuze için ufak bir nikah töreni hazırlamıştık, kendi aramızda ve birkaç eş dostla beraber resmiyette de evlenip kendi evlerine çıkmışlardı. Bu süre içerisinde Firuze'yle aynı evde yaşamış ve onun onca derdine rağmen bana ettiği yardımları asla unutamazdım. Kızlar abimler konusunda o kadar yardımcı olmuşlardı ki bana resmen kafalarına vura vura bu fikri aşılamışlardı onlara. Özellikle Ayşe'm hamileliğin de verdiği avantajla muma çevirmişti deliren Mirkelam abimi..

Yiğit, Bahtiyar abi, Muhammed, Mert.. dört bir yandan yılan gibi sızmıştık beyinlerine. Bu ilişkide artık sadece benim ve Çakır'ın değil birçok kişinin emeği vardı.. gör bunları adamım gör! Sana kavuşmak için neler yapıyorum. Gerçi hakkını yiyemezdim birçok kez onu abimlerin kapısından döndürmüştüm, ama ortalığın gerilmesinden değil yumuşamasından yanaydım. Babamlada birkaç kez telefonla konuşmuş ayriyeten onun yanına gitmişti Çakır. Bahanesi bizden hariç mevzular olsa da korkusu babamın aklının çelinmesiydi, sürekli kendini hatırlatıp duruyordu. Sanki babam unutacakmış gibi..

MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin