Bölüm 40

11.9K 822 470
                                    




Günaydııınn, biz geldik kalkın ayol.. özlediniz mi bizi ben çok özledim şahsen 🥹

Herhaldee.. en tatlı sabahlar Mucize'yle başlar bunu unutmayın 😅
Ayrıca bugün benim doğum günüm.. bölümü bugün paylaşmak istedim nedense içimde bi mutluluk var kızlar.. 😅

Bölümün tadını çıkarın oylarımı vermeyi unutmayın ve ve ve bol bol yorum yapın sizleri seviyoree..

Ama önce güller buraya 🥀🥀🥀

...

Bir kez daha sol tarafa dönüp ofladım. Uyuyamıyordum.. Gözümün önünde canlanan sahneler nefesimi daraltıyor içime oksijen yerine sıkıntı dolduruyordu sanki. Nasıl da aptal gibi adamın boynuna atmıştım kendimi öyle? Daha dün gördüğüm adamın kollarında hıçkıra hıçkıra ağlamıştım resmen.

"Ah!" Elimi sinirle yatağa vurup ayağa kalktım.

Aklım ile iç sesim öyle bi çatışmaya girmişlerdi ki ne beni uyutuyordu ne de olanları unutmamı sağlıyordu. Bir bakıma tekrar karşılaşmayacağım birini böylesine düşünmem saçma gelirken diğer yanım iri gövdesinin nasıl güzel hissettirdiğini.. ellerinin kuvvetli baskısını hala belimde hissediyordum sanki. Omuzlarına tutunmam için parmak uçlarımda yükselmem gerekmişti, peki ya kalbimin üzerine denk gelen kalbinin yoğun gümbürtüsü..

Kıstırdığım parmağımı ağzımdan çekip kafamı kaldırdım, giyinme dolabına yapışık boydan aynasından yansımamla göz göze geldiğimde dönüp kaldım. Öyle tuhaf bi andı ki bu benim için bir iki adımda aynaya yaklaşıp elimi yansımama bastırdım. Gözlerim.. yanaklarım..

Ela gözlerim daha önce hiç görmediğim bi parlaklıkta parlıyordu, yanaklarım elma gibi kızarmış dudaklarımda kendimin de farkında olmadığı ufacık bi gülümseme vardı. Bu ben miydim sahiden? Titretçe yükselip alçalan göğsümle dudağımdaki gülümsemeyi silmeye çalışsamda tekrardan gülerken buluyordum kendimi.

İstemsizce kıkırdadığımda elimi hızlıca ağzıma bastırdım. Aynaya arkamı dönüp elimi hızla atan kalbime bastırdım. Napıyordum ben Allahaşkına? Elimi saçlarıma atıp etrafıma dökülen saçlarımı geriye attım.

"Off.."

Odanın içinde dört dönsemde bir işe yaramayacağını bildiğimden kapıya açıp salona geçtim. Allahtan annemle babam bu gece yoklardı, yemekten sonra kalacakları gezmelik bir yerlere gideceklerini söylemişti annem. İçerinin ışığını açıp koltuğa attım kendimi. Ayaklarımı sehpaya uzatıp boş boş pencereden dışarıya bakınmaya başladım. Canım kahve içmek istesede kalbim öyle hızlı atıyordu ki daha da kötü olacak diye korkuyordum. Birkaç dakika düzenli nefeseler alıp vererek toparlamaya çalıştım kendimi.

Masadan telefonumu alıp sırayla numaralara göz gezdirsemde vazgeçip yan tarafıma geri attım. Gecenin bu saatinde kimseyi uyandırmaya gerek yoktu. Sıkıntıyla dışarıya bakınırken çalan telefonumla irkilip hızlıca attığım yerden aldım. Cihan abim arıyordu, içimde birden beliren özlemimle iç çektim. Onlardan ayrı kalmak bana gerçekten iyi gelmiyordu her dakika görmek istiyordum.

"Abi."

"Aşkım.. abim. Çok özledim ama ben seni ya."

Kıkırdayıp sanki görecekmiş gibi omuz silktim. "Bende çok özledim seni, diğerlerini."

"Sabah geleyim mi seni almaya ha gülüm, vallahi sıkılmaya başladım ben bu işten."

Ayaklanıp mutfağa doğru ilerlerken kafamı iki yana salladım. "Abii yarın değil öbür gün geleceğiz zaten biliyorsun."

MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin