7-) Lila

392 30 0
                                    

Keyifli okumalar💜

7.Bölüm:

11 yaşına gireli aylar geçmişti. Yine soğuk ve karlı bir gündü. Neredeyse güneş batmak üzereydi ve ben kaldırımın köşesinde oturmuş, iyileşmeyi bekliyordum. 

Donuyordum, hava çok soğuktu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Gerçi bilsem bile ayağa kalkacak halim olmadığı için hiçbir şey yapamazdım. Kar taneleri üzerime üzerime yağdıkça üzerimi örtmek istiyorlar gibi geliyordu. Karın beyaz örtüsü, bana yorgan olamaya çalışıyordu. 

Sürekli hapşırıyordum ve burnum akıyordu. Ellerim buz gibi olmuştu hareket ettiremiyordum. Ayakkabılarım küçük gelmeye başladığı için, tam giyemiyordum. Bu yüzden ayaklarım da donuyordu. Boğazım cayır cayır yanıyordu.

Annemin iki hafta önce verdiği battaniyeye sıkı sıkı sarılmıştım. Beni tam olarak ısıtamıyordu ama işime yarıyordu. Yutkunmak istediğimde boğazım acıyordu ve yutkunmamı engelliyordu. Kirpiklerimin üzerine kar taneleri kaplanmıştı ve bu soğuk havadan dolayı oraya yerleşmişti. Burnumun soğuktan kızardığını hissediyordum.

Sırtımı bir dükkana yaslamıştım ama ne dükkanı olduğuna bakmamıştım. Kafamı geriye attım ve cama yasladım. Gözlerim kapanmak için an kolluyordu ve ben kapanmaması için uğraşıyordum. Çünkü uyuyakalırsam savunmasız kalırdım. Beni yakalayacak kişilerden kaçamazdım. Sonra beni kötü yerlere götürürlerdi ve ben uyuduğum için kendimi suçlardım.

"Orhan bey!" Bayık gözlerle sesin geldiği yöne doğru baktım. Kısa boylu, kilolu teyze telaşla bana bakıyordu. Gözlerindeki korku yüzüne yansımıştı. Kahverengi başörtüsü ortadan bağlanmıştı. Üşüyor olmalı ki üzerindeki şala sıkı sıkı sarılmıştı. Tombul elleriyle tuttuğu poşetleri bir kenara bıraktı.

Burnumu çektim ve kapanmaya çalışan gözlerimi açmak için daha fazla zorladım. Çok kötü görünüyordum sanırım, çünkü bu teyze bana dehşet içerisinde bakıyordu.

"Orhan buraya gel!" Teyzenin bağırışları kulaklarımda çınlamaya yol açmıştı. Gözlerimi ondan çektim ve yüzümü battaniyeye gömdüm. Yanaklarımın acısı arttığı için canım yanıyordu. Canım acımasın istiyordum.

"Ne oldu Selime hanım, ne bu telaş?" diyen yaşlı amca sesi hemen yan tarafımdan geliyordu. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından "Aman Allah'ım!" dedi, amca. Yanıma çöktüğünü hissettim. Gölgesi battaniyemin üzerini kapatmıştı. Yüzümü kapattığım battaniyeyi hafifçe çekti. "Kızım" dedi, bir ümit ses vermemi bekleyerek. Bana kızım demişti. Daha annem bile bana bu kelimeyi söylememişti.

Kapattığım gözlerimi açmaya çalıştım ama beceremedim. Gözlerimin üzerine binen yük dehşet derecede ağırdı. Bu ağırlık birazdan bilincimi de ele geçirecek gibiydi. Uykuya dalmam an meselesiydi. Ses vermek istedim ama veremedim. Kuruyan, çatlayan, donan dudaklarım hareket bile edemiyordu.

Alnıma değen sıcak el ile irkildim, ama bu hafif bir irkilişti. "Ateşi var" dedi, adının Selime olduğunu öğrendiğim teyze. "Orhan bey eve götürelim, yavrucak donmuş."

Orhan Amca, Selime teyzenin lafını ikiletmeden beni kucağına aldı. Yerden uzaklaşarak kısa sürede amcanın kucağında yer almıştım. Açıkçası eve gidecek olmak beni korkutmamıştı. Hatta heyecanlandırmıştı. Sıcak bir yere gitmek neden korkutsun ki? Hem onlar iyi birilerine benziyorlardı.

"Sen bakkalın kapısını kapatıver hanım" dedi Orhan amca. Selime teyze kapıyı kapattığı gibi arkamızdan gelmeye başladı. Onun telaşlı adımları bir ritim gibi kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı. O sesle birlikte tüm olacakları hiçe sayıp, uykunun içine hapsedilmeye razı geldim.

LİLA | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin