4-) Lila

464 36 2
                                    

Beğenileriniz ve yorumlarınız benim için çok değerli
Keyifli okumalar💜

4.Bölüm:

Evden ayrıldığımdan beridir 'kötü adamlardan kaçmak' adı altında yaşamaya başlamıştım. Belli bir süre kimden, neyden kaçamaya çalıştığımı anlamamıştım. Sadece arkama döndüğümde tanımadığım bir adam görsem oradan koşarak uzaklaşıyordum. Onlardan kaçmışım gibi hissediyordum.

Ama asla gerçek anlamda kaçamamıştım. Kimse beni koşturarak yakalamaya çalışmamıştı. Sadece kafamda kurduğum kuruntudan dolayı sokaktaki adamlardan kaçıyordum. Beni kimlerin yakalayacağını bilmediğim için her gördüğüm adamdan uzaklaşıyordum. Şu yaşıma kadar da gerçekten peşimde olan birisiyle karşılaşmamıştım.

Ama bu durum değişmişti. Son üç günde bu adamı iki defa görmem pek hayra alamet değildi. Artık bazı şeylerin bilerek olduğunu düşünmeye başlamıştım. İlk evimin sokağında karşılaştığımız bu adamı tesadüf diyebilirdim. Belki orada beni arıyorlardı ve ilk bakacakları yer mahallem olmuştu. Ama okuduğum okulun hastanesinde karşılaşmayı hiç beklemiyordum. Ah doğru bir saniye... Okula ait hastanenin müdürünün oğlu! Buna tesadüf demem aptallık olurdu artık. Bu durum çok saçma olmaya başlamıştı.

Kendimi onların inine girmiş kadar kötü hissediyordum. Ben yıllarca burada okumuştum ve onların dibindeydim. Ve hala beni bulamamışlardı öyle mi? Saçmalık. Onlar beni bulmuştu, ne halt edeceklerini tahmin bile edemiyordum. Belki de sadece doğru zamanı bekliyorlardı.

Artık kazandığım okulun bile şans eseri olduğunu düşünmüyordum. Ben bu okula gerçekten burslu olarak mı girmiştim, yoksa onların işi miydi? Bunlar çok güçlü insanlardı ve insanları parmaklarında oynatabiliyorlardı. Belki de beni yıllarca oynatmışlardı.

Eğer buradan tek parça halinde çıkabilirsem ilk işim okulu bırakmak olacaktı. Gerçekten dilekçemi yazıp hemen verecektim. Burada daha fazla eğitim göremezdim. Keşke daha sonra karşılaşsaydık. En azından okuldan mezun olsaydım.

Sinan'ın bakışları bana döneceği sırada başımı önüme eğdim ve elimi alnıma yaslayıp yüzümü ondan sakladım. Gözlerimi sımsıkı yumduğumda buradan çıkmak için can atıyordum. Taktığım lila lensler gözlerimi gördüğü an tanınmam için el sallardı. Her ihtimale karşı gözlerimi kapatmak işimi garantiye almış gibi hissettirmişti.

Babam tanımasın diye uğraşırken herkesin aklına kazınıyorum resmen.

Elimdeki sepet yere düşerken Çınar kolumu tuttu. "Lensleri güzel iyi misin?" diye sordu. Açıkçası ilk defa böyle seslenmesine seviniyordum. Adımı söylemesi çok kötü bir durum olurdu. Sesindeki endişe ise tebessüm etmemi sağlamıştı. Çınar'ın korkusunu ilk defa görüyordum. İlk defa endişeleniyordu.

"Başım döndü galiba," dedim, sesimi kötü çıkartmaya çalışarak. Boynumda asılı olan kartı bulmak için elimi üzerimde gezdirdim. Hala gözlerimi açamıyordum ve o kart umarım ki düz duruyordur. Kartı bulunca diğer yüzünü çevirdim ve Çınar'a daha fazla tutundum. "Midem de bulanıyor gibi..."

Çınar bir süre bir şey demedi. Galiba karşımızdaki iki adama göz gezdirmişti. "Tamam" dedi, sıkıntılı bir nefes verirken. Bir kolunu belime atıp sağlam durmamı sağlamak istedi ama zaten sağlam duruyordum. "Gözlerini aç ilk önce, bu şekilde daha kötü olursun." derken koluyla beni dürtüyordu. Aniden gelen ruh değişimime şaşırıyor olmalıydı. Dışardan nasıl görünüyordum, bilmiyordum ama hareketlerimi düşünmek en son baş yoracağım durumdu.

Başımı iki yana salladım. "Açamam..." dedim, daha fazla zorlamasını istemeyerek. Allah'ım şurada kurtulayım n'olur. 

İki adamdan da ses gelmemesi beni daha çok geriyordu. Ses çıkartmıyorlardı ve kafamdaki hayal dünyası, beni korkunç bir gerçeğe sürüklemeye çalışıyordu.

LİLA | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin