Heeellooo Biz Geldiiikk.. 💃🏻Keyifler ne alemde bakalım.
Özlediniz mi bizi doğru söyleyin kız? 🙈
Ben güzel yorumlarınızı okumayı çok özledim satır aralarında konuşmalara dahil olun hepsini okuyorum çok mutlu oluyorum. Beni sizler var ediyorsunuz canlarımm..🤩
Geçen bölüm biraz heyecanda bıraktım sizi. Bunun şerefine 6000 kelimelik dolu dolu bir bölüm bırakıyorum alın hayrını görün efendim. 🧡
Bi yıldıza basarsınız artık okuma sayısı uçuyor ama vote ve yorum yok. 💔Gülleriiiimmi göreyim... 🥀
Bölüm şarkısı/ Asil Gök-Hastayım Sana...
...
"GÜLÇEHRE NERDE LAN?"
Dehşetle yüz üstü yerde bulurken kendimi üstümdeki adamlar kendilerini kalkan gibi üzerime atmışlardı. Polat abimin sesi yakınımdan geliyordu. Dışardan da birkaç araba fren sesi ve bağırışlar gelmeye devam ediyordu. Sanki bir anda ortalık kıyamet yerine dönmüştü.
"Burda abi Gülçehre." Mert abinin sesini bu sefer de bizim bahçede yankılanan silah sesi kesti.
Ellerim yan tarafta durduğu için haraket ettiremedim ama korkuyla çığlık attım. Gözyaşlarım korkunun da verdiği etkiyle bir bir akarken yakınımdan gelen koşuşturma sesleri beni daha da ürkütüyordu. Kafamı kaldıramıyordum ama önümden bir sürü ayaklar gelip geçiyordu.
"İyimi Gülçehre Mert?Bir şey oldu mu? Kim ulan bu canına susamış köpek? Polat'ı tutun biriniz yola koştu."
"KIZIM NERDEE?" Annemin bahçeyi inleten çığlığıyla daha çok korktum. Lal olmuştum sanki ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum.
"KIZIM NERDE!" Diye bir kere daha feryat etti.
Yerde yüz üstü uzanmış vaziyette ağlarken silah sesleri kesilmiş yalnızca bahçedeki adamların ve Zahit abimin bağırış sesleri geliyordu uzaktan.
"Çekilin kızımın üstünden iyi mi?" Ağlamayla karışık çığlık attı. "Gülçehre iyi misin bir şey söyle!"
Gözümün önünde annemin çıplak ayakları dururken üzerimdeki ağırlık biraz hafifledi. Annem onları ittiriyordu.
"Mert içeriye sok onları çabuk! Saçının tellerine zarar gelirse hepinizi gömerim buraya duydunuz mu lan beni?"
Abimin bağırmasıyla üzerimdeki son ağırlık da kalkarken bu sefer korkudan titreyen bedenimi haraket ettiremedim. Ama saniyesinde kolumdan çekilmemle Mert abi annemle kafamızı göğsüne yaslayıp, koluyla üzerimizi örterek eğik bi halde eve doğru koşturdu.
"Yenge yemin ederim iyi bir şey olmadı."
Nerdeyse dört koca adımda eve girmemizle anında bizi içeri itip çakarak kapıyı kapattı. "Durun burda sakın çıkmayın."
Tutmayan dizlerim beni anında yere çökertirken annemde benimle beraber çöktü. Ellerini yanaklarıma yaslayıp korkuyla irileşmiş gözlerime aynı şekilde baktı. "İyimisin Gülçehre bir şey söyle! Bir yerine bir şey oldu mu konuş!"
Elleri hızlıca kolumu karnımı bacaklarımı yokladı. "Bir şey oldu mu kızım yaralandın mı? Bak bana annecim korkma."
"A-anne."
"Annecim? Söyle kızım, bir şey oldu mu sana?"
Kontrol ettiği yerleri hızlıca yine kontrol etti ağlaya ağlaya. "Ne olur söyle bir şey oldu mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Fiksi Remaja'Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden erken çıkar. Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir..' 🥀 Muğla'nın izbe bir köyünden çok uzakta.. Büyülü şehir İstanbul'da, Tüfekçi yalısının kapısına bir not bırakıldı... Biz bun...