Bölüm 47

10.6K 808 484
                                    




Mutlu Yıllarrr.. benim güzel tatlı okuyucularım. Yeni yılın hepinize önce Sağlık ardından Şans getirmesini diliyorum. 🌟

Sizler için geceli gündüzlü upuzuun bir bölüm yazdım. Biraz gerilimli biraz heyecanlı güzel bir bölüm oldu. Akın hayrını görün. Ama bol bol yorum yapmayı unutmayın sakın. 🥹

Tabi önce bana güllerimi verin.. 🥀🥀🥀

İyi keyifler diliyorum..

...

"Taksi!"

Önümden hızla geçen arabaya lanet edip ayağımı sinirle yere vurdum. Önümden boş geçipte beni almayan üçüncü taksiydi ve kaybedecek zamanım yoktu.

Sabah erkenden eve geçip birkaç parça eşya alarak ilk uçakla Muğla'ya gelmiştim. Annemde benimle beraber gelmek istesede engel olup tek gelmiştim. Nenemle konuşsam bile içim hiç rahat değildi. Nasıl.. nerde düşmüştü daha hiçbir şey bilmiyordum.

Sinirle elimi saçlarımdan geçirdim. "Hay Allahım ya.."

Köşedeki taksi değnekçisi tuhaf tuhaf bana bakarken az ilerideki başka bir taksi durağına ilerledim. Havaalanı çıkışı olduğu için epey yoğunluk vardı ve ahmak taksiciler turist kovalamaca peşindeydi.

Çalan telefonumu hızla cebimden çıkarıp babamdan gelen aramayı yanıtladım.

"Kızım.. uçağın inmiş olmalı, bindin mi taksiye? Nerdesin şu an tam olarak? Keşke bizde gelseydik seninle içim hiç rahat değil."

Sıkıntılı ve endişeli sesi bana ekstra dert olurken ses tonumu elimden geldiğince yumuşattım.

"Babacım.. lütfen yapma böyle konuştun zaten nenemle kötü bir şeyim yok dedi. Sadece yardımcı olmaya geldim ona, merak etme. Az önce indim uçaktan taksi bekliyorum."

"Ne! Hala binmedin mi taksiye? Bekle ben hemen bi araç yollu.."

"Baba.." diye sızlandım. "Aracı bekleyene kadar binerim ben endişelenme lütfen. Köye gidince nenemin yanından görüntülü arayacağım seni olur mu?"

"Of.. tamam dediğin gibi olsun, aklım sende gider gitmez ara beni. Çok seviyorum seni."

Stresli halime rağmen duraksayıp tebessüm ettim. "Bende babacım."

Telefonun kapanma sesiyle yeniden irkilip yürümeye devam ettim. İçimde bir yandan da acaba Çakır'a geldiğimi söylesem mi diye düşünceler dolanıp duruyordu. Çok önemli bi görüşmedeydi ama istediğim zaman onu arayabileceğimi söylemişti. Birde öylesine üzgündüm ki onunla biraz konuşup sakinleşmek istiyordum. Keşke yanımda olsaydı..

Durağa yaklaşırken yeniden telefona eğilip kayıtlardan Çakır'ın numarasına bakınmaya başladım. Birden omzuma çarpan sert bir omuz darbesiyle sendeleyince yan tarafımdaki direğe zor bela tutundum.

"Ah.. çok çok çok pardon hanımefendi.."

Karşımda iki ayağı bir pabuca girmiş orta yaşlı kadın, bir yerdeki paramparça olmuş telefonuma bir bana bakıyordu korkuyla.

"Çok özür dilerim, acelem vardı ve birden oldu.. lütfen az ilerde bi telefon tamircisi var gidip hasarınızı karşılamak istiyorum."

Omzumu ovup sinirle yüzüme düşmüş saçlarımı geri iteledim. Yerdeki ekranı dağılmış telefonumu alıp doğrulacakken tam önümde bi taksi durdu.

"Abla, taksi bekliyorsan buyur.."

Bir taksiye bir elimde dağılmış telefona bakarken gözlerimi sinirle yumdum.

MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin