LİLA | TAMAMLANDI

Özel Bölüm 2

Selamlarrrrrrr

Lila hikayesinin son özel bölümünü, bizim evrenimizde Ece'nin doğum gününde atmak için buraya geldim..

Artık onlara tamamen veda etmemizin zamanı geldi. Buraya kadar okuyup, beni destekleyen herkese teşekkür ederim💜

Sorularınız olursa buradan sorabilirsiniz

Yeni hikayem, Düğümlenmiş Dudaklar yakın zamanda burada yayınlanacak inşallah. Şu an hikayenin bitmesine iki bölüm kaldı. Düzenlemelerini yapacağım ve bittiği zaman paylaşmaya başlayacağım.

O hikayeye de destek olursanız çok seviniriiiim🥺

O haldeee hayırlı ramazanlar, iyi okumalarrrr, kendinize çok çok çok dikkat ediiiiin🧿

Özel Bölüm 2

Ece'nin Anlatımıyla:

Yalnızlığın tanımını yoktu bence. Eskiden olsa etrafında kimsenin kalmaması, kimse tarafından önemsenmemek derdim ama Lila sayesinde artık bunu da diyemiyordum. Annesi tarafından evden kovulsa da yalnız birisi değildi. Geçirdiğimiz yaklaşık bir aydan beri sürekli annesinden bahsediyor, yeri geldiğinde ona çok kızıyor ama sonra bunun bencillik olduğunu söyleyip annesinin aslında çok iyi birisi olduğunu anlatıyordu.

Babasından nefret ediyordu. Onun hakkında her söylediği kelime büyük bir kızgınlıkla ağzından dökülüyordu ama bazı anlar babasına da kıyamıyordu. İçindeki kırgınlığı yok edemiyordu ama sanki babası ve annesi onu eve çağırsa koşa koşa gider gibi geliyordu, ki giderdi de bence.

Babası hakkında bildiklerim kısıtlıydı. Kötü adam olduğunu ve kötü adamlarla birlikte iş yaptığını öğrenmiştim. Ayrıca Lila'yı kötü adamlara vermek isteyen birisi olduğunu biliyordum. Anladığım kadarıyla gerçekten çok kötüsü birisiydi ama Lila bazı anlar babasının merhametinden tatlı dille bahsedince o kadar da kötü birisi olup olamayacağını düşünürken buluyordum kendimi. Bana göre babası kötü biriydi. Lila'ya göre de öyle birisiydi ama bir yandan da babasını içten içe sevdiği için onun bu kadar kötü olabileceğini kabullenemiyordu. Onun yüzünden benim de kafam karışmıştı ama kötü adamların kötü olması terazimde daha ağır bastığı için bence Lila'nın babası kötü birisiydi.

Annesi ise konuşmayı sevmeyen, gülmeye ise tövbe etmiş birisiydi, öyle demişti. Sol bacağının sakat olduğunu, ev işlerinde komşularının yardım ettiğini söylemişti. Genellikle sigara içmekten başka bir şey yapmadığını, işin ilginç yanı sigarasını koltuğun üzerinde söndürdüğünü söylemişti. Lila nasıl bir ailenin içerisine düşmüştü bilmiyorum ama hayatını boka çeviren bir ailenin içerisinde olduğunu görebiliyordum.

Gözlerimi yüzüne çevirdim. "Yine ne oldu?" Gofretimden bir parça ısırdım.

Kışın dondurucu soğukları burayı fethetmişti. Parkta bizim dışımızda kimse yoktu. Sabah olmasına rağmen etrafımızı saran gri bulutlar yüzünden sıkıcı bir atmosfer vardı. Kar henüz yağmıyordu ama bu gidişle yağacak gibi görünüyordu.

Dün akşam aldığımız atıştırmalıkları kahvaltı niyetine tüketiyorduk. Gerçi sadece ben yiyordum. Lila başı eğik bir şekilde sadece önündeki gofreti ve kurabiyeyi seyretmeyi tercih ediyordu.

Soğuktan kızaran burnunun ucuyla derin nefes aldı. "Aklıma şey geldi," dedi mırıldanarak. Minik gözleri dertli bir şekilde önündeki fındıklı çikolatalı kurabiye paketinde geziniyordu.