Yorum yaparsanız ve bölümleri beğenirseniz çok seviniriiim. Keyifli okumalar💜3.Bölüm;
Bazı anlar olur izlendiğimi hissederdim. Bütün erkeklerin hareketi bana karşı yapılıyormuş gibi hissederdim. Sürekli etrafa bakar izlenmediğime emin olmaya çalışırdım. Bu kaçamak bakışlarım çoğu insan tarafından dikkat çekerdi. Sokakta yürüyen insanlar galiba deli olduğumu düşünürdü. Sürekli korkuyla etrafa bakan birisini görsem bende korkardım sanırım. Kaldırımın kenarında otururken onlar bu halimden rahatsız olup karşı kaldırıma geçerlerdi. Onları umursamıyordum, yaşadıklarımı bilselerdi onlar da böyle olurdu.
Kötü adamlardan kaçmak çok zordu. Bunu kimse bilmediği için garip bakışlar atıyorlardı. Ama ben biliyordum. Hem annem tembihlemişti hem de sokaklarda yaşayarak görmüştüm. Annem söylemese ben de bilemezdim gerçi. Kimin iyi kimin kötü olduğunu anlayamazdım. Herkese güvenebilirdim.
Kötü adamlar dışında başka kötü adamlarda varmış, bunu anlamıştım. Sokakta başıboş yürürken ve geceleri kalacak bir yer ararken gayet iyi anlamıştım. Beni yakalamak isteyenler ne kadar kötüydü? Hangilerinden daha fazla korkmalıydım?
Bize yaklaşmakta olan adam adımlarını daha da hızlandırdı. Gözlerimle onu takip ederken Poyraz'ın da benden farkı yoktu. Bulunduğumuz çardağın önünde durduğu sırada karşı taraftan adama doğru koşan kız heyecanla boynuna sarılmıştı.
Evet o değildi.
Adam gülümseyerek kollarını kızın beline doladı ve başının üzerinden öptü. Tam karşımızda yaşanan bu durumu idrak edemiyordum. Az önce korkudan ağlayacakken şimdi mutluluktan ağlayacaktım. Ellerimin titremesi hala geçmemişti. Kalp atışlarım aynı hızda atıyordu.
Oturduğum yerde sarsıldığımı hissettiğimde Poyraz'a doğru döndüm. O benden önce idrak etmiş ve gergin halini bir nebzede olsa azaltmıştı. İki eliyle beni dürtüyordu. "Nefes al." dedi, gözlerime baka baka. Nefes almıyor muydum? Nefes almayı unutmuştum!
Derin bir nefes alıp, elimle yüzümü ovuşturdum. İki gündür yaşadığım gerilimi 15 yılda yaşamadım desem yeriydi. O zamanlar beni görecekler korkusuyla etrafta dolaşıyordum. Daha önce bu adamlarla karşı karşıya gelmemiştim. Şimdi ise karşı karşıya gelip beni tanıyorlar mı korkusuyla onlardan bir tepki bekliyordum.
Üst üste aldığım nefesler bir türlü rahatlamama yardımcı olmuyordu. Oturup hüngür hüngür ağlamak istiyordum. Ancak ağlayınca rahatlayabilirdim.
Ellerimi yüzümden çekerken "Çok korktum." diyebildim. Ellerimi öne doğru uzattım. "Hala titriyorlar." Bu titreme işi son zamanlarda daha da fazla artmıştı.
En iyisi bir hafta kendimi eve kilitlemeliydim. Yoksa bu aksiyonu benim bünyem kaldıramayacaktı.
Poyraz, "Korkmak yine iyi, benim hissettiğim bambaşka bir şeydi" dedi, arkasına doğru uzanırken. "Sen tepki vermeyince daha da korktum. Bir ara farklı alemlere daldın galiba, o alemden çekip alana kadar adam dibimizde bitti."
Oğlan ve kız karşımdan ayrılırken bakışlarım tekrar onlara kaydı. El ele tutuşup uzaklaşmaya başlamışlardı. Bulunmamış olmanın sevincini bile yaşayamıyordum. Çünkü her an karşıma çıkacaklar diye ödüm kopuyordu. Şu an karşıma çıksalar ne tepki verirdim acaba? Galiba bildiğim bütün duaları okur, Lila denen kızın adresini verir ve oradan tüyerdim. Çünkü Görkem beni Eliz olarak tanıyordu. Yani inşallah.
Yüzüme çarpılan ıslaklık ile panik yaparak ayağa kalktım. "Lan Poyraz!" dedim, dişlerimin arasından. Burnumun içine giren ıslaklık su değil, kolaydı. Asitli şey burnumu yakmıştı. Üstümde mahvolmuştu! Dudaklarımı yaladım ılık kolanın tadı midemi bulandırdı. Geri zekalı içemediğim kolayı üzerime boşaltmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLA | TAMAMLANDI
RomanceGözlerimi, uzun zamandır boş olan belli bir süredir kendi varlığımla doldurduğum eski, demirleri paslanmış otobüs durağında gezdirdim. Durakta oturan takım elbiseli adam huzursuzca etrafına bakınıyordu. Otobüs beklemiyordu, birini arıyordu. Çok geçm...