Bölümleri beğenir ve yorum yaparsanız çook seviniriiim. Keyifli okumalar.
💜9.Bölüm:
(Yazarın anlatımıyla)-17 Eylül 2023 Saat 18:33-
Rüzgarların öfkesi, kurumuş yaprakları bir bir yerinden etmeye başlamıştı. Ağaçların dallarına zorlukla tutunan sarı yapraklar, dayanamayarak yere doğru savruluyordu. Sonbahar gelmişti.
Orman oldukça sessizdi. Hiçbir yerden ses çıkmıyordu. Kuşlar daha sıcak ülkelere yerleşmek için yola koyulmuştu. Diğer hayvanlarsa ortalıkta görünmüyordu. Gökyüzünden kurumuş yapraklara damlayan yağmur taneleri şiddetini arttırmaya başlamıştı. Yaprakların yumuşamasına izin veriyordu.
Gökyüzündeki kara bulutlar iç bunaltıcıydı. Güneş batmamıştı ama ışığını yaydığı da söylenemezdi. Ormanın ortasında duran station wagon model gri araç yağmurun etkisiyle çoktan ıslanmıştı. Camlara damlayan yağmur taneleri içeriyi göstermemek için inat ediyordu.
Saatlerdir orada duran arabanın içerisinde kimse yoktu. Yalnızlığa mahkum edilmiş araç, tıpkı orman gibi sessizdi. Arka tekerleğinin birisi patlamış, yağmurdan yumuşayan çamurun içine gömülmeye başlamıştı. Bir tarafı çöken aracın yerinden kıpırdayacak hali yoktu. Arka camlardan bir çatlamış, kapının üzerinde ince çizikler oluşmuştu. Oldukça hırpalanmış görünüyordu.
Bagaj kapağının arasından sızan sıvı kaputun üzerinde ince bir çizgi şeklinde yol alıyordu. O ince çizgi son noktada yere damla damla akıyor, yere dökülmüş turuncu yaprakların rengini değiştiriyordu. Şiddetli yağan yağmur ise bu rengin etrafa yayılması için daha fazla yağmak için uğraşıyordu. Belki de böyle yardım çağırmaya çalışıyordu...
Güçlü bir şimşek çaktı ve yerdeki sıvının rengini tekrar belli etti. Bu kandı. Kanın kıpkırmızı rengi gittikçe arabanın etrafına yayılıyordu. Belirsiz bir desene imza atan bu kan, içerideki kişiye aitti. Yağmurun sesini bile bastıramayan bir hareketlilik oldu. Bagajın içerisinde bir hareketlilik oluştu ve güçsüz bir yumrukla açılmaya çalışıldı. Bu son hareketlilikti.
Son güç, son deneme, son şans, son umut, son ümit, son yakarış...
O andan sonra bir daha ses gelmedi. Sessizlik o araba için vazgeçilmez bir son olmuştu. Gökyüzü bunu anladı ve son kozlarını kullanmaya başladı. Gök gürledi, çığlık çığlığa bağırmak için. Rüzgarın şiddeti arabaya doğru yöneldi, yol tarif etmek için. Kararmış bulutlar tek bir noktada buluştu, pusula olmak için. Yağmur daha şiddetli yağdı, arabadaki kız için...
----
Saat 19:00
Akşam yemeğine başlanmadan önce televizyonlar açıldı. Genellikle yemek yerken televizyon hep açık kalırdı. Sofralara oturuldu. Ellerde kaşık, gözler yemeklerde, kulaklar ise açık duran televizyonda. Evin büyüğü olan adamlar televizyona odaklanmaktan yemek yiyemiyor, kadınlar konuşmak için konu açmaya çalışıyor, çocuklar ellerindeki telefonla uğraşıyordu.
Bir kanal açıldı ve muhabirin telaşlı sesi tüm Türkiye televizyonlarında duyuldu. Sofradaki herkesin bakışları televizyona yöneldi. Adamlar daha iyi duyabilmek adına televizyonların sesini yükseltti. Konuşmak isteyen kadınlar sustu, çocuklar telefonu bir kenara bıraktı. Ortamı saran yoğun gerginlik herkesin odağı haline gelmişti.
Mikrofonu iki eliyle sıkı sıkı tutan muhabir, tir tir titriyordu. Bu havanın soğukluğundan mıydı, yoksa arkadaki dehşet verici olaydan mıydı bilinmezdi. Saçlarını aceleyle bağlamış ve apar topar gelmiş bir hali vardı. Yağan yağmurun saçlarını perişan etmesi de normaldi. Telaşla konuşuyor ve arkasına bakmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLA | TAMAMLANDI
RomanceGözlerimi, uzun zamandır boş olan belli bir süredir kendi varlığımla doldurduğum eski, demirleri paslanmış otobüs durağında gezdirdim. Durakta oturan takım elbiseli adam huzursuzca etrafına bakınıyordu. Otobüs beklemiyordu, birini arıyordu. Çok geçm...