14. Bölüm: "GÖZYAŞLARI"

21.3K 1.6K 4K
                                    

Merhaba dostlarım. Bölüme geçmeden önce kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Pandoranın Kalbi'nin ilk kitabını resmen bitirdim. 🥹 Ancak kitabın çıkması gibi bir şey yakın zamanda söz konusu değil. İlk kitabın finalini buraya yükleyeceğim, biraz dinlendikten sonra devamını da burada yazacağım. 17. Bölüm resmen ilk kitabın finali olacak. Bölüm sayısı olarak az ama kelime sayısı olarak yazdığım kitapların ortalamasının çok çok üstünde oldu. Bunu da sizlerle paylaşmak istedim ❤️

Hepinize iyi okumalar. Oy vermeyi ve satır aralarına bol bol yorum yapmayı lütfen unutmayın!

Bölüm Şarkısı: Perdenin Ardındakiler - Kalbinde Birileri Var

Bölüm Şarkısı: Perdenin Ardındakiler - Kalbinde Birileri Var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çınar Aktunç...

Kız kardeşim Duru salonumda bir sağa bir sola giderken bir yandan da endişeyle dudaklarını kemiriyordu. Tam önündeki koltukta oturduğum için onu izlemekten kendimi alamıyordum. Hareketleri o kadar aniydi ki başımı döndürmüştü.

"Yeter," diye söylendim. "Otur artık."

Bana dönüşü öyle hiddetli oldu ki benimkine benzeyen koyu kahverengi saçları savruldu. Kahverengi gözlerinde gözle görülür bir sinir vardı. "Olur," derken sesinin her bir tonundan iğneleme akıyordu. "Hatta hiçbir şey olmamış gibi çay demleyeyim, birlikte oturup sohbet edelim. Ne dersin?"

Derin, dertli bir nefes aldım. Yaşananları, o yaratığın evimize girdiğini kız kardeşime anlatarak hata ettiğimi düşünmeye başlamıştım çünkü pimpirikli olmak konusunda Duru'nun eline su dökebilecek ikinci bir kişi tanımıyordum. Fakat bir yandan yapmam gereken şeyi yaptığımdan da emindim. Hepimiz temkinli olmalıydık.

Bir an sözlerimin devamını getirme konusunda cesaretimi kaybettim ama artık bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkması gerekiyordu. "Sadece bu kadar da değil," derken dirseklerim dizlerime gelecek kadar eğildim ve başımı kaldırıp kız kardeşimin gözlerine baktım. "Birini kaçırdım."

Duru bir an için şoka uğramış göründü. Bir elini kalbinin üstüne götürürken yüzü git gide kırmızıya çalıyordu. Gözlerinde öyle bir ifade vardı ki bir an için nefes almakta zorlandığını hissettim. Yavaşça sehpaya oturdu, anlaşılan koltuğa ilerleyemeyecek kadar dumur olmuştu. Dudaklarını araladığında sesi oldukça tizdi. "Çok pardon," dedi. "Ne yaptım dedin?"

Muhtemelen hayatının en büyük şoklarından birini yaşıyordu. Bu yüzden her zaman yaptığım sabırsız açıklamaları ve abilik zorbalıklarını yapmayacak kadar anlayışlı davrandım. "Bir kadın," dedim. "Sana ateş ettiğim gece bizi görmüş. Birini öldürdüğümü sanmış. Polise gitmekten bahsediyordu ve ben de-"

"Siktir." Duru adeta nefes alan bir dehşetle bana bakakaldı. "Kelimenin tam anlamıyla boka batmışsın."

Yüzümü buruşturdum. Durumumun bu kadar kötü olduğunun elbette bilincindeydim ancak bunu kardeşimden duymak hiç iyi gelmemişti. "Sağ ol ya."

PANDORA'NIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin