Merhabalaarr nasılsınız bakalım Ramazan nasıl geçiyor? 😇Beni soracak olursanız geçen hafta ful koşuşturma içinde bölüm yazamadım şimdi biraz duruldum şükür. Öpüyorum sizleri kendinize çok iyi bakın. 💋
Size 6500 kelimelik ful makara bi bölüm bırakıyorum alın hayrını görün bana sa bol bol yorum ve vote yapın. 🙏🏻🧡
Bunun şerefine herkes bi Gül bıraksın 🥀
İyi keyifler dilerim..
...
Uykumun en tatlı yerinde yanağıma değen sakalların huylandırmasıyla uyandım. Üzerimdeki ağırlığı bir süre yadırgasam da akşam Zahit abimle beraber uyuduğumu hatırlayınca derin bi nefes verdim.
Gözlerimi açmasamda dışarının parlaklığından muhtemelen gün çoktan aymış olmalıydı.
Kafasını sallayıp sakallarını yanağıma sürttü. "Şşt.."
Omuz silkip kafasını ittirdim. "Yaa.."
Açıkta kalan omuzlarımı yeniden örtüp sıcaklığa kavuşturdu. İyice sarmalayıp beni göğsüne çekti.
Bi yarım saat daha uyumak için çabalasamda uyuyamadım. Bi ara abimin telefonu çalmıştı ve kısık sesle otelden birileriyle konuşmuştu.
O konuşmadan Polat abimin otelde olduğunu rahat durmayıp çalışanlara sataştığını anlamıştım.
Dün akşam eve geldiğimizde ikimizde hızlıca üzerimizi değiştirip yatağa geçmiştik. Hayal meyal abimin bi ara gidip geldiğini hatırlıyordum. Ama ondan hariç ikimizde deliksiz bi uyku çekmiştik.
Uykumun iyice açılmasıyla bi kolumu abimin yüzüne yaslayıp kıkırdadım. Burnunu enseme sürtüp beni huylandırırken oda güldü.
"Günaydın çiçeğim."
"Günaydın.."
"İyi uyudun mu bakayım?"
Gözlerimi hala açamazken kafamı salladım. "Hı-hım, sen?"
"Hemde çook."
"Ama daha uyuyalım."
Yorganı kafama kadar çektim. Abim kafasını yorganın üzerinden kafama bastırınca kahkaha attım.
"Çek kafanı uyucam ben abi."
"Hanımefendi saat kaç biliyor musunuz?"
Küçük alanda nefesim yetmezken hemen çıkardım kafamı. "Kaçmış?"
"Öğlen bir oldu."
Gün ışığından sakındığım gözlerim şokla açıldı. Perdenin ardından sızan gün ışığı gözlerimi yakarken elimi havaya kaldırıp gözlerime siper ettim.
"Nee! Bir mi?"
"Bir ya, tembel teneke uyuyup kaldın kollarımda."
"Annemler nerde ki? Uyandırsalardı beni keşke."
"Annem aşağıda, diğerleri çıktı çoktan." Kolunu belime dolayıp beni göğsüne çekti. "Ayrıca kıyamadım seni uyandırmaya bebekler gibi uyuyordun."
Kıkırdayıp çenemi göğsüne sürterek alttan alttan baktım. "Saat 1'e kadar nasıl kahvaltısız durdun?"
Gülüşüme sırıtıp ağzından hırlamaya benzer ses çıkartarak parmağımı ısırıyormuş gibi yaptı. "Kurt gibi açım, her an seni yiyebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE
Teen Fiction'Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden erken çıkar. Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir..' 🥀 Muğla'nın izbe bir köyünden çok uzakta.. Büyülü şehir İstanbul'da, Tüfekçi yalısının kapısına bir not bırakıldı... Biz bun...