Merhabalar, çok özledim sizi..Ne desem nerden başlasam bilemiyorum.. bir insan nerden ne kadar sınanırsa o kadar sınandım daha doğrusu sınandık ailecek. Üst üste iki büyük kayıp verdik, saatler önce yanımda olan insanları kaybettim. Ve daha nice sorun sıkıntı stres..
Moralim bozuktu, kafam yerinde değildi, kitap yazarak bi sorumluluk aldım ama inanın onu bile gözüm görecek halde değildi. Taa ki silkelenip biraz da olsa kendimi iyi hissedene kadar.. Bölümü ne zorluklarla bitirdim bir ben bir Allah bilir ama içime sindi güle güle okuyun, beklettim sizi üzgünüm.Güller gelsin.. 🥀
...
Bir varmış bir yokmuş diye başlardı masallar.. oysa masal denince hep güzel sonla biten mucizeleri dinlemez miydik? Niye bir yokmuş derlerdi anlamazdım. İnsanın başına gelince anlıyormuş meğer.. Güzel giden bir geceyi yok eden iki ıslık sesi duyuldu İstanbul semalarında..
Ambulans sesleri.. bağırışlar.. feryatlar ve ordan oraya amansızca koşuşturan insanlar. Uğursuz haber anında uçtu Rize'ye. Vurulmuş dedi insanlar yana yakıla.. Çakır Akabey birde o canından öte sevdiği Mucizesi var ya.. hah! Onlara kıymışlar..
Gelen ambulans zar zor ayırmış birbirine kenetlenmiş bilinçsiz çifti, iki ayrı arabaya koymuşlar da orda duruvermiş koskoca Çakır Akabey'in kalbi, zor olmuş bir daha çalıştırmak. Kurşun demişler epey tehlikeli bir yerden vurmuş..
Gülünün üstüne kapanmış da o esnada olmuş ne olduysa..Hastaneye varana kadar ikisininde kardeşleri zor bela trafiği açmış da anca öyle varabilmişler. Gül kızın kapalı gözlerinden akan yaşları babası Ali bey titreye titreye silmiş. Bir gecede adamın tonla saçı beyazlamış. Yığmışlar memleketteki bütün doktorları hastaneye kapanmışlar ayaklarına da yalvarmışlar kurtarın diye.
Çakır Akabey.. Çakır! ölümden korkmamışta, sevdiceği kanamış kollarında diye durmuş dağ gibi adamın kalbi dediler. Ameliyata almışlar iki sevdalıyı da doktorlar hazır olun demiş.. neye hazır olacakları? Ali Tüfekçi kızını gelin edeceğine zor hazırlamış kendini, kefene nasıl sığdırsın?
Haberi almışta saatler içinde zor yetişmiş İlyas Akabey.. adamın bir kez daha kalbi duracak gibi olmuş. Canından sevdiği karısının yadigarına mı yansın.. yoksa onunda canından sevdiği gülüne mi bilememiş.
Karışmış ortalık epey.. iki sevdalı yürek ayrı odalarda vermişler yaşam mücadelelerini. Birinin kalbi durunca ötekinin de durmuş, aynı saniyede yeniden çalıştırmışlar.. Hayret etmiş doktorlar..
Hastanenin soğuk betonlarına yapışmış yana yakıla ağlayanlara baktı Amire Tüfekçi.. iki kapı vardı önlerinde birinde göz bebeği kızı.. diğerinde onun gönlü yatıyordu. Kalbi acıdan patlayacak sandı ama olmadı.. kocası ağlamazdı onun kolay kolay, şimdi dizleri üstüne çökmüş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. İçerden çok koşuşturma sesleri geliyordu..
Oğulları bir yanda on yaş almış gibi oturuyordu. Kızları per perişan.. kardeşleri de buradaydı Çakır oğlanın, elleri önünde kızının içerisinde olduğu kapının önünde bekliyorlardı çaresizce. Canı yandı Amire'nin usulca çöktü oda Çakır'ın olduğu taraftaki kapının önüne.
Yalvardı sessizce Allah'a, ne olursun dedi.. Ne olursun ayırma onları.O anda koridor kapıları iki yana açıldı da girdi dağ gibi İlyas Akabey.. omuzları çökmüş sırtı doğrulamıyordu. Arkasında onunla beraber gelen bir ordu doktor koşa koşa girdi kapılardan. Ayaklarını zor kullandı da durdu Ali'nin başında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction'Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden erken çıkar. Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir..' 🥀 Muğla'nın izbe bir köyünden çok uzakta.. Büyülü şehir İstanbul'da, Tüfekçi yalısının kapısına bir not bırakıldı... Biz bun...