Bölümleri beğenirseniz ve hikaye hakkında yorum yaparsanız çok sevinirim, desteğinize ihtiyacım var, şimdiden teşekkürler💜
Uzuuun bir bölümle sizi baş başa bırakıyoruumm.
43.Bölüm;
Yazarın anlatımıyla:
"Son zamanlarda Türkiye'yi sarsan cinayet olaylarının perde arkası aralanmaya başladı. Mustafa Kılaç cinayeti ve Savaş Asil'in vahşice katledilmesi üç gün önce polisler tarafından yakalanılarak soruşturma başlatılan Ece Elçi tarafından itiraf edildi. Yıllarca arkadaşı olduğunu iddia ettiği Lila Yiğit'in kimliği ile yaşantısına devam eden Elçi, Esad Ertekin cinayetini de kendisi yaptığını itiraf etti. Savcılar tarafından günlerce sorgulanan Elçi, akşam saatlerinde mahkemeye çıkartılarak cinayetten, belgede sahtecilikten ve birçok suçtan dolayı 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi. İlerleyen saatlerde de ekiplerimiz tarafından Ece Elçi'nin kapalı cezaevi kurumuna götürüldüğü anlar görüntülendi."
Haberlerde durum bu şekildeydi. Üç gün bu konu hakkında yayın yasağından sonra bütün bültenler Ece Elçi olayını konuşuyor olmuştu.
"Sinan Bey henüz yeni hüküm giymiş birisiyle görüşmeniz mümkün değil." Hapishanenin müdürü bu konuda çok netti. "Lütfen işler biraz daha sakinleştiğinde gelin. O zaman size yardımım dokunabilir."
Sinan sıkıntılı bir nefes verdi. "Üç gün zaten çok uzun bir zaman," dedi. İçindeki öfke sakin kalmak adına hiç yardımcı olmuyordu. "Onu görmem lazım Adem Bey. Lütfen yardım edin."
"İnanın bana şu an yapabileceğim-"
"Bakın!" dedi sıktığı dişlerinin arasından. "Sadece iki dakika istiyorum sizden. Nasıl olduğuna bakmam lazım. Onu görmeden şuradan şuraya gitmem. Eğer siz izin vermiyorsanın ben ne yapar eder görüşme kararı çıkarttırırım. Sizden isteyim ne beni, ne de kendinizi zora sokturmamanız."
Adem Müdür boynuna taktığı kravatı bollaştırdı. "Başıma iş gelecek..." diye söylendi. İsteğinin yerine geleceğini gören Sinan gülümsemeye çalıştı, yine de pek beceremedi. İçinde hala sıkıntı vardı. Sevdiği kızı görmeden de geçecek gibi değildi. Masanın üzerindeki telefonu alıp birilerini aradı. "Gardiyanı buraya çağırın."
Adem Müdür telefonu kapattığında tekrar Sinan'a döndü. "Kapının önündeki gardiyanı takip edin, size yardımcı olacak."
Sinan oturduğu koltuktan hızla kalktı. "Bu iyiliğinizi unutamayacağım." Adem Müdür başını sallamakla yetindi. Sinan kapıya doğru ilerleyip kapının önünde onu bekleyen gardiyanı takip etti.
"Kiminle görüşeceksiniz?" diye sordu gardiyan.
Sinan gelen soru ile ağır adımlarını duraklatmak zorunda kaldı. Lila'nın Lila olmadığını öğrenmişti ama gerçek ismini bilmiyordu. Öğrenmeye de korkuyordu yıllarca sevdiği kızın başka bir isimle anılması gerektiğini kendi içinde kabul etmesi zordu. "Bilmiyorum," diye mırıldandı.
Gardiyan attığı adımları anında durdurdu. Kaşları çatık bir vaziyette, "Görüşeceğiniz kişinin adını bilmiyor musunuz?" diye sordu. Sinan'dan bir cevap bekledi ama alamadı. Yüzündeki çaresizlik gardiyanı tekrardan lafa sokmuştu. "Peki..." Ellerini pantolonun cebine soktu. "Yenilerden mi, eskilerden mi?"
Sinan bu sorunun cevabına karşı, "Yeni," dedi. Gözlerini dar koridorda gezdirdi. Sevdiği kız burada nasıl, ne kadar süre kalacaktı? Nasıl dayanacaktı? "Bugün getirdiler."
Gardiyan Sinan'ı kısa bir an süzdü. "Ece Elçi mi?" diye sordu. O kızın seveni olacağını hiç düşünmemişti. Acımasız bir katildi sadece. "Üç cinayetten yargılanan, arkadaşının kimliği ile yaşayan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLA | TAMAMLANDI
RomanceGözlerimi, uzun zamandır boş olan belli bir süredir kendi varlığımla doldurduğum eski, demirleri paslanmış otobüs durağında gezdirdim. Durakta oturan takım elbiseli adam huzursuzca etrafına bakınıyordu. Otobüs beklemiyordu, birini arıyordu. Çok geçm...