32. Bölüm: "BEN DE SENİ BEKLİYORDUM"

14.6K 1.2K 1.4K
                                    

ARKADAŞLAR KALKIN MAHVOLDUK!!
Bu bölüm dananın kuyruğu kopuyor hazır mısınız ben hiç değilim çünkü... Tepkilerinizi aşırı merak ediyorum bu bölümü yoruma boğmazsanız sonraki bölüm üç yıl sonra ona göre (şaka)

Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum hadi hemen okuyun!

32. BÖLÜM: "BEN DE SENİ BEKLİYORDUM"

Duru Atasoy...

Üst katta, çok yakın bir zamana kadar Elisa'nın kaldığı odada bir yabancıyla oturmak kendi evimde misafirmişim gibi hissedip gerilmeme neden oluyordu. İçine düştüğüm tüm bu garip olaylara ek olarak hissettiğim hayvani içgüdü, ya da adı artık her neyse, zihnime hükmetmeye çalışıyor ve bu adama dikkat etmem gerektiğini söylüyordu. Elisa'nın söylediklerini kendime defalarca tekrar edip bu sesi bastırmak için elimden geleni yapıyordum. Bir noktaya kadar başarılı oluyor da sayılırdım ama ne zaman bu adamla göz göze gelsem ensemdeki tüm tüyler diken diken oluyordu.

Sebebi içgüdü ya da değil, Yekta beni korkutuyordu.

Ben yatakta otururken Yekta da sandalyeye yayılmış, elindeki küçük topu duvara vurup geri yakalıyor, vakit öldürüyordu. Alt kattaki tartışma sesleri bir süre kulaklarımızı doldururken onları dinlememek çok zordu fakat Elisa ve abim tartışmayı bıraktığında sessizliği dinlemek daha da zorlaştı.

Başta Elisa'ya karşı önyargılarım olsa da onu sevmiyor değildim. İyi bir kızdı ve her ne kadar reddederse reddetsin abime baktığında ona ne kadar değer verdiğini gözlerinden okuyabiliyordum. Üstelik arkasına bakmadan polise koşması gerekmesine rağmen onda bana güven veren bir şeyler vardı. Zaten bu yüzden ona telefon numaramı vermiştim ya.

İkisini içten içe çok yakıştırıyordum çünkü abimi daha önce bir kadına böyle bakarken görmemiştim. Annemin ölümünden sonra o kadar sessizleşmiş ve o kadar yalnızlaşmıştı ki bir daha gözlerinde sevgi emaresi görmeyeceğimden korkmaya başlamıştım.

Ve sonra Elisa çıkagelmişti.

Fakat söz konusu abimle ilişkileri olduğunda doğrunun ne olduğunu bir türlü kestiremiyordum. İlk olarak abim bu ormandan ayrılamıyordu ve bunun tek sebebi bendim. Ona ne kadar ısrar edersem edeyim beni bırakmayacağından emindim. Hâl böyleyken, yanında kalamayacak bir kadınla ne kadar ilişki yürütebilirdi? Abimi geçtim, Elisa böyle bir ilişkiyi kaldırabilir miydi?

Omuzlarım suçluluk duygusuyla çöktü. Bazen hiç var olmamayı diliyordum.

Ortamdaki sessizlik o kadar uzayıp gitti ki en sonunda bir şey söyleme ihtiyacı hissettim. "Tartışmayı kesmeleri iyi bir şey," diye yersiz bir yorumda bulundum. "Umarım aralarındaki problemi konuşarak hallederler."

Yekta duvara fırlattığı topu yakaladıktan sonra yan gözle bana baktı. Bakışlarındaki mesafeye rağmen dudağının bir kenarı alaycı bir ifadeyle yukarı kıvrıldı. "Gerçekten anlamadın mı?"

Kaşlarım çatıldı. "Neyi?"

"Şu an alt katta muhtemelen sevişiyorlardır, Duru."

Vücudumdaki tüm kanın yanaklarıma hücum ettiğini hissederken bakışlarımı kaçırdım. "Her zaman bu kadar açık sözlü müsündür?"

Ona bakmasam da hafifçe güldüğünü duydum. "Sen her zaman bu kadar utangaç mısındır?"

"Söz konusu insanın kardeşinin cinsel hayatı olduğunda bence herkes biraz çekimser olmalı."

PANDORA'NIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin