Bölüm 10

17.6K 832 313
                                    




Selamlarımı sunuyorum efendim.. Nasılsınız hayat nasıl gidiyor? Umarım her şey yolundadır.

Upuzuuun bi bölümle karşınızdayım 5500 kelime ayol..

Sizde beni vote ve bol bol yorum yaparak destekleyebilirsiniz.

En çok kimin sahnelerini okurken eğleniyorsunuz?

Gülleri görelimm.. 🥀

Bölüm şarkısı ->Ahmet Kaya / Adı Bahtiyar..
(Mutlaka dinleyin.)

...


Son kez duruladığım bezi katlayıp tezgahın önüne koydum.

"Kızım otur diyorum sana, herşeyi sen yaptın otur haydi."

Alt tarafı bir tava yıkayıp tezgahı silmişdim. "Bir şey yapmadım alt tarafı şuraları sildim."

"Olsun kızım uykun da gelmişdi zaten. Hadi otur sen."

İşim bitmişti zaten. Masaya dönüp harıl harıl çalışanlara döndüm. Ali beyin sekreteri sabahı bekleyememiş dosyaları biriyle yollarayarak halletmesini istemişdi. Şimdi hepsi kağıt yığınları içersinde okuyup onaylayıp babalarına imzalatıyorlardı.

"Şey.." Ne olursa olsun direk Amire hanım diyemedim. Üzülüyordu biliyordum.

"Efendim annecim?"

"Ben genelde akşamları da kahve içmeyi severim de, içebilir miyim?"

"A-aa." Elini havluya kırulayıp yanıma yaklaştı. Ellerini yanaklarıma yerleştririp okşadı. "Kızım burası seninde evin, hiçbirşeyi sormana gerek yok."

"Biliyorum da.." çekinerek ellerimi birbirine sürttüm. Bakışları ellerime düşerken uzanıp ellerimi çözdü ve kendi elleri arasına aldı.

"Minik kızım, şimdilik bişey demiyorum alışıcaksın zamanla." Tatlı tatlı gülümsedi. "Ama yinede ne yapmak istiyorsan yapabilirsin, her yer senin. Anlaştık mı?"

Bende aynı şekilde gülümsedim. "Anlaştık."
Ellerimi bırakıp omzumu sıvazladı. "Hadi bakalım
şimdi hepimize bi kahve yap da beraber içelim."

"Olur yaparım ben hemen."

Alt dolaptan bakır cezveyi çıkarıp 7 kişilik kahve ve su ekledim. Köydeykende yaptığım için hepsinin sade içtiğini biliyordum. Cezveyi ocağa bırakıp tezgahın üzerine fincan takımını dizdim. Hazır olsun diye su doldurup önlerine bıraktım. Cihan abim tek dikişte suyu kafasına dikip içti. Bardakta kalan dört beş damlayı avucuna döküp tepesinden alnına doğru  elini sürtüp üç numara saçlarını ıslattı.

"Eyvallah gülüm."

"Afiyet olsun abi." Gözleri parladı ve inci gibi dişlerini göstererek genişçe gülümsedi.

"Abin de sana kurban olsun."

Cihan abim de ne vardı bilmiyordum fakat göz göze geldiğimiz her an sıradan bakan gözleri daha derin bakıyor yüzünde sersem bi ifade beliriyordu.
Kızaran yanaklarımı gizlemek ister gibi hemen arkamı dönüp ocağın başına geçtim.

Köşeye bıraktığım kahve kaşığını alıp tam cezveye daldıracakken belimin her iki yanından uzanan kollar cezveyi kavradı. Korkuyla 'hiyh' diye bi nida fırladı ağzımdan.

"Şş.. benim abim, cezve çok sıcak elini yakmayasın diye geldim."

"Bu benim her gün yaptığım şey Cihan abi gerek yok ki, yakmam ben kendimi."

"Olsun arkandan korkuyla izleyeceğime yanında durayım daha iyi."

Sesimi çıkarmayıp biriken köpükleri fincanlara pay ettim. Cihan abim bir eliyle cezveyi sapından tutup sabitlerden bir eliyle de belime sarılmış çeneside canımı acıtmayacak şekilde omzuma yaslı beni izliyordu.

MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin