Bölümleri beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayınn🥺
İyi okumalar💜
18.Bölüm;
"Git üstünü başını değiştir Allah aşkına. Zaten sana sinirliyim daha fazla canımı sıkma."
"Uyanırsa değiştiririm."
"İyi bok edersin. Herife bak, ıpıslak kıyafetlerle duruyor! Hasta olacaksın, sonra yine bakan ben olacağım."
Göz kapaklarımdaki ağırlık büyük bir yükle üzerimdeydi. Gözlerimi açacak mecalim yoktu. Burun kemiğimde ve çenemde hissettiğim sert baskı canımı acıtıyordu. Ellerim ve ayaklarım uzun dakikalar suyun içerisinde kaldığı için uyuşmuştu.
Zorla da olsa gelen gürültü yüzünden gözlerimi araladım.
Ölmemiştim.
En son suyun içinde boğularak öleceğimi zannederken Sinan beni kurtarmıştı. Ondan sonrası tamamen siyah bir perdeden ibaretti. O zaman hissettiğim korkuyu hala üzerimde hissediyordum. Yaşadığım için hüngür hüngür ağlayacaktım.
Az önceki sesler karşımda gördüğüm Sinan ve Görkem'e aitti. Hastane odasındaydık. Beni geniş bir hasta yatağına yatırmışlardı. Üzerime hastane elbiselerinden biri geçirilmişti. Şükür ki o ıslak kıyafetlerden kurtulmuştum. Hala onlar üzerimde olsaydı boğulmaktan değil, üşütmekten ölecektim.
Odayı aydınlatan sarı abajur hemen yan tarafımdaydı. Hava karanlık olduğu için odanın ışıklarını açmak yerine bu loş ışığı kullanmayı tercih etmişlerdi. Bence güzel olmuştu. Bu ışık gözlerimi fazla yormuyordu ve mayıştırıcı bir etkisi vardı.
Gözlerim koltukta oturan oturan Görkem'e kaydı. Sabah gördüğüm pijamalarıyla buraya gelmişti. Yüzündeki endişe Sinan'dan daha az görünüyordu. Sırtını koltuğa yaslamış büyük bir nefretle Sinan'a bakıyordu.
Gözlerimin içi cayır cayır yanıyordu. Bakışlarımı Sinan'a doğru çevirdim. O oturmak yerine ayakta durmayı seçmişti. Üzerindeki kıyafetler sırılsıklamdı. Bu yüzden koltuğa oturmuyordu sanırım. O ateşini çok zor şatlarla düşürmüştüm, kendini düşünmemesi büyük bir düşüncesizlikti.
Kollarını göğsüne birleştirmiş dalgın bir halde yerdeki zemini izliyordu. Kaşlarını acıyla çatmış aklında her ne varsa onu endişelendiriyor gibiydi. Yanaklarında hafif bir kızarıklık vardı. Tekrar ateşi çıkmış gibi duruyordu, aynı görüntü dün gecede vardı.
Güçlükle kaldırdığım elimle, ağzımda takılı olan oksijen maskesini çıkarttım. Nefes almakta hala zorluk çeksem de canımı acıttığı için çıkartmak istiyordum. Burun kemiğim acımıştı.
Hareket ettiğimi fark ettikleri an ikisinin bakışları da bana döndü. Görkem oturduğu yerden kalkarken, Sinan hızla yerinden hareket ederek yanıma doğru yaklaşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLA | TAMAMLANDI
RomanceGözlerimi, uzun zamandır boş olan belli bir süredir kendi varlığımla doldurduğum eski, demirleri paslanmış otobüs durağında gezdirdim. Durakta oturan takım elbiseli adam huzursuzca etrafına bakınıyordu. Otobüs beklemiyordu, birini arıyordu. Çok geçm...